HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ Açıklaması
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "2015 genel seçimleri ve bu seçimlerde kazanacağımız zafer, bütün Türkiye halklarının birleşerek, kucaklaşarak, karşısındaki sömürücü zalim odakları bertaraf ettiği, onun bütün sınırlarını ve barajlarını anlamsız hale getirdiği bir süreç ve eşik olacaktır" dedi.
Yüksekdağ, HDP İzmir Milletvekili adayı Pınar Aydınlar ve Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan ile partisinin Bahçelievler mahallesindeki semt pazarında düzenlediği milletvekili aday tanıtım programına katıldı.
Programın başlangıcında Dersim olaylarının 77'nci yıldönümü dolayısıyla, olaylarda hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Yüksekdağ, burada yaptığı konuşmada, 7 Haziran'daki seçimlere kısa süre kaldığını hatırlatarak, Türkiye'nin yeni bir döneme girdiğini, bu dönemde halkların kazanacağını savundu.
HDP olarak emeğin, özgürlüğün ve direnişin değerlerini sırtlandıklarını ve bu değerlerle halklarının demokratik iktidarını hedefe ulaştırmak istediklerini belirten Yüksekdağ, "2015 genel seçimleri ve bu seçimlerde kazanacağımız zafer bütün Türkiye halklarının birleşerek, kucaklaşarak, karşısındaki sömürücü zalim odakları bertaraf ettiği, onun bütün sınırlarını ve barajlarını anlamsız hale getirdiği bir süreç ve eşik olacaktır" ifadelerini kullandı.
- "O barajı yıkacağız, siz de o barajın altında kalacaksınız"
Yıllarca karşılarına sınırlar çıkarıldığını iddia eden Yüksekdağ, "Ama şimdi yeni bir anda, yeni bir zamanda yani halkların zamanında, HDP'nin zamanında bütün barajları ve sınırları yıkıp geçiyoruz" dedi.
Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yıllar boyunca bu partiyi oluşturan iradeyi sayısız kez teslim almaya çalıştılar. Çok şükür her saldırı kuşatmasından alnımızın akıyla başımız dik çıkmayı başardık. Eğer bugün bizler karşısındakilere korku ve telaş salarak yürümeye ilerlemeye devam ediyorsa işte bizlerin bu zamana kadar ortaya koyduğumuz metanet, dirayet ve savunduğunuz değerlere bağlılığınızın bir sonucudur bu. Biz karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşmadık. Sözümüz özümüz. Bugün de sözümüz çok net; o barajı yıkacağız, siz de o barajın altında kalacaksınız. Her yerde, HDP'nin, partimizin yürüttüğü seçim çalışmasının karşısında karanlık bir kampanya düzenliyorlar. Seçim bürolarımızın saldırıya uğruyor, çalışan arkadaşlarımız baskıyla karşı karşıya kalıyor. Onların bildiği tek şey saldırmak, yakıp, yıkmak ve yağmalamak. Halklarımızın siyasi iradesine ipotek koydular. Bu yüzde on barajı ile partimizin ve partimizin seçilmiş temsilcilerinin mevzilerine el koydular. Bugün AKP hükümetinin en az 25 milletvekili bizden çaldığı oylarla o koltuklarda oturuyor."
- Çözüm Süreci
Yaklaşık 13 yıl boyunca bütün muhalefet partilerinin, HDP'nin bugün ortaya koyduğu gücü ve etkiyi ortaya koyamadığını savunan Yüksekdağ, parti olarak ne söyledilerse yaptıklarını, yarın da yapmaya devam edeceklerini ve bunu tüm Türkiye'nin göreceğini söyledi.
7 Haziran'daki seçimlerde AKP'ye "seçim yenilgisini" tattıracaklarını öne süren Yüksekdağ, "Sadece bunu yapmakla kalmayacağız HDP ile bütün Türkiye halklarının bu büyük kucaklaşma çatısı altında toplanan bütün halk güçlerini bir sonraki seçimlerde iktidara taşıyacağız. Biz hep birlikte bir halk iktidarı yoluna çıktık. Bunu asla ve asla unutmamamız gerekiyor" diye konuştu.
"Bugün siyasi iktidar 13 yıl boyunca çözeceğim dediği sorunları kör düğüme dönüştürdü" diyen Yüksekdağ, şunları kaydetti:
"Kürt sorununu çözme iddiası ile hükümete geldi. Türkiye halklarının oyunu ve desteğini aldı. 13 yıl sonraki tablo ortada. Çıkıyor Cumhurbaşkanı diyor ki, 'Kürt sorunu yoktur.' Çıkıyor, 'bütün yıllar boyunca kanla, canla, emekle, cefayla kurulan müzakere masasını devirmekte hiç tereddüt etmem' diyor. Aklını başına al. O müzakere masası sen kurul dedin diye kurulmadı bu süreç sen ol dedin diye olmadı. Sen olmayacak dediğin zaman da halkımızın barış ve çözüm umudu tükenmeyecek. Barışın, çözümün ve bütün Türkiye halklarının birlikte demokratik bir ülkede yaşamasının bir güvencesi HDP'dir, bizlerdir, halklarımızın gücüdür. Bugün ibretle görüyoruz ki müzakerenin, çözüm ve diyalog sürecinin iki tarafı var. Birisi sayın Abdullah Öcalan. Bütün provokasyonlara rağmen, bütün komplolara rağmen süreci ayakta tutmak, Türk ve Kürt çocuklarının kanı dökülmesin diye uğraşmakta hiçbir tereddüt göstermiyor, sonuna kadar o masada kalma iradesini sergiliyor. Onun karşısında başka bir lider var. Tayyip Erdoğan. Diyor ki ben masayı yıkarım, masayı yıkmakta tereddüt etmem. Bunu çok iyi biliyoruz."
"Biz Ağrı Diyadin'deki bu provokasyonu nasıl ortadan kaldırdıysak, bu komployu, bu tezgahı nasıl boşa çıkardıysak bundan sonrada barış ve çözüm süreci karşısındaki bütün komploları da boşa çıkaracağız" diyen Yüksekdağ, barışa ve bütün Türkiye halklarının barış umuduna düzenlenmiş en büyük komplonun AKP iktidarı olduğunu, eğer AKP'nin barışın önünde engel olmaktan çıkarsa Türkiye toplumu ve Kürt toplumunun kardeşçe kucaklaşacağını iddia etti.
HDP olarak İslam'a ve halkın inançlarına karşı olmadıklarını dile getiren Yüksekdağ, "Biz o inançlarla bütün benliğimizle, gövdemizle bütünleşerek yürüdük, ilerledik bugüne geldik. Bu inançlar birliğini ve bahçesini savunduk. Biz bu zamana kadar ve bugün de bu inançların birliğini ve gücünü savunuyoruz. Bizim karşı çıktığımız sizin inanç üzerine kurduğunuz sömürü kurumlarıdır. Diyanet adını verdiğiniz o baskı ve ayrımcılık kurumlarıdır" dedi.
Yüksekdağ'ın konuşmasından önce HDP Çorum Milletvekili adayları Muharrem Özünel, Meliha Üşüdür ve Hasibe Beyaz da bir konuşma yaptı. Üçüncü sıra milletvekili adayı Ümit Küçükbayatlı ise rahatsızlığı nedeniyle programa katılmadı.
Kaynak: AA
Programın başlangıcında Dersim olaylarının 77'nci yıldönümü dolayısıyla, olaylarda hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Yüksekdağ, burada yaptığı konuşmada, 7 Haziran'daki seçimlere kısa süre kaldığını hatırlatarak, Türkiye'nin yeni bir döneme girdiğini, bu dönemde halkların kazanacağını savundu.
HDP olarak emeğin, özgürlüğün ve direnişin değerlerini sırtlandıklarını ve bu değerlerle halklarının demokratik iktidarını hedefe ulaştırmak istediklerini belirten Yüksekdağ, "2015 genel seçimleri ve bu seçimlerde kazanacağımız zafer bütün Türkiye halklarının birleşerek, kucaklaşarak, karşısındaki sömürücü zalim odakları bertaraf ettiği, onun bütün sınırlarını ve barajlarını anlamsız hale getirdiği bir süreç ve eşik olacaktır" ifadelerini kullandı.
- "O barajı yıkacağız, siz de o barajın altında kalacaksınız"
Yıllarca karşılarına sınırlar çıkarıldığını iddia eden Yüksekdağ, "Ama şimdi yeni bir anda, yeni bir zamanda yani halkların zamanında, HDP'nin zamanında bütün barajları ve sınırları yıkıp geçiyoruz" dedi.
Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yıllar boyunca bu partiyi oluşturan iradeyi sayısız kez teslim almaya çalıştılar. Çok şükür her saldırı kuşatmasından alnımızın akıyla başımız dik çıkmayı başardık. Eğer bugün bizler karşısındakilere korku ve telaş salarak yürümeye ilerlemeye devam ediyorsa işte bizlerin bu zamana kadar ortaya koyduğumuz metanet, dirayet ve savunduğunuz değerlere bağlılığınızın bir sonucudur bu. Biz karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşmadık. Sözümüz özümüz. Bugün de sözümüz çok net; o barajı yıkacağız, siz de o barajın altında kalacaksınız. Her yerde, HDP'nin, partimizin yürüttüğü seçim çalışmasının karşısında karanlık bir kampanya düzenliyorlar. Seçim bürolarımızın saldırıya uğruyor, çalışan arkadaşlarımız baskıyla karşı karşıya kalıyor. Onların bildiği tek şey saldırmak, yakıp, yıkmak ve yağmalamak. Halklarımızın siyasi iradesine ipotek koydular. Bu yüzde on barajı ile partimizin ve partimizin seçilmiş temsilcilerinin mevzilerine el koydular. Bugün AKP hükümetinin en az 25 milletvekili bizden çaldığı oylarla o koltuklarda oturuyor."
- Çözüm Süreci
Yaklaşık 13 yıl boyunca bütün muhalefet partilerinin, HDP'nin bugün ortaya koyduğu gücü ve etkiyi ortaya koyamadığını savunan Yüksekdağ, parti olarak ne söyledilerse yaptıklarını, yarın da yapmaya devam edeceklerini ve bunu tüm Türkiye'nin göreceğini söyledi.
7 Haziran'daki seçimlerde AKP'ye "seçim yenilgisini" tattıracaklarını öne süren Yüksekdağ, "Sadece bunu yapmakla kalmayacağız HDP ile bütün Türkiye halklarının bu büyük kucaklaşma çatısı altında toplanan bütün halk güçlerini bir sonraki seçimlerde iktidara taşıyacağız. Biz hep birlikte bir halk iktidarı yoluna çıktık. Bunu asla ve asla unutmamamız gerekiyor" diye konuştu.
"Bugün siyasi iktidar 13 yıl boyunca çözeceğim dediği sorunları kör düğüme dönüştürdü" diyen Yüksekdağ, şunları kaydetti:
"Kürt sorununu çözme iddiası ile hükümete geldi. Türkiye halklarının oyunu ve desteğini aldı. 13 yıl sonraki tablo ortada. Çıkıyor Cumhurbaşkanı diyor ki, 'Kürt sorunu yoktur.' Çıkıyor, 'bütün yıllar boyunca kanla, canla, emekle, cefayla kurulan müzakere masasını devirmekte hiç tereddüt etmem' diyor. Aklını başına al. O müzakere masası sen kurul dedin diye kurulmadı bu süreç sen ol dedin diye olmadı. Sen olmayacak dediğin zaman da halkımızın barış ve çözüm umudu tükenmeyecek. Barışın, çözümün ve bütün Türkiye halklarının birlikte demokratik bir ülkede yaşamasının bir güvencesi HDP'dir, bizlerdir, halklarımızın gücüdür. Bugün ibretle görüyoruz ki müzakerenin, çözüm ve diyalog sürecinin iki tarafı var. Birisi sayın Abdullah Öcalan. Bütün provokasyonlara rağmen, bütün komplolara rağmen süreci ayakta tutmak, Türk ve Kürt çocuklarının kanı dökülmesin diye uğraşmakta hiçbir tereddüt göstermiyor, sonuna kadar o masada kalma iradesini sergiliyor. Onun karşısında başka bir lider var. Tayyip Erdoğan. Diyor ki ben masayı yıkarım, masayı yıkmakta tereddüt etmem. Bunu çok iyi biliyoruz."
"Biz Ağrı Diyadin'deki bu provokasyonu nasıl ortadan kaldırdıysak, bu komployu, bu tezgahı nasıl boşa çıkardıysak bundan sonrada barış ve çözüm süreci karşısındaki bütün komploları da boşa çıkaracağız" diyen Yüksekdağ, barışa ve bütün Türkiye halklarının barış umuduna düzenlenmiş en büyük komplonun AKP iktidarı olduğunu, eğer AKP'nin barışın önünde engel olmaktan çıkarsa Türkiye toplumu ve Kürt toplumunun kardeşçe kucaklaşacağını iddia etti.
HDP olarak İslam'a ve halkın inançlarına karşı olmadıklarını dile getiren Yüksekdağ, "Biz o inançlarla bütün benliğimizle, gövdemizle bütünleşerek yürüdük, ilerledik bugüne geldik. Bu inançlar birliğini ve bahçesini savunduk. Biz bu zamana kadar ve bugün de bu inançların birliğini ve gücünü savunuyoruz. Bizim karşı çıktığımız sizin inanç üzerine kurduğunuz sömürü kurumlarıdır. Diyanet adını verdiğiniz o baskı ve ayrımcılık kurumlarıdır" dedi.
Yüksekdağ'ın konuşmasından önce HDP Çorum Milletvekili adayları Muharrem Özünel, Meliha Üşüdür ve Hasibe Beyaz da bir konuşma yaptı. Üçüncü sıra milletvekili adayı Ümit Küçükbayatlı ise rahatsızlığı nedeniyle programa katılmadı.