'Uluslararası İş Sağlığı Ve Güvenliği Eğitimi Kongresi' Başladı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı İsmail Gerim, iş kazalarının temel unsurlarından birisinin güvensiz davranış ve güvensiz malzeme kullanımı olduğunu belirterek, kaza oranlarının 100 bin çalışanda yüzde 3'lere düşürmeyi hedeflediklerini söyledi.
Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından, Nenehatun Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi Kongresi"ne Türkiye'deki farklı üniversitelerin yanı sıra Almanya, İngiltere, Rusya ve Uzakdoğu'dan bilim adamları katıldı.
Gerim, burada yaptığı konuşmada, uluslararası alanda iş sağlığı ve güvenliği konusunda düzenledikleri etkinliklerin faydalı olduğunu ve ülke için önem arz ettiğini söyledi.
İyi uygulamaların geliştirilmesi ve sorunların dile getirilmesi için de bölgesel programlar yaptıklarını vurgulayan Gerim, uluslararası etkinliklerde gelişmiş ülkelerdeki iyi uygulamaları katılımcıların görme, dinleme imkanı bulduğunu belirtti.
Gerim, mesleki eğitimin çok önemli olduğunu ve bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ile çalışmalar yaptıklarını anımsatarak, ilk defa üniversitelerde özellikle bazı fakültelerde iş sağlığı ve güvenliği dersinin zorunlu olarak okutulma mecburiyeti getirildiğini kaydetti.
Üniversitelerde Ar-Ge çalışmalarına önem verdiklerinin altını çizen Gerim, "İş kazalarının temel unsurlarından birisi güvensiz davranış ve bir yerde güvensiz malzeme kullanımı. Bununla ilgili çok değişik oranlar söylenebiliyor. Bazen yüzde 50 olarak bazen de güvensiz davranışın bu konuda daha fazla olduğu ifade ediliyor" dedi.
Gerim, 1992 yılından bugüne kadar yaşanan kazaları incelediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Ortalama Türkiye'de kaza sayısı bin, bin 500 civarında. Tabii çalışan sayısı sürekli artıyor, dolasıyla bunları eşit baza getirmek için dünyada şöyle bir kavram var. 100 bin çalışandaki iş kazası oranı nedir? Türkiye'nin çalışan sayısı artıyor, kaza sayısı sabit. Bu anlamda ortalama 100 binde on civarında kaza oranından bahsedilebilir. Avrupa ortalamaları 100 binde 4 civarında. 2012 yılı istatistiklerimiz 100 binde 6 oranındaydı. Çok sevindirici bir gelişmeydi bizim için ama bunun sürdürülebilir olması çok önemli. Bunu sadece bir yıla indirmek yeterli değil. Biz 100 bin çalışanda kaza oranlarını yüzde 6'lara, 5'lere, 4'lere düşürmek istiyoruz. Hatta bizim 2023 yılında 100 binde yüzde 3'ler seviyesine indirme hedefimiz var. Bunun için güvenlik kültürü çok önemli. Kurallara uyarsak bu süreç çok daha kısa olacak. Bu olumsuz manzaraları olumlu noktalara dönüştüreceğiz."
- "İnsan hayatı, ekonomik verimlilikten, üretimden her şeyden daha önemli"
Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim ve Yurtdışı Eğitim Genel Müdürü Semih Aktekin, kongrede yaptığı konuşmada, iş sağlığı ve güvenliği konusunda talepte bulunulması dahilinde açacakları kontenjanla yurtdışına gönderilecek kişilerin faydalı eğitimler alabileceğini söyledi.
Avrupa Birliği projelerini almanın, yürütmenin profesyonellik gerektirdiğinin altını çizen Aktekin, Türkiye'de 200'e yakın üniversite bulunduğunu ve bunların bölgelere, sektörlere katkı sunduğunu vurguladı.
Üniversitelerin bilimsel anlamda da fayda sağladığını anlatan Aktekin, "İş sağlığı ve güvenliği teknik bir konu değil, insan haklarıyla ilgili bir konu. İnsan hayatı, ekonomik verimlilikten, üretimden her şeyden daha önemli. Dolasıyla çeşitli sektörlerde çalışanların hayatıyla güvenliğiyle ilgili tedbirler almak, bu tedbirleri ciddiyetle yürütmek, demokratik çağdaş devletlerin asli görevlerinden birisi" şeklinde konuştu.
Alınacak tedbirlerle hiç kaza olmamasını arzu ettiklerini belirten Aktekin, iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili Türkiye'de 136 üniversitede bölüm olduğunu ve lisans eğitimleri verildiğini kaydetti.
Aktekin, "İş sağlığı ve güvenliği bir kültür, alışkanlık meselesi, küçük yaştan itibaren insanlara kazandırılacak birtakım alışkanlıklarla aslında büyük sorunları çözebiliriz, engelleyebiliriz" ifadelerini kullandı.
Kongre başkanı, Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz ise iş kazalarının önlenmesine katkıda bulunmak, iş sağlığı ve güvenliği konusunda veri ağları oluşturarak, iyi uygulamaları ortaya çıkarmak ve farkındalık oluşturmak için çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Çimento Endüstri İşverenleri Sendikası Genel Sekreteri Dr. Serdar Şardan da iş kazalarının çalışma hayatında birinci gündem maddesini oluşturduğunu belirterek, bu yılın ilk beş ayında 600 işçiyi, iş kazalarında kaybettiklerini dile getirdi.
Çimento sektörü olarak iş sağlığı konusunda önemli çalışmalar yaptıklarına işaret eden Şardan, iş sağlığı ve güvenliği konusunda, işçilerin davranış değişikliği yaratmaya çalışan projeler uyguladıklarını sözlerine ekledi.
Kongre iki gün sürecek.
Kaynak: AA
Gerim, burada yaptığı konuşmada, uluslararası alanda iş sağlığı ve güvenliği konusunda düzenledikleri etkinliklerin faydalı olduğunu ve ülke için önem arz ettiğini söyledi.
İyi uygulamaların geliştirilmesi ve sorunların dile getirilmesi için de bölgesel programlar yaptıklarını vurgulayan Gerim, uluslararası etkinliklerde gelişmiş ülkelerdeki iyi uygulamaları katılımcıların görme, dinleme imkanı bulduğunu belirtti.
Gerim, mesleki eğitimin çok önemli olduğunu ve bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ile çalışmalar yaptıklarını anımsatarak, ilk defa üniversitelerde özellikle bazı fakültelerde iş sağlığı ve güvenliği dersinin zorunlu olarak okutulma mecburiyeti getirildiğini kaydetti.
Üniversitelerde Ar-Ge çalışmalarına önem verdiklerinin altını çizen Gerim, "İş kazalarının temel unsurlarından birisi güvensiz davranış ve bir yerde güvensiz malzeme kullanımı. Bununla ilgili çok değişik oranlar söylenebiliyor. Bazen yüzde 50 olarak bazen de güvensiz davranışın bu konuda daha fazla olduğu ifade ediliyor" dedi.
Gerim, 1992 yılından bugüne kadar yaşanan kazaları incelediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Ortalama Türkiye'de kaza sayısı bin, bin 500 civarında. Tabii çalışan sayısı sürekli artıyor, dolasıyla bunları eşit baza getirmek için dünyada şöyle bir kavram var. 100 bin çalışandaki iş kazası oranı nedir? Türkiye'nin çalışan sayısı artıyor, kaza sayısı sabit. Bu anlamda ortalama 100 binde on civarında kaza oranından bahsedilebilir. Avrupa ortalamaları 100 binde 4 civarında. 2012 yılı istatistiklerimiz 100 binde 6 oranındaydı. Çok sevindirici bir gelişmeydi bizim için ama bunun sürdürülebilir olması çok önemli. Bunu sadece bir yıla indirmek yeterli değil. Biz 100 bin çalışanda kaza oranlarını yüzde 6'lara, 5'lere, 4'lere düşürmek istiyoruz. Hatta bizim 2023 yılında 100 binde yüzde 3'ler seviyesine indirme hedefimiz var. Bunun için güvenlik kültürü çok önemli. Kurallara uyarsak bu süreç çok daha kısa olacak. Bu olumsuz manzaraları olumlu noktalara dönüştüreceğiz."
- "İnsan hayatı, ekonomik verimlilikten, üretimden her şeyden daha önemli"
Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim ve Yurtdışı Eğitim Genel Müdürü Semih Aktekin, kongrede yaptığı konuşmada, iş sağlığı ve güvenliği konusunda talepte bulunulması dahilinde açacakları kontenjanla yurtdışına gönderilecek kişilerin faydalı eğitimler alabileceğini söyledi.
Avrupa Birliği projelerini almanın, yürütmenin profesyonellik gerektirdiğinin altını çizen Aktekin, Türkiye'de 200'e yakın üniversite bulunduğunu ve bunların bölgelere, sektörlere katkı sunduğunu vurguladı.
Üniversitelerin bilimsel anlamda da fayda sağladığını anlatan Aktekin, "İş sağlığı ve güvenliği teknik bir konu değil, insan haklarıyla ilgili bir konu. İnsan hayatı, ekonomik verimlilikten, üretimden her şeyden daha önemli. Dolasıyla çeşitli sektörlerde çalışanların hayatıyla güvenliğiyle ilgili tedbirler almak, bu tedbirleri ciddiyetle yürütmek, demokratik çağdaş devletlerin asli görevlerinden birisi" şeklinde konuştu.
Alınacak tedbirlerle hiç kaza olmamasını arzu ettiklerini belirten Aktekin, iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili Türkiye'de 136 üniversitede bölüm olduğunu ve lisans eğitimleri verildiğini kaydetti.
Aktekin, "İş sağlığı ve güvenliği bir kültür, alışkanlık meselesi, küçük yaştan itibaren insanlara kazandırılacak birtakım alışkanlıklarla aslında büyük sorunları çözebiliriz, engelleyebiliriz" ifadelerini kullandı.
Kongre başkanı, Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz ise iş kazalarının önlenmesine katkıda bulunmak, iş sağlığı ve güvenliği konusunda veri ağları oluşturarak, iyi uygulamaları ortaya çıkarmak ve farkındalık oluşturmak için çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Çimento Endüstri İşverenleri Sendikası Genel Sekreteri Dr. Serdar Şardan da iş kazalarının çalışma hayatında birinci gündem maddesini oluşturduğunu belirterek, bu yılın ilk beş ayında 600 işçiyi, iş kazalarında kaybettiklerini dile getirdi.
Çimento sektörü olarak iş sağlığı konusunda önemli çalışmalar yaptıklarına işaret eden Şardan, iş sağlığı ve güvenliği konusunda, işçilerin davranış değişikliği yaratmaya çalışan projeler uyguladıklarını sözlerine ekledi.
Kongre iki gün sürecek.