Türkiye Bir Drama Daha Kayıtsız Kalmadı
Ortadoğu'daki mazlum halklara yardım elini uzatan Türkiye, son olarak Suriye'nin Rasulayn bölgesindeki saldırılarından kaçan Suriyeli sığınmacılara da kapılarını açtı.
Tarihin her döneminde dil, din, ırk ve mezhep ayrımı gözetmeksizin yardıma muhtaç halkların yanında duran Türkiye, son dönemde, Suriye'deki iç savaştan kaçan sığınmacıları, İsrail'in Gazze saldırılarında mağdur olan Filistinlileri, DAEŞ'in Irak'taki saldırıları sonucu yardım bekleyen Yezidileri misafir etmişti.
Yaklaşık bir yıl önce yine Kobani'de (Ayn el Arap) DAEŞ ve bazı Kürt gruplar arasındaki çatışmalardan kaçan yaklaşık 200 bin Suriyeli Kürt'e kol kanat geren Türkiye, Rasulayn bölgesinde koalisyon güçlerinin bombardımanı ve Kürt grupların saldırılarında mağdur olan Suriyelilere de kayıtsız kalmadı.
Suriyeli sığınmacılar için birçok ilde konaklama merkezleri oluşturan Türkiye, misafirleri için milyarlarca dolar harcadı. Sığınmacıların külfetine rağmen yardımseverliğinden taviz vermeyen Türkiye, dünyada kimsenin cesaret edemediği bir "yardım yükünün" altına elini bir kez daha koydu.
- "Allah Türkler'den razı olsun"
Yurtlarını terk eden Suriyeliler, kendilerine yardım eden Türkiye'ye minnettarlığını dile getiriyor.
Rasulayn'a bağlı Elasel köyünden kaçarak Kepezli Mahallesi'nden Şanlıurfa'ya geçen Adnan ebu-Gazi , AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'deki savaşa rağmen bugüne kadar bölgelerinde sıkıntı yaşanmadığını söyledi.
Son dönemde uçakların bombardımanı nedeniyle evlerinin yıkıldığını ve ekinlerinin yandığını anlatan ebu-Gazi, "Artık kaçmaktan başka çaremiz kalmamıştı. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Aç ve susuzluktan sonra burada olmak bir mucize, yeniden doğdum. Allah Türkler'den razı olsun" dedi.
Yaklaşık iki yıl önce çatışmalar nedeniyle Türkiye'ye sığınan ve Şanlıurfa'da yaşamaya başlayan Ahmet el-Bedran da sınırda ailesine kavuşacağı anı bekledi.
Suluk ilçesinden geldiğini aktaran El-Bedran, şöyle konuştu:
"Bölgemizde daha önce herhangi bir sıkıntı yoktu. Herkesin arazileri ve hayvanları vardı ancak son dönemlerde uçaklar bölgeyi bombalamaya başladı. Evler yerle bir oldu, o yüzden bu insanlar Türkiye'ye geliyor. Kimse keyfinden gelmez. Allah razı olsun, Türkiye'de bulunan Suriyeliler çok rahat. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümete şükranlarımızı sunuyoruz, bizlere kucak açmasaydı şimdi herkes ölmüştü."
El-Bedran, sınırda iki yıldır göremediği yakınlarıyla buluşacağı için heyecanlı ve mutlu olduğunu dile getirdi.
- ''Yardımseverlik mirasımızda var"
Şanlıurfa İnsani Yardım Platformu Başkanı Osman Gerem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, farklı kültürlere sahip insanların binlerce yıldır Türkiye'de bir arada yaşadığını söyledi.
Türklerin geçmişte olduğu gibi gelecekte de ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmaya devam edeceğine inandığını belirten Gerem, çoğu ülke nüfusunu aşkın göç dalgası olmasına rağmen Türkiye'de ciddi ve üzücü bir olayın yaşanmamasının sevindirici olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin zor durumdaki herkese yardım elini uzatmaya devam edeceğine işaret eden Gerem, şunları kaydetti:
''Bu topraklarda insanlar zaten atalarından ve dedelerinden aldığı kültürel mirası yaşatıyor. Bu miras, düşene yardım etme ve sahip çıkmak, zor durumda olana sofrasını açmaktır. Yardımseverlik mirasımızda var. Biz düşene her zaman devlet olarak yardım etmeye devam edeceğiz. Bu kardeşliği dünyada sürdüren nadir ülkelerden biriyiz. Dil, din, ırk farkı gözetmeksizin ihtiyaç sahibi herkese destek olmayı sürdüreceğiz."
Kaynak: AA
Yaklaşık bir yıl önce yine Kobani'de (Ayn el Arap) DAEŞ ve bazı Kürt gruplar arasındaki çatışmalardan kaçan yaklaşık 200 bin Suriyeli Kürt'e kol kanat geren Türkiye, Rasulayn bölgesinde koalisyon güçlerinin bombardımanı ve Kürt grupların saldırılarında mağdur olan Suriyelilere de kayıtsız kalmadı.
Suriyeli sığınmacılar için birçok ilde konaklama merkezleri oluşturan Türkiye, misafirleri için milyarlarca dolar harcadı. Sığınmacıların külfetine rağmen yardımseverliğinden taviz vermeyen Türkiye, dünyada kimsenin cesaret edemediği bir "yardım yükünün" altına elini bir kez daha koydu.
- "Allah Türkler'den razı olsun"
Yurtlarını terk eden Suriyeliler, kendilerine yardım eden Türkiye'ye minnettarlığını dile getiriyor.
Rasulayn'a bağlı Elasel köyünden kaçarak Kepezli Mahallesi'nden Şanlıurfa'ya geçen Adnan ebu-Gazi , AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'deki savaşa rağmen bugüne kadar bölgelerinde sıkıntı yaşanmadığını söyledi.
Son dönemde uçakların bombardımanı nedeniyle evlerinin yıkıldığını ve ekinlerinin yandığını anlatan ebu-Gazi, "Artık kaçmaktan başka çaremiz kalmamıştı. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Aç ve susuzluktan sonra burada olmak bir mucize, yeniden doğdum. Allah Türkler'den razı olsun" dedi.
Yaklaşık iki yıl önce çatışmalar nedeniyle Türkiye'ye sığınan ve Şanlıurfa'da yaşamaya başlayan Ahmet el-Bedran da sınırda ailesine kavuşacağı anı bekledi.
Suluk ilçesinden geldiğini aktaran El-Bedran, şöyle konuştu:
"Bölgemizde daha önce herhangi bir sıkıntı yoktu. Herkesin arazileri ve hayvanları vardı ancak son dönemlerde uçaklar bölgeyi bombalamaya başladı. Evler yerle bir oldu, o yüzden bu insanlar Türkiye'ye geliyor. Kimse keyfinden gelmez. Allah razı olsun, Türkiye'de bulunan Suriyeliler çok rahat. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümete şükranlarımızı sunuyoruz, bizlere kucak açmasaydı şimdi herkes ölmüştü."
El-Bedran, sınırda iki yıldır göremediği yakınlarıyla buluşacağı için heyecanlı ve mutlu olduğunu dile getirdi.
- ''Yardımseverlik mirasımızda var"
Şanlıurfa İnsani Yardım Platformu Başkanı Osman Gerem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, farklı kültürlere sahip insanların binlerce yıldır Türkiye'de bir arada yaşadığını söyledi.
Türklerin geçmişte olduğu gibi gelecekte de ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmaya devam edeceğine inandığını belirten Gerem, çoğu ülke nüfusunu aşkın göç dalgası olmasına rağmen Türkiye'de ciddi ve üzücü bir olayın yaşanmamasının sevindirici olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin zor durumdaki herkese yardım elini uzatmaya devam edeceğine işaret eden Gerem, şunları kaydetti:
''Bu topraklarda insanlar zaten atalarından ve dedelerinden aldığı kültürel mirası yaşatıyor. Bu miras, düşene yardım etme ve sahip çıkmak, zor durumda olana sofrasını açmaktır. Yardımseverlik mirasımızda var. Biz düşene her zaman devlet olarak yardım etmeye devam edeceğiz. Bu kardeşliği dünyada sürdüren nadir ülkelerden biriyiz. Dil, din, ırk farkı gözetmeksizin ihtiyaç sahibi herkese destek olmayı sürdüreceğiz."