Heyelan Bölgesi İlan Edilen Ilıpınar Köyünün Sıkıntıları

Ilıpınar Köyü Muhtarı Mücahit Bakşi, ilçe merkezine 20 kilometre uzaklıkta bulunan 58 haneli 331 nüfuslu köyün, heyelan bölgesi ilan edilmesi nedeniyle doğru dürüst hizmet alamadığını iddia etti.

Bakşi, köylerinin 1980'li yıllarda, herhangi bir araştırma yapılmadan dönemin çıkarları uğruna heyelan bölgesi olarak resmiyete geçirildiğini ileri sürdü.

Köylerinde hiçbir zaman heyelanın meydana gelmediğini ve hiçbir köylünün heyelanın ne olduğunu bile bilmediğini ifade eden Bakşi, şöyle konuştu:

"Köyümüz, heyelan bölgesi ilan edilmesinden dolayı devletten tam olarak hizmet alamıyor. Hizmet istediğimizde kağıt üzerinde köyümüzün yarısından çoğu Karlıova ilçe merkezinde yapılan konutlarda ikamet ettiği görüldüğü için tam olarak hizmet alamıyoruz. Köyümüzün kanalizasyonu yok. Bundan dolayı köy içerisine akan lağam sularında çocuklarımız oyun oynuyor ve hastalanıyor. Ne istesek 'köyünüz heyelan bölgesinde olduğu için tehlikeli' denilerek taleplerimiz yüzümüze tokat gibi geri çarpıyor. Köyümüzün heyelan bölgesinden çıkarılmasını istiyoruz."

Muhtar Bakşi, köylerinin taşınması gerektiğinin kendilerine söylendiğini ve 2003 yılında Karlıova ilçe merkezinde kendilerine 70 metrekarelik daireler yapıldığını ve bundan dolayı köylüler borçlandırılarak bu dairelere geçmeleri konusunda karar alındığını ifade etti.

İlçe merkezinde kendileri için yapılan konutların kangren haline geldiğini belirten Bakşi, "Köy konutlar, içerisinde uyuşturucu ve her türlü pisliğin yapıldığı yer haline gelmiş durumda. Köylülerin bu konutlara gidemeyeceği gerçeğini unutan o dönemdeki yetkililer, bizim hayvanlarımızı bırakarak kalabalık nüfuslarla yetmiş metrekarelik dairelerde kalacağımızı düşünmüşler. Fakat, 'kalabalık nüfuslarla ve hayvanlarımızla ilçe merkezinde yaşamamız imkansızdır' diyen köylülerin bu itirazları görmezden gelindi. Kağıt üzerinden günlük gülüstanlık bir hayatı anlatarak, köylülerin bu daireleri almaları için borçlandırmalara imzaları atılmıştır" şeklinde konuştu.

Konutları teslim almadıklarını ve bundan dolayı konutların artık kullanılmasının imkansız olduğunu ileri süren Muhtar Bakşi, "Bu daireler tamamıyla çürümüş durumda. Bu saatten sonra köylü istesede alamaz. Dairelerin kapı pencereleri sökülmüş, çatıları yerinden koparılmış ve iç taraflarının tamamıyla kırıldığı, tamamen harabe şeklini aldığını gördük" dedi.