'Türkiye, Avrupa Oyunları'nı En Düşük Maliyetle Yapabilir'
Avrupa Olimpiyat Komiteleri (EOC) İcra Kurulu Üyesi ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkan Yardımcısı Hasan Arat, Türkiye'nin istemesi halinde Avrupa Oyunları'nı en düşük maliyetle yapabileceğini söyledi.
Arat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hollanda'nın 2019 Avrupa Oyunları'nın ev sahipliğinden vazgeçmesi sonrası Türkiye'nin organizasyona aday olup olmayacağıyla ilgili soru üzerine, "Hollanda Olimpiyat Komitesi, bir ay önce Antalya'da yapılan EOC Olağanüstü Genel Kurulu'nda hükumetle anlaştıklarını ve onay beklediklerini söyledi. Ancak daha sonra parlamentolarında çıkan bir sıkıntıdan ötürü vazgeçtiler. Şimdi başka aday ülkeler çıktı, onlarla konuşuluyor" dedi.
Türkiye'nin ev sahipliği için aday olması halinde EOC'nin buna sıcak bakacağını düşündüğünü belirten Hasan Arat, şunları kaydetti:
"Türkiye'ye gelecek olursak yalnızca İstanbul'da değil İçel ve Antalya'da da hazır tesislerimiz var. Türkiye, isterse Avrupa Oyunları'nı en düşük maliyetle yapabilir. Burada karar verici siyasilerdir. Türkiye, aday olursa EOC buna çok sıcak bakar. Aslında Türkiye'nin önceliği olimpiyatlardır ama şahsi görüşüm Türkiye, olimpiyat adaylığı için bir dönem (2024) dinlenip yüzünü eskitmemeli. 2020'de Japonya ile girdiğimiz yarış çok yakındı. O yüzden İstanbul'u özlenen bir yer olarak tutmamız lazım. Biraz daha çalışıp 2028 için hazırlanmamız, ülkemiz açısından daha doğru olur ama karar, politikacılarındır."
- "İlkler her zaman zordur"
Azerbaycan'ın başkenti Bakü'nün ev sahipliği yaptığı 1. Avrupa Oyunları'nda şu ana kadar her şeyin mükemmel olduğunu dile getiren Hasan Arat, "Avrupa Oyunları'nın yıllar geçtikçe çok önemli bir hal alacağına inanıyorum. Açılış töreninde de 2 müthiş olay yaşandı. Birincisi Ermenistan, binlerce Azerbaycanlı seyirci önünde yürümeye cesaret etti. İkincisi ise Türk sporcular, geçit sırasında inanılmaz bir sevgi gördü. Türkiye stada girdiğinde seyircinin gösterdiği ilgi, tarih sayfalarına geçecektir" ifadelerini kullandı.
Ülkelerin birçoğunun üst düzey sporcularını oyunlara getirmemesine, olumsuz açıdan yaklaşmamak gerektiğini belirten Arat, "İlkler her zaman zordur. İlkleri başarmak önemlidir. Birçok genç sporcu bu oyunlar sayesinde imkan buluyor ve 2016 Rio Olimpiyatları'na katılma hayali kurabiliyor. Özelikle atletizmde takvimle ilgili sıkıntılar bulunduğu için elit sporcuların katılımında eksiklik yaşandığı bir gerçek ama zamanla düzelecektir" diye konuştu.
- "Öncelik tesis yapmak olmamalı"
Sporun içinden gelen biri olarak Türkiye'ye oyunlardaki ilk altın madalyalarını kazandıran milli karateciler Serap Özçelik ve Burak Uygur'un hislerini tahmin edebildiğini ve paylaştığını vurgulayan Arat, "Karate olimpik spor değil ama olduğu takdirde Türkiye bu konuda dünyanın önde gelen ülkelerinden biri. Türkiye, elindeki imkanları iyi değerlendirmeli. Çok sayıda tesis ve ciddi yatırım var. Bu kadar yatırımla ülkeyi sporcu yuvasına çevirmeliyiz. Türkiye'deki tesisler, dünyanın çoğu yerinde yok. Türkiye, her şeyi yapmaktansa en iyi bildiği branşlara ağırlık vermeli. Antrenör yetiştirmek de büyük önem taşıyor" şeklinde konuştu.
Tesis inşa etmek yerine yeni isimler kazandırmanın, Türk sporunun geleceği için daha faydalı olacağını söyleyen Arat, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı:
"Öncelik tesis yapmak olmamalı. Türkiye'nin tesis yapmaya ya da olimpiyat düzenlemeye değil sporcu yetiştirmeye, halkı spora yönlendirmeye odaklanması lazım. Çocukları 6 yaşından itibaren spora yönlendirmemiz lazım. Sporla ilgilenmek, sporcuyla ilgilenmektir. Federasyon yetkilileri ve antrenörlerin tek amacı, sporcu olmalı. Önemli olan spora, yüzlerce binlerce çocuk katmak. Avrupa'ya Amerika'ya baktığınızda federasyonların bizdeki kadar devlet kontrolünde olmadığını görürsünüz. Bu işi, sevenler ve bilenler yapmalı. Başkanlığını, sporun içinden gelen kişilerin yaptığı federasyonların başarılı olduğunu görüyoruz. Federasyon başkanlarının sporu bilmesi gerekiyor. Unvan elde etmek için bu mevkilere gelmemeleri lazım."
