AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Aktay Açıklaması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, kendisine ait seçim minibüsüne yapılan saldırıların HDP'nin bütün bürolarına yapılmış saldırılardan daha fazla olduğunu söyledi.
Aktay, seçim çalışmaları kapsamında Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Atabağı beldesini ziyaret ederek, vatandaşlara hitap etti.
Özellikle Siirt'te ve bölgede etnik milliyetçilik siyasetinden muzdarip olduklarını dile getiren Aktay, etnik siyaset yapanlara "cahiliye" gözü ile baktıklarını söyledi.
Ülkede 80 yıl boyunca insanları Kürt, Türk, Çerkez, Arap diye ayıran, "Bu memlekette Türk'ten başka kimse yoktur" diyerek her çeşit grubu inkar eden, var olanları asimile etmeye çalışan bir anlayışa "dur" dediklerini belirten Aktay, şöyle konuştu:
"Bizim zamanımızda artık kimse etnik kimliğinden, kökeninden dolayı hiçbir ayrımcılığına maruz kalmayacak, kalamaz. Herkes göğsünü gere gere ben Kürdüm, Arabım, Çerkezim, Türküm diyebilir, diyebilmeli. Bu meseleyi bir etnik milliyetçilik meselesine getirdiğimiz zaman bu iş artık cahiliye meselesidir, bu iş cahiliyeye giriyor. Bu bizim anlayışımızdır, biz etnik siyasete cahiliye gözü ile bakıyoruz. Çünkü bizim yüce peygamberimiz böyle bakmıştır. 'Her kim ki kavim asabisi ile hareket ederse, kavim davası güderse o cahiliye üzeredir' bizzat efendimizin buyurduğu şeydir bu. Yıllarca etnik Türk milliyetçiliğinden çektiğimiz yetmiyormuş gibi şimdi bu bölgede başka bir tür etnik milliyetçilik ve ırkçılık ile imtihan ediliyoruz. Ondan muzdarip oluyoruz."
- "Mağdur edebiyatı yapmaya çalıştılar"
Veyselkarani beldesindeki seçim bürosunun kundaklandığını anlatan Aktay, bundan iki gün önce İçel ve Adana'da HDP seçim bürolarına bomba gönderilmek suretiyle oraya da saldırı düzenlendiğini anımsattı.
Hatay ve Adana saldırılarını gerçekleştirenleri kimin yaptığını hiçbir şekilde önemsemeksizin lanetlediklerini kaydeden Aktay, "Kim bunu yapıyorsa ona lanet olsun. Biz özgürce hiç kimsenin baskı yapmaksızın herkesin hiçbir etki altında kalmaksızın oyunu verebileceği sandığa yansıtabileceği bir seçim ortamı istiyoruz" dedi.
Bazılarının Adana ve İçel'deki olaylar üzerinden AK Parti'ye saldırmaya çalıştığını ifade eden Aktay, şöyle devam etti:
"Sanki HDP'nin dışında kimseye saldırı olmuyor. Benim seçim minibüsüme yapılan saldırılar HDP'nin toplam bütün bürolarına yapılmış saldırılardan daha fazladır. Her gün seçim minibüsüm taşlanıyor. Sağlam camı kalmamış durumda. Şoförü can güvenliğinden zor ikna edilip sefere çıkarılıyor. Böyle HDP'nin saldırıları altındayken HDP'nin Adana ve İçel'de uğradığını ilk başta zannettiğimiz saldırı o kadar efelenip mağduriyet edebiyatı yaptılar ki belli ki o saldırıyı kullanmış oldular. Bütün Türkiye'ye mağdur edebiyatı yapmaya çalıştılar. Oysa işin ardında kimin olduğu ortaya çıktı. Gerçekleştirilen saldırının bizzat DHKP-C'li yani PKK'nın kardeş kuruluşu tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Var mı bir mahcubiyet işareti? Yok. Ama millet bunu görüyor. Millet nasıl oyunlar oynanıyor olduğunu ve milletimiz üzerinde ne tür oyunlar oynandığını hep birlikte görüyor ve şahit oluyoruz."
- "Onların kullandığı Kürtçe tercüman gerektiriyor"
Diyorlar ki 'biz artık kendimize oy vereceğiz.' Biz de soruyoruz 'Kine em (biz kimiz)" diyen Aktay, şunları söyledi:
"Adamların kültürüne, konuştukları dile, hassasiyetlerine ve dava edindiklerine bir bakın, bizlerle bir alakaları var mı? Önce kendime soracağım biz kimiz? Ben referansı İslam olan bir insanım. Kur'an-ı Kerim bizden bahsederken 'Siz Müslüman olmaktan başka bir kimlik ve başka bir sıfat üzerine ölmeyiniz' der. Ama bunların bizimle kültürümüzle bir alakası yok. Ne kullandıkları Kürtçe bizimkine benziyor ne de adetleri. Onların kullandığı Kürtçe tercüman gerektiriyor."
Kaynak: AA
Özellikle Siirt'te ve bölgede etnik milliyetçilik siyasetinden muzdarip olduklarını dile getiren Aktay, etnik siyaset yapanlara "cahiliye" gözü ile baktıklarını söyledi.
Ülkede 80 yıl boyunca insanları Kürt, Türk, Çerkez, Arap diye ayıran, "Bu memlekette Türk'ten başka kimse yoktur" diyerek her çeşit grubu inkar eden, var olanları asimile etmeye çalışan bir anlayışa "dur" dediklerini belirten Aktay, şöyle konuştu:
"Bizim zamanımızda artık kimse etnik kimliğinden, kökeninden dolayı hiçbir ayrımcılığına maruz kalmayacak, kalamaz. Herkes göğsünü gere gere ben Kürdüm, Arabım, Çerkezim, Türküm diyebilir, diyebilmeli. Bu meseleyi bir etnik milliyetçilik meselesine getirdiğimiz zaman bu iş artık cahiliye meselesidir, bu iş cahiliyeye giriyor. Bu bizim anlayışımızdır, biz etnik siyasete cahiliye gözü ile bakıyoruz. Çünkü bizim yüce peygamberimiz böyle bakmıştır. 'Her kim ki kavim asabisi ile hareket ederse, kavim davası güderse o cahiliye üzeredir' bizzat efendimizin buyurduğu şeydir bu. Yıllarca etnik Türk milliyetçiliğinden çektiğimiz yetmiyormuş gibi şimdi bu bölgede başka bir tür etnik milliyetçilik ve ırkçılık ile imtihan ediliyoruz. Ondan muzdarip oluyoruz."
- "Mağdur edebiyatı yapmaya çalıştılar"
Veyselkarani beldesindeki seçim bürosunun kundaklandığını anlatan Aktay, bundan iki gün önce İçel ve Adana'da HDP seçim bürolarına bomba gönderilmek suretiyle oraya da saldırı düzenlendiğini anımsattı.
Hatay ve Adana saldırılarını gerçekleştirenleri kimin yaptığını hiçbir şekilde önemsemeksizin lanetlediklerini kaydeden Aktay, "Kim bunu yapıyorsa ona lanet olsun. Biz özgürce hiç kimsenin baskı yapmaksızın herkesin hiçbir etki altında kalmaksızın oyunu verebileceği sandığa yansıtabileceği bir seçim ortamı istiyoruz" dedi.
Bazılarının Adana ve İçel'deki olaylar üzerinden AK Parti'ye saldırmaya çalıştığını ifade eden Aktay, şöyle devam etti:
"Sanki HDP'nin dışında kimseye saldırı olmuyor. Benim seçim minibüsüme yapılan saldırılar HDP'nin toplam bütün bürolarına yapılmış saldırılardan daha fazladır. Her gün seçim minibüsüm taşlanıyor. Sağlam camı kalmamış durumda. Şoförü can güvenliğinden zor ikna edilip sefere çıkarılıyor. Böyle HDP'nin saldırıları altındayken HDP'nin Adana ve İçel'de uğradığını ilk başta zannettiğimiz saldırı o kadar efelenip mağduriyet edebiyatı yaptılar ki belli ki o saldırıyı kullanmış oldular. Bütün Türkiye'ye mağdur edebiyatı yapmaya çalıştılar. Oysa işin ardında kimin olduğu ortaya çıktı. Gerçekleştirilen saldırının bizzat DHKP-C'li yani PKK'nın kardeş kuruluşu tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Var mı bir mahcubiyet işareti? Yok. Ama millet bunu görüyor. Millet nasıl oyunlar oynanıyor olduğunu ve milletimiz üzerinde ne tür oyunlar oynandığını hep birlikte görüyor ve şahit oluyoruz."
- "Onların kullandığı Kürtçe tercüman gerektiriyor"
Diyorlar ki 'biz artık kendimize oy vereceğiz.' Biz de soruyoruz 'Kine em (biz kimiz)" diyen Aktay, şunları söyledi:
"Adamların kültürüne, konuştukları dile, hassasiyetlerine ve dava edindiklerine bