DSP Genel Başkanı Türker Artvin'de Açıklaması
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Demokratik Sol Parti'nin hedefinin seçim barajını aşmak olduğunu belirtti.
Dış politikada Türkiye'nin bir kaos içinde olduğunu, uluslararası arenada taviz vermeden beraber yürüyebileceği tek bir ülkenin bile bulunmadığını savunan Türker, şunları söyledi:
"Sıfır sorun politikasıyla yolan çıkanlar bugün değerli bir yalnızlık içindeler. Bugün ABD ile birlikte yürüyorsak ona tavizler verdiğimizden. Verilen son tavizlerden biri Suriye'ye kara harekatı yapma konusu. Kara harekatını seçimden sonraya bırakmaya çalışıyorlardı. AKP bu konuda bir çılgınlık da yapabilir. Seçimi kaybedeceğini görünce savaşa girip seçimin ertelenmesini sağlayabilir. Umarım böyle bir çılgınlık yapmazlar."
Türker, hükümetin, Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin idam edilmesine karşı olduğunu, ancak büyükelçileri geri çektiği için diplomatik olarak serzenişte bulunamadığını iddia etti.
Türker, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'ye mektup göndererek, idamların yanlış olduğunu, daha önce Türkiye'de de yaşandığını, haksız yere yapıldığı farkına varıldığında yaşamını yitiren kişilerin geri getirilemeyeceğini, idamlardan vazgeçilmesini talep ettiklerini söyledi.
AK Parti'nin medya ile iyi ilişkiler içinde olması, yeni politikalar geliştirmesi gerekirken Türk medyasına da saldırdığını öne süren Türker, şöyle konuştu:
"En son Aydın Doğan'a ve bazı gazetelere yapılan saldırı kabul edilemez. Çünkü onların Cumhurbaşkanlarına kasıtları yok. Mursi yüzde 52 oy aldı. İdam edilmemesi gerektiğini haber yapıyorlar. AK Parti yeni bir düşman yaratmak için Aydın Doğan'a saldırıyor. Çünkü AK Parti her dönem düşman yaratarak seçim kazanıyor. Bu paralel düşman eskidi. Kimse paralel devlet var, darbe olacak söylemlerine inanmadığı için şimdide medyayla kavga yaparak seçime girmek istiyorlar. Bu da hem basın özgürlüğüne hem de basın çalışanlarının özgürlüğüne darbe indirmektir. Asıl darbeyi hükümet basına yönelik yapıyor."
- "Oylarımız kendimize"
DSP Genel Başkanı Türker, son 13 yılda vatandaşların gelirinin programlı olarak azaltıldığını öne sürdü. Türker, hükümetin 'Eğer hükümet bozulursa istikrar bozulur, faiz artar' söylemiyle halkın oyunu aldığını belirten Türker, şu değerlendirmede bulundu:
"Seçim artık insanların özgürlüklerini aramak istedikleri seçimdir. Son üç seçimdir insanlar hep öğretilmiş çaresizliğe itildi. Kimisi yoksullaşmanın kölesi olup çaresiz kaldı. Kimi de 'Aman ha oylar bölünmesin, AK Parti'yi düşürelim' diyerek ana muhalefete yöneldiler. Bu dönem herkes kendi yolunu arayacak. Ana muhalefetin bir kısmı 'Oyumu HDP'ye vereceğim' deyince, muhalefet partisi lideri ne diyor? 'Biz hayır kurumu muyuz? Kızılay mıyız?' Sakın oylarınızı vermeyin. Sıra bizim DSP'nin oylara gelince bizden 3 dönemdir oy istediler. Şimdi biz diyoruz, 'Biz hayır kurumu muyuz, Kızılay mıyız?' Oylarımız kendimize."
Türker, Demokratik Sol Parti'nin hedefinin seçim barajını aşmak olduğunu dile getirerek, "Barajı aşmak için şu anda Türkiye'nin her yerinde arkadaşlarımız çalışıyor. Bizim oylarımızın bir kısmı sandık başına gitmiyor, 'Oyum bir işe yaramayacak' diyor, gitmiyor. Yüzde 5-6 arası da AK Parti'ye oy veriyor. Bu oyları Türkiye genelinde geri alabilmek için büyük mücadele ediyoruz. CHP'ye de giden oylar var. Biz şu anda daha çok AK Parti'nin oylarını azaltmak üzere strateji geliştiriyoruz" dedi.