Kaynak: AA
Türkiye'nin ev sahipliği için aday olması halinde EOC'nin buna sıcak bakacağını düşündüğünü belirten Hasan Arat, şunları kaydetti:
"Türkiye'ye gelecek olursak yalnızca İstanbul'da değil İçel ve Antalya'da da hazır tesislerimiz var. Türkiye, isterse Avrupa Oyunları'nı en düşük maliyetle yapabilir. Burada karar verici siyasilerdir. Türkiye, aday olursa EOC buna çok sıcak bakar. Aslında Türkiye'nin önceliği olimpiyatlardır ama şahsi görüşüm Türkiye, olimpiyat adaylığı için bir dönem (2024) dinlenip yüzünü eskitmemeli. 2020'de Japonya ile girdiğimiz yarış çok yakındı. O yüzden İstanbul'u özlenen bir yer olarak tutmamız lazım. Biraz daha çalışıp 2028 için hazırlanmamız, ülkemiz açısından daha doğru olur ama karar, politikacılarındır."
- "İlkler her zaman zordur"
Azerbaycan'ın başkenti Bakü'nün ev sahipliği yaptığı 1. Avrupa Oyunları'nda şu ana kadar her şeyin mükemmel olduğunu dile getiren Hasan Arat, "Avrupa Oyunları'nın yıllar geçtikçe çok önemli bir hal alacağına inanıyorum. Açılış töreninde de 2 müthiş olay yaşandı. Birincisi Ermenistan, binlerce Azerbaycanlı seyirci önünde yürümeye cesaret etti. İkincisi ise Türk sporcular, geçit sırasında inanılmaz bir sevgi gördü. Türkiye stada girdiğinde seyircinin gösterdiği ilgi, tarih sayfalarına geçecektir" ifadelerini kullandı.
Ülkelerin birçoğunun üst düzey sporcularını oyunlara getirmemesine, olumsuz açıdan yaklaşmamak gerektiğini belirten Arat, "İlkler her zaman zordur. İlkleri başarmak önemlidir. Birçok genç sporcu bu oyunlar sayesinde imkan buluyor ve 2016 Rio Olimpiyatları'na katılma hayali kurabiliyor. Özelikle atletizmde takvimle ilgili sıkıntılar bulunduğu için elit sporcuların katılımında eksiklik yaşandığı bir gerçek ama zamanla düzelecektir" diye konuştu.
- "Öncelik tesis yapmak olmamalı"
Sporun içinden gelen biri olarak Türkiye'ye oyunlardaki ilk altın madalyalarını kazandıran milli karateciler Serap Özçelik ve Burak Uygur'un hislerini tahmin edebildiğini ve paylaştığını vurgulayan Arat, "Karate olimpik spor değil ama olduğu takdirde Türkiye bu konuda dünyanın önde gelen ülkelerinden biri. Türkiye, elindeki imkanları iyi değerlendirmeli. Çok sayıda tesis ve ciddi yatırım var. Bu kadar yatırımla ülkeyi sporcu yuvasına çevirmeliyiz. Türkiye'deki tesisler, dünyanın çoğu yerinde yok. Türkiye, her şeyi yapmaktansa en iyi bildiği branşlara ağırlık vermeli. Antrenör yetiştirmek de büyük önem taşıyor" şeklinde konuştu.
Tesis inşa etmek yerine yeni isimler kazandırmanın, Türk sporunun geleceği için daha faydalı olacağını söyleyen Arat, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı:
"Öncelik tesis yapmak olmamalı. Türkiye'nin tesis yapmaya ya da olimpiyat düzenlemeye değil sporcu yetiştirmeye, halkı spora yönlendirmeye odaklanması lazım. Çocukları 6 yaşından itibaren spora yönlendirmemiz lazım. Sporla ilgilenmek, sporcuyla ilgilenmektir. Federasyon yetkilileri ve antrenörlerin tek amacı, sporcu olmalı. Önemli olan spora, yüzlerce binlerce çocuk katmak. Avrupa'ya Amerika'ya baktığınızda federasyonların bizdeki kadar devlet kontrolünde olmadığını görürsünüz. Bu işi, sevenler ve bilenler yapmalı. Başkanlığını, sporun içinden gelen kişilerin yaptığı federasyonların başarılı olduğunu görüyoruz. Federasyon başkanlarının sporu bilmesi gerekiyor. Unvan elde etmek için bu mevkilere gelmemeleri lazım."