Bakırlar Artık Kadın Elinden Hayat Buluyor
Malatya'nın Kuluncak ilçesinde Kaymakamlık ve İşKUR desteğiyle açılan Bakır İşleme Kursuna katılan kadınlar, bakır plakları ince ince işleyerek sanat eserine dönüştürüyor.
Kuluncak Halk Eğitim Merkezi tarafından 2 yıl önce açıldıktan sonra bir atölyeye dönüşen Bakır İşleme Kursunda eğitim alan farklı yaşlardaki 50 kadın, saat, çerçeve ve kahve takımı gibi hediyelik eşyalarla ibrik, semaver ve cezve takımı gibi malzemeler üreterek hem boş zamanlarını değerlendiriyor hem de aile bütçelerine katkıda bulunuyor.
Geçmişte her evde kullanılan, ancak günümüzde unutulmaya yüz tutan bakıra yeniden hayat veren kadınlar, kurulan atölyede ham madde olarak ellerine aldıkları bakırları hem kalemler hem de makinelerle işleyerek bakır plaklara ustalıklarını yansıtıyor.
Kuluncak Kaymakamı Hasan Gündoğdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçeye 2 yıl önce atandığında kadınlara yönelik çalışma yapmak için kolları sıvadığını ifade etti. İlçenin başta demir olmak üzere çok değerli madenleri bulunduğuna işaret eden Gündoğdu, bu kapsamda madenle ilgili bir iş yapmaya karar verdiğini anlattı.
Gündoğdu, "Madenle bu kadar iç içe olan bir ilçede madenle ilgili bir iş yapmamız gerektiği fikri bende hasıl oldu. Bu konuda da özellikle bakır unutulmaya yüz tutmuş bir sanat. Acaba bunu bu ilçede canlandırabilir miyiz, bacılarımıza bir alan oluşturabilir miyiz, ellerine bir altın bilezik, bir sanat takabilir miyiz düşüncesiyle yola çıktık ve proje hazırladık" dedi.
Gündoğdu, bakır işletme kursunu açtıktan kısa bir süre sonra çok iyi neticeler aldıklarını aktararak, bunun da kendilerini teşvik ettiğini bildirdi.
Kursta hem maddi hem de manevi anlamda kazanç sağlandığını vurgulayan Gündoğdu, şöyle devam etti:
"Yaklaşık 250 bin liralık bir ciroya ulaştırdık. Kursiyerler hem bir ekonomik kazanç elde ediyorlar, ailelerine bir gelir götürüyorlar hem de sanat öğrenmiş oluyorlar. Boş zamanlarını burada değerlendiriyorlar ve kendilerine öz güvenleri artıyor."
- "Küçük bir fabrika oluşturduk"
Kurs için Erzincan'dan usta öğretici getirttiklerini anlatan Gündoğdu, bakır işlemenin uzun ve zahmetli bir iş olduğunu belirterek, "Arkadaşlar ilk olarak demir çubuklarla başladılar, sonra makineye geçtiler. şu anda hepsi birer usta oldu diyebilirim. Bakır çok ince emek isteyen bir iş. Arkadaşlar el emeği göz nurunu o bakıra öyle güzel yansıtıyorlar ki her biri ayrı bir değer, ayrı bir güzellik" dedi.
Hasan Gündoğdu, ilçedeki kadınların genellikle ev hanımı olduğunu belirterek, kursun kadınların sosyalleşmesini de sağladığına da dikkati çekerek, kursiyerlerin bir araya gelerek kaynaştığını, bir sinerji oluşturduğunu ifade etti. Gündoğdu, "Bu bayanlarımızı ekonomiye kazandırmış olduk. İşte 50 kişiye bir istihdam alanı olarak burayı küçük bir fabrikaya çevirdik. Bunu bu bayan arkadaşlarla başardık" diye konuştu.
- İlçe kadınları da mutlu
Kursa katılan Hülya Gürbüz, 2 yıldır eğitim aldığı kursun artık kendileri için bir iş sahası haline geldiğini söyledi. Kursa katıldığı için çok mutlu olduğunu vurgulayan Gürbüz, şunları kaydetti:
"Bizim ilçede kayısı dışında hiçbir iş sahamız yoktu. Sadece evimizde ev hanımı ve çocukların annesi olarak meşguldük. Burası bizim için güzel bir iş sahası oldu. Biz 2 senedir evimize küçük bir katkıda bulunuyoruz, çalışıyoruz."
Sultan Akbulut da kursun ilçelerinde açılmış olmasının kendilerine büyük bir avantaj sağladığını bildirdi. Kursa severek gelip gittiğini anlatan Akbulut, "Daha önce buralarda sürekli dikiş nakış gibi kurslar açılıyordu. Bakır kursu geldiğini duyunca biz ilk etapta Malatya'daki Bakırcılar Çarşısında dövme bakır tarzı kurs verecekler sandık. Buraya gelip görünce bayağı bir ilgimizi çekti. Sevdik yani. Ekonomik yönden de bayağı bir katkısı oldu" ifadesini kullandı.
Gülten Nacar ise kursa başlamadan önce ev hanımı olduğunu, zamanının büyük bir bölümünün evde geçtiğini belirterek, "Burada hep birlik ve beraberlik içerisinde bu işi ilerlettik. Maddi olarak evimize destek oluyoruz. Bizim sadece tek sıkıntımız pazar, sipariş almamız gerekiyor ve yaptığımız ürünleri satmamamız gerekiyor. O konuda sıkıtımız var onun dışında her şey güzel" diye konuştu.
Kursun her bakımdan kendilerine fayda sağladığını anlatan Nacar, "Evde sürekli ev işi, yemek, çocuklar derken insan sıkılıyor. Burada ise hem işimiz çok zevkli hem arkadaşlarla muhabbet ortamındayız. Eve gittiğimizde daha da deşarj olarak ev işimizi, çocuklarımızın yemeğini daha zevkle, daha keyifle yapıyoruz" dedi.
Kaynak: AA
Geçmişte her evde kullanılan, ancak günümüzde unutulmaya yüz tutan bakıra yeniden hayat veren kadınlar, kurulan atölyede ham madde olarak ellerine aldıkları bakırları hem kalemler hem de makinelerle işleyerek bakır plaklara ustalıklarını yansıtıyor.
Kuluncak Kaymakamı Hasan Gündoğdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçeye 2 yıl önce atandığında kadınlara yönelik çalışma yapmak için kolları sıvadığını ifade etti. İlçenin başta demir olmak üzere çok değerli madenleri bulunduğuna işaret eden Gündoğdu, bu kapsamda madenle ilgili bir iş yapmaya karar verdiğini anlattı.
Gündoğdu, "Madenle bu kadar iç içe olan bir ilçede madenle ilgili bir iş yapmamız gerektiği fikri bende hasıl oldu. Bu konuda da özellikle bakır unutulmaya yüz tutmuş bir sanat. Acaba bunu bu ilçede canlandırabilir miyiz, bacılarımıza bir alan oluşturabilir miyiz, ellerine bir altın bilezik, bir sanat takabilir miyiz düşüncesiyle yola çıktık ve proje hazırladık" dedi.
Gündoğdu, bakır işletme kursunu açtıktan kısa bir süre sonra çok iyi neticeler aldıklarını aktararak, bunun da kendilerini teşvik ettiğini bildirdi.
Kursta hem maddi hem de manevi anlamda kazanç sağlandığını vurgulayan Gündoğdu, şöyle devam etti:
"Yaklaşık 250 bin liralık bir ciroya ulaştırdık. Kursiyerler hem bir ekonomik kazanç elde ediyorlar, ailelerine bir gelir götürüyorlar hem de sanat öğrenmiş oluyorlar. Boş zamanlarını burada değerlendiriyorlar ve kendilerine öz güvenleri artıyor."
- "Küçük bir fabrika oluşturduk"
Kurs için Erzincan'dan usta öğretici getirttiklerini anlatan Gündoğdu, bakır işlemenin uzun ve zahmetli bir iş olduğunu belirterek, "Arkadaşlar ilk olarak demir çubuklarla başladılar, sonra makineye geçtiler. şu anda hepsi birer usta oldu diyebilirim. Bakır çok ince emek isteyen bir iş. Arkadaşlar el emeği göz nurunu o bakıra öyle güzel yansıtıyorlar ki her biri ayrı bir değer, ayrı bir güzellik" dedi.
Hasan Gündoğdu, ilçedeki kadınların genellikle ev hanımı olduğunu belirterek, kursun kadınların sosyalleşmesini de sağladığına da dikkati çekerek, kursiyerlerin bir araya gelerek kaynaştığını, bir sinerji oluşturduğunu ifade etti. Gündoğdu, "Bu bayanlarımızı ekonomiye kazandırmış olduk. İşte 50 kişiye bir istihdam alanı olarak burayı küçük bir fabrikaya çevirdik. Bunu bu bayan arkadaşlarla başardık" diye konuştu.
- İlçe kadınları da mutlu
Kursa katılan Hülya Gürbüz, 2 yıldır eğitim aldığı kursun artık kendileri için bir iş sahası haline geldiğini söyledi. Kursa katıldığı için çok mutlu olduğunu vurgulayan Gürbüz, şunları kaydetti:
"Bizim ilçede kayısı dışında hiçbir iş sahamız yoktu. Sadece evimizde ev hanımı ve çocukların annesi olarak meşguldük. Burası bizim için güzel bir iş sahası oldu. Biz 2 senedir evimize küçük bir katkıda bulunuyoruz, çalışıyoruz."
Sultan Akbulut da kursun ilçelerinde açılmış olmasının kendilerine büyük bir avantaj sağladığını bildirdi. Kursa severek gelip gittiğini anlatan Akbulut, "Daha önce buralarda sürekli dikiş nakış gibi kurslar açılıyordu. Bakır kursu geldiğini duyunca biz ilk etapta Malatya'daki Bakırcılar Çarşısında dövme bakır tarzı kurs verecekler sandık. Buraya gelip görünce bayağı bir ilgimizi çekti. Sevdik yani. Ekonomik yönden de bayağı bir katkısı oldu" ifadesini kullandı.
Gülten Nacar ise kursa başlamadan önce ev hanımı olduğunu, zamanının büyük bir bölümünün evde geçtiğini belirterek, "Burada hep birlik ve beraberlik içerisinde bu işi ilerlettik. Maddi olarak evimize destek oluyoruz. Bizim sadece tek sıkıntımız pazar, sipariş almamız gerekiyor ve yaptığımız ürünleri satmamamız gerekiyor. O konuda sıkıtımız var onun dışında her şey güzel" diye konuştu.
Kursun her bakımdan kendilerine fayda sağladığını anlatan Nacar, "Evde sürekli ev işi, yemek, çocuklar derken insan sıkılıyor. Burada ise hem işimiz çok zevkli hem arkadaşlarla muhabbet ortamındayız. Eve gittiğimizde daha da deşarj olarak ev işimizi, çocuklarımızın yemeğini daha zevkle, daha keyifle yapıyoruz" dedi.