Tuzla'daki Ermeni Çocuk Kampı'nın Yıkımına Başlanması
Tuzla'daki Ermeni Çocuk Kampı'nın (Kamp Armen) yıkımına tepkiler üzerine ara verilirken, önündeki bekleyiş sürüyor.
Postane Mahallesi'ndeki kampın dün başlanan yıkımına, Ermeni kökenli Türk vatandaşlarının yanı sıra bazı sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin tepki göstermesi üzerine ara verildi. Yıkıma engel olmak isteyenler, kamp içerisinde beklemeye devam ediyor.
Ermeni kökenli Türk vatandaşı Arno Kalaycı, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ermeni Çocuk Kampı Arazisi'nin 1962'de Gedik Paşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı tarafından satın alındığını hatırlattı.
Kilise Vakfı'nın 1915 sonrası Anadolu'da hayatta kalmış yetim çocukların eğitim gördüğü bir de okulu olduğunu belirten Kalaycı, şu bilgileri verdi:
"Burası da o yetim çocukların yaz kampı olsun diye alınmış bir arazi. 1962 yılında vakıf bu araziyi alıyor ve bu çocuk kampını inşa ediyor. Yaşları 8 ile 12 arasında değişen çocuklar tarafından inşa ediliyor. Yüzlerce çocuğun emeğiyle kurulan bir yer burası. Daha sonra 1974'te Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 1936 beyannamesi ile ilgili bir karar veriyor. Bu kararında diyor ki; Türk olmayanların kurduğu vakıflar mal edinilemez. Burada kast edilen azınlık vakıflarıdır. Bu ülkenin aynı zamanda yurttaşı olan insanların kurdukları vakıfların mülk edinemeyeceğini söylüyor ve bir yargı kararıyla azınlıklar yabancı ilan ediliyor. Bunun üzerine 1979 yılında açılan bir davada Kartal Mahkemesi, tapuyu iptal ederek, eski sahibine iade ediyor ve bu güne kadar 8-9 defa da el değiştiriyor. Bugün gelinen noktada, son sahibinin, bu arazi üzerindeki binayı yıkıp, yerine villa yapmak istediğini öğrendik."
Kalaycı, dün yıkımın olacağını öğrenerek buraya geldiklerini ifade ederek, "Ne istiyoruz; burada bin 500'ü aşkın Ermeni çocuğun emeği var. Onların çocukluk hayalleri var. Biz bu emeği yitirmemek istiyoruz. Biz bu insanların anılarına saygı duyulmasını istiyoruz çünkü burası hukuksuzca bu toplumun elinden alındı. Buranın yeniden bir çocuk kampı olmasını ve ülkenin bütün çocuklarına ait olmasını istiyoruz. Bu yüzden buradayız" diye konuştu.
Ermeni Çocuk Kampı'nda öldürülen Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink ve eşi Rakel Dink ile birçok Ermeni yetimin kaldığı öğrenildi.
Kaynak: AA
Ermeni kökenli Türk vatandaşı Arno Kalaycı, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ermeni Çocuk Kampı Arazisi'nin 1962'de Gedik Paşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı tarafından satın alındığını hatırlattı.
Kilise Vakfı'nın 1915 sonrası Anadolu'da hayatta kalmış yetim çocukların eğitim gördüğü bir de okulu olduğunu belirten Kalaycı, şu bilgileri verdi:
"Burası da o yetim çocukların yaz kampı olsun diye alınmış bir arazi. 1962 yılında vakıf bu araziyi alıyor ve bu çocuk kampını inşa ediyor. Yaşları 8 ile 12 arasında değişen çocuklar tarafından inşa ediliyor. Yüzlerce çocuğun emeğiyle kurulan bir yer burası. Daha sonra 1974'te Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 1936 beyannamesi ile ilgili bir karar veriyor. Bu kararında diyor ki; Türk olmayanların kurduğu vakıflar mal edinilemez. Burada kast edilen azınlık vakıflarıdır. Bu ülkenin aynı zamanda yurttaşı olan insanların kurdukları vakıfların mülk edinemeyeceğini söylüyor ve bir yargı kararıyla azınlıklar yabancı ilan ediliyor. Bunun üzerine 1979 yılında açılan bir davada Kartal Mahkemesi, tapuyu iptal ederek, eski sahibine iade ediyor ve bu güne kadar 8-9 defa da el değiştiriyor. Bugün gelinen noktada, son sahibinin, bu arazi üzerindeki binayı yıkıp, yerine villa yapmak istediğini öğrendik."
Kalaycı, dün yıkımın olacağını öğrenerek buraya geldiklerini ifade ederek, "Ne istiyoruz; burada bin 500'ü aşkın Ermeni çocuğun emeği var. Onların çocukluk hayalleri var. Biz bu emeği yitirmemek istiyoruz. Biz bu insanların anılarına saygı duyulmasını istiyoruz çünkü burası hukuksuzca bu toplumun elinden alındı. Buranın yeniden bir çocuk kampı olmasını ve ülkenin bütün çocuklarına ait olmasını istiyoruz. Bu yüzden buradayız" diye konuştu.
Ermeni Çocuk Kampı'nda öldürülen Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink ve eşi Rakel Dink ile birçok Ermeni yetimin kaldığı öğrenildi.