Yerli İvesi Koyunlar Doğu Akdeniz'de Yaygınlaşacak
Yüksek süt verimi ve etinin lezzetiyle bilinen yerli ivesi ırkı koyunlar, Doğu Akdeniz yöresinde yaygınlaştırılacak.
Çukurova Üniversitesi'nde (ÇÜ) yürütülen çalışmayla Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı Şanlıurfa Ceylanpınar Tarım İşletmesindeki elit sürülerden ÇÜ Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliğine getirilen 50 koyun ve 2 koçun adaptasyonu tamamlandıktan sonra ıslah için bölge üreticisine gelecek yıldan itibaren damızlık olarak satılmaya başlanacak.
ÇÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazan Koluman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, koyun yetiştiriciliği alanında bölge halkına destek olmak ve damızlık desteği sağlamak amacıyla çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Koluman, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının desteğiyle yürütülen "Halk Elinde Yerli Gen Kaynaklarının Korunması Projesi" kapsamında Adana'da 6 bin 300 baş ivesi koyunun koruma altına alındığını ancak ıslah çalışması kapsamında üreticilere verecek bu ırktan damızlık bulamadıklarını anlatarak, ihtiyacı gidermek için Ceylanpınar'dan 50 koyun ve 2 koçu üniversiteye getirdiklerini ifade etti.
Yerli gen kaynaklarının önemine dikkati çeken Koluman, bu açıdan ivesi koyunlarının avantajlı bir ırk olduğunu ayrıca bu hayvanların sıcak ve kurak iklim koşullarına çok iyi uyum sağladığını kaydetti.
Koluman, değişen iklim şartları dikkate alındığında yakın gelecekte hayvansal protein ihtiyacının karşılanabilmesinin yerli gen kaynaklarına dayalı olacağını aktararak, bu hayvanların her koşulda verimliliklerini sürdürebildiğini anlattı.
Bölgede sahaya çıktıklarında saflığını kaybetmemiş ivesi koyunların beklenilenden daha düşük olduğunu anlatan Koluman, şunları kaydetti:
"Yetiştiriciler, et ve süt verimini artırmak için kendince yaptığı çalışmalarla ivesi koyununu yozlaştırmış ve bölgede ırk kendi özelliğini kaybetmiş. Bu, çok üzücü bir durum. İthal hayvanlara hayranlığımız ve elimizdeki değerlerin farkına varamayışımız en büyük eksikliğimiz. İddia ediyoruz ki ivesi koyunları ithal edilenler kadar iyi olabiliyor. Bu konuda çok iddialı bir çalışmaya başladık ve üniversitemiz 'İvesi Gen Bankası' gibi çalışarak bölge çiftçisinin ihtiyacı olan damızlık materyali uygun fiyatlarla satışa sunacak."
- "Günlük 3 kilograma kadar süt verebiliyor"
Prof. Dr. Koluman, halk arasında "Arap koyunu" ya da "Sarıbaş' olarak da adlandırılan ivesilerin yüksek süt verimi ve etinin lezzetiyle öne çıktığını vurgulayarak, "İvesiler, günlük 3 kilograma kadar süt verebiliyor. Koyun sütünün yoğun tüketimi var, bu bölgede de çok seviliyor ancak ülkemizde koyunlar genellikle etçi yetiştiriliyor. Yaptığımız besi denemelerinde, günlük canlı ağırlık kazançları, yemden yararlanma oranları ve et kalitesi gibi özelliklerine baktığımızda ivesi kuzu ve toklularının ekonomik olduklarını belirledik. İkizlilik oranları çok yüksek, bir yılda iki kez çiftleştirilebiliyor. Kebabın lezzetini artıran kuyruk yağı bu ırkta fazlasıyla var. Ayrıca bu kuyruk yağı, bu hayvanların özellikle kurak koşullarda meralarda daha uzun süre kalmalarına da olanak sağlayabiliyor" ifadelerini kullandı.
Bölgedeki ihtiyaçtan yola çıkarak başlattıkları çalışmanın yararlı olacağını ifade eden Koluman, "Anadolu ırkı olan yerli ivesi koyunlarımızın yaygınlaşmasını, daha doğru yetiştirilmesini ve bölgede yeniden gündeme gelerek üreticiler tarafından tercih edilmesini istiyoruz" diye konuştu.
Koluman, uygulama çiftliklerindeki ivesilerin adaptasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra gelecek yıldan itibaren bölge üreticisine damızlık olarak verilmeye başlanacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
ÇÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazan Koluman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, koyun yetiştiriciliği alanında bölge halkına destek olmak ve damızlık desteği sağlamak amacıyla çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Koluman, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının desteğiyle yürütülen "Halk Elinde Yerli Gen Kaynaklarının Korunması Projesi" kapsamında Adana'da 6 bin 300 baş ivesi koyunun koruma altına alındığını ancak ıslah çalışması kapsamında üreticilere verecek bu ırktan damızlık bulamadıklarını anlatarak, ihtiyacı gidermek için Ceylanpınar'dan 50 koyun ve 2 koçu üniversiteye getirdiklerini ifade etti.
Yerli gen kaynaklarının önemine dikkati çeken Koluman, bu açıdan ivesi koyunlarının avantajlı bir ırk olduğunu ayrıca bu hayvanların sıcak ve kurak iklim koşullarına çok iyi uyum sağladığını kaydetti.
Koluman, değişen iklim şartları dikkate alındığında yakın gelecekte hayvansal protein ihtiyacının karşılanabilmesinin yerli gen kaynaklarına dayalı olacağını aktararak, bu hayvanların her koşulda verimliliklerini sürdürebildiğini anlattı.
Bölgede sahaya çıktıklarında saflığını kaybetmemiş ivesi koyunların beklenilenden daha düşük olduğunu anlatan Koluman, şunları kaydetti:
"Yetiştiriciler, et ve süt verimini artırmak için kendince yaptığı çalışmalarla ivesi koyununu yozlaştırmış ve bölgede ırk kendi özelliğini kaybetmiş. Bu, çok üzücü bir durum. İthal hayvanlara hayranlığımız ve elimizdeki değerlerin farkına varamayışımız en büyük eksikliğimiz. İddia ediyoruz ki ivesi koyunları ithal edilenler kadar iyi olabiliyor. Bu konuda çok iddialı bir çalışmaya başladık ve üniversitemiz 'İvesi Gen Bankası' gibi çalışarak bölge çiftçisinin ihtiyacı olan damızlık materyali uygun fiyatlarla satışa sunacak."
- "Günlük 3 kilograma kadar süt verebiliyor"
Prof. Dr. Koluman, halk arasında "Arap koyunu" ya da "Sarıbaş' olarak da adlandırılan ivesilerin yüksek süt verimi ve etinin lezzetiyle öne çıktığını vurgulayarak, "İvesiler, günlük 3 kilograma kadar süt verebiliyor. Koyun sütünün yoğun tüketimi var, bu bölgede de çok seviliyor ancak ülkemizde koyunlar genellikle etçi yetiştiriliyor. Yaptığımız besi denemelerinde, günlük canlı ağırlık kazançları, yemden yararlanma oranları ve et kalitesi gibi özelliklerine baktığımızda ivesi kuzu ve toklularının ekonomik olduklarını belirledik. İkizlilik oranları çok yüksek, bir yılda iki kez çiftleştirilebiliyor. Kebabın lezzetini artıran kuyruk yağı bu ırkta fazlasıyla var. Ayrıca bu kuyruk yağı, bu hayvanların özellikle kurak koşullarda meralarda daha uzun süre kalmalarına da olanak sağlayabiliyor" ifadelerini kullandı.
Bölgedeki ihtiyaçtan yola çıkarak başlattıkları çalışmanın yararlı olacağını ifade eden Koluman, "Anadolu ırkı olan yerli ivesi koyunlarımızın yaygınlaşmasını, daha doğru yetiştirilmesini ve bölgede yeniden gündeme gelerek üreticiler tarafından tercih edilmesini istiyoruz" diye konuştu.
Koluman, uygulama çiftliklerindeki ivesilerin adaptasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra gelecek yıldan itibaren bölge üreticisine damızlık olarak verilmeye başlanacağını sözlerine ekledi.