Kronik Bel Ve Boyun Ağrılarına Manuel Terapi

Manuel terapinin tüm iskelet ve eklem ağrılarında uygulanabildiği bilgisini veren Manuel Terapi Uzmanı Cuma Karabaş, derin doku masajı olarak da anılan yöntemle kronik hale gelen bel, boyun ve omurga rahatsızlılarına çözüm üretildiğini ifade ediyor. Sağlık turizminde manuel terapi uygulamalarına yabancı hastaların büyük ilgi gösterdiğini anlatan Karabaş, “Özellikle gurbetçiler yaz tatilinde Türkiye’ye geldiğinde manuel terapi yaptırıyor. Almanya, Fransa ve Rusya’dan çok sayıda yabancı hasta aylar öncesinden rezarvasyon yaptırıyor. Ameliyatsız iğnesiz tamamen doğal yöntemlerle bel ve boyun ağrılarına karşı derin doku masajı yapıyoruz” diye konuştu.

Avrupa ve Amerika’da manuel terapinin sadece omurga rahatsızlılarında değil sağlıklı insanlar tarafından da tercih edildiği bilgisini veren Manuel Terapist Cuma Karabaş, “Manuel terapi uygulamalarında amaç, hareketi sağlamak, ağrıyı azaltmak, fonksiyonu restore etmek ve engelin önüne geçmektir. Kişiye özel planlanan programlarla ihtiyaca göre kas, eklem, yumuşak doku üzerine uygulamalar yapılır. Birçok kişi manuel terapiye ciddi yaralanmalar sonucu gitmeye karar verir. Ancak sağlıklı insanlar için de dokuları güçlendiren, insanı zinde tutan bir uygulamadır. Bel ve boyun ağrılarından fıtığa, menisküs yırtıklarından osteoartrite kadar oldukça geniş yelpazede manuel terapi uygulanıyor. Türkiye kısa sürede manuel terapide dünya çapında üne kavuştu. Yabancılar hem tatil yapıp hem de terapi seansların katılıyor. Bel ve boyun fıtıklarında ameliyatı en son çare olarak görenler manuel terapiyle önemli mesafe kat ediyor” diye konuştu.

Türkiye’de her 10 kişiden 8 tanesi bel, 10 kişiden 4 tanesi de boyun rahatsızlığı geçirdiği bilgisini veren Karabaş,, “Ağır kaldırma, uzun süre aynı pozisyonda çalışma, yüksekten düşme, fazla kilo, çok doğum ve düzenli spor yapmama stresli ve dengesiz beslenme gibi nedenlerle fıtık oluşmaktadır. Bel fıtığına yakalanamamak için sırt kaslarını güçlendirici egzersizlerin yapılması şarttır. Günümüzde yüksek topuklu ayakkabı, arka cepte cüzdan taşınması, akıllı telefon ve tabletlerin yaygınlaşması gibi sebepler de omurganın dengesini bozmaktadır. Özellikle Ramazan ayını geride bıraktığımız şu günlerde 1 ay boyunca hareketsiz kalan ve az beslenen vücudu aniden yormaktan kaçınmak gerek. Basit egzersizlerle ve manuel terapiyle dengesi sağlanan kas ve eklemlerin rahatlatılması gerek. Ramazan ayının bitmesiyle bu terapilere gelen kişi sayısı artmaktadır” ifadelerini kullandı.