Soma'daki Maden Faciası Davası
Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, Soma'da 301 kişinin öldüğü maden ocağında keşif yapılmasının zor olduğunu belirterek, "Çünkü maden ocağında tahkimatların birçoğu sökülmüş durumdaydı" dedi.
Arslan, gazetecilere yaptığı açıklamada, Soma'daki maden faciasına ilişkin davaya, 15 Haziran Pazartesi günü yapılacak duruşmayla devam edileceğini söyledi.
Geçen duruşmada alınan ara kararla yeni bilirkişi heyeti oluşturulması için ilgili kurum ve kuruluşlardan isim bildirmelerinin istendiğini belirten Arslan, şunları kaydetti:
"Bu anlamda mahkeme yeni bilirkişi heyetini oluşturacak veya maden ocağında bizzat keşif yapılarak ya da dosya üzerinden bilirkişi raporu isteyecek ve duruşma da ertelenmiş olacak. Eğer 'maden ocağında keşif yapalım' derse keşif günü belirleyecek ama maden ocağında keşif yapılmasının zor olduğunu düşünüyoruz. Çünkü maden ocağında tahkimatların birçoğu sökülmüş durumdaydı. Mahkeme bunu durdurdu ama facianın meydana geldiği yere gitmek mümkün mü değil mi onun bakılması gerekiyor. Maden ocağına girmek mümkün değilse zaten o yangının çıktığı, patlamanın olduğu yerde keşif yapılması da mümkün olmayacak. O zaman bugüne kadar yapılan keşiflerdeki ve dosya içerisindeki delillere göre bilirkişi dosya üzerinden bir rapor hazırlayacak."
-"Önceden de patlamalar olmuş" iddiası
Arslan, 13 Mayıs 2014'te 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma Kömür İşletmeleri AŞ'ye ait Eynez maden ocağında, faciadan daha önceden de patlamaların olduğunu ileri sürdü.
Eynez maden ocağının daha önce Ciner Grubu'na ait olduğunu ve o dönemde de patlamaların olduğunu iddia eden Arslan, o tarihlerde ocakta çalışan sayısı az olduğu için tahliye işlemlerinin kısa sürede yapılabildiğini savundu.
Arslan, Ciner Grubu'nun, "ocakta bu koşullarda facia yaşanabileceğine" dair hazırlanan rapor doğrultusunda 2008 yılında Eynez maden ocağını Türkiye Kömür İşletmeleri'ne (TKİ) devrettiğini öne sürerek, şu görüşleri dile getirdi:
"Yani, 'bu ocakta her an patlama olabilir, burada facia yaşanabilir, biz bu patlamayı yaşadık ama ucuz atlattık' şeklinde raporu var. Yani o patlama olduğunda orada 200 işçi çalışıyor ve işçileri çok kolay bir şekilde tahliye ettikleri için kimsenin burnu kanamıyor ama Ciner Grubu'nun 'önümüzdeki süreçte daha büyük facialar olabilir' diye raporu vardı. Bu rapora istinaden bu madeni iade etti. Buna rağmen, bu rapora rağmen TKİ ve bakanlık hiçbir yenilik yapmadan, orada bir iş güvenliği anlamında yeni önlemler almadan, belirtilen eksiklikleri gidermeden bunu ihalesiz bir şekilde Soma Kömür İşletmeleri AŞ'ye verdi."
Kaynak: AA
Geçen duruşmada alınan ara kararla yeni bilirkişi heyeti oluşturulması için ilgili kurum ve kuruluşlardan isim bildirmelerinin istendiğini belirten Arslan, şunları kaydetti:
"Bu anlamda mahkeme yeni bilirkişi heyetini oluşturacak veya maden ocağında bizzat keşif yapılarak ya da dosya üzerinden bilirkişi raporu isteyecek ve duruşma da ertelenmiş olacak. Eğer 'maden ocağında keşif yapalım' derse keşif günü belirleyecek ama maden ocağında keşif yapılmasının zor olduğunu düşünüyoruz. Çünkü maden ocağında tahkimatların birçoğu sökülmüş durumdaydı. Mahkeme bunu durdurdu ama facianın meydana geldiği yere gitmek mümkün mü değil mi onun bakılması gerekiyor. Maden ocağına girmek mümkün değilse zaten o yangının çıktığı, patlamanın olduğu yerde keşif yapılması da mümkün olmayacak. O zaman bugüne kadar yapılan keşiflerdeki ve dosya içerisindeki delillere göre bilirkişi dosya üzerinden bir rapor hazırlayacak."
-"Önceden de patlamalar olmuş" iddiası
Arslan, 13 Mayıs 2014'te 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma Kömür İşletmeleri AŞ'ye ait Eynez maden ocağında, faciadan daha önceden de patlamaların olduğunu ileri sürdü.
Eynez maden ocağının daha önce Ciner Grubu'na ait olduğunu ve o dönemde de patlamaların olduğunu iddia eden Arslan, o tarihlerde ocakta çalışan sayısı az olduğu için tahliye işlemlerinin kısa sürede yapılabildiğini savundu.
Arslan, Ciner Grubu'nun, "ocakta bu koşullarda facia yaşanabileceğine" dair hazırlanan rapor doğrultusunda 2008 yılında Eynez maden ocağını Türkiye Kömür İşletmeleri'ne (TKİ) devrettiğini öne sürerek, şu görüşleri dile getirdi:
"Yani, 'bu ocakta her an patlama olabilir, burada facia yaşanabilir, biz bu patlamayı yaşadık ama ucuz atlattık' şeklinde raporu var. Yani o patlama olduğunda orada 200 işçi çalışıyor ve işçileri çok kolay bir şekilde tahliye ettikleri için kimsenin burnu kanamıyor ama Ciner Grubu'nun 'önümüzdeki süreçte daha büyük facialar olabilir' diye raporu vardı. Bu rapora istinaden bu madeni iade etti. Buna rağmen, bu rapora rağmen TKİ ve bakanlık hiçbir yenilik yapmadan, orada bir iş güvenliği anlamında yeni önlemler almadan, belirtilen eksiklikleri gidermeden bunu ihalesiz bir şekilde Soma Kömür İşletmeleri AŞ'ye verdi."