Beyoğlu Kentsel Sit Planları İle İlgili İdare Mahkemesi'nin Kararı Danıştay'dan Döndü
İdare Mahkemesi tarafından verilen Beyoğlu Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı Planları’nın iptaline ilişkin karar Danıştay’dan döndü. Danıştay, 6. Dairesi, planların iptalini gerektirecek bir durumun oluşmadığını belirterek, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir teknik ve bilimsel verileri içermediği kanaatine vardı.
İstanbul 10’uncu İdare Mahkemesi’nin, 1/bin ölçekli “Beyoğlu Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı Uygulama Planı” ile 1/5bin ölçekli “Beyoğlu Nazım İmar Planı”na ilişkin yasaya ve usule aykırı olarak verdiği iptal kararı Danıştay 6. Dairesi tarafından bozuldu.
BİLİRKİŞİ RAPORU BİLİMSEL VERİLER İÇERMİYOR
Yasaya ve usule aykırı olarak verilen iptal kararı ile ilgili olarak ortada iptali gerektirecek bir durumun oluşmadığını belirten Danıştay 6. Dairesi, bilirkişi raporu üzerinde yapılan inceleme neticesinde söz konusu raporda soyut ve genel değerlendirmelerin yer aldığını belirterek kararında şu ifadelere yer verdi: “Mevcut durum itibariyle otopark ve yol genişletme çalışmalarına gerek bulunup bulunmadığının raporda irdelenmediği görüldüğünden dava konusu planların teknik ve bilimsel olarak gerektiği gibi değerlendirilmediği, yine raporda soyut ve genel değerlendirmelerin yer aldığı, netice itibariyle, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir teknik ve bilimsel verileri içermediği kanaatine varılmıştır.”
Kaynak: İHA
BİLİRKİŞİ RAPORU BİLİMSEL VERİLER İÇERMİYOR
Yasaya ve usule aykırı olarak verilen iptal kararı ile ilgili olarak ortada iptali gerektirecek bir durumun oluşmadığını belirten Danıştay 6. Dairesi, bilirkişi raporu üzerinde yapılan inceleme neticesinde söz konusu raporda soyut ve genel değerlendirmelerin yer aldığını belirterek kararında şu ifadelere yer verdi: “Mevcut durum itibariyle otopark ve yol genişletme çalışmalarına gerek bulunup bulunmadığının raporda irdelenmediği görüldüğünden dava konusu planların teknik ve bilimsel olarak gerektiği gibi değerlendirilmediği, yine raporda soyut ve genel değerlendirmelerin yer aldığı, netice itibariyle, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir teknik ve bilimsel verileri içermediği kanaatine varılmıştır.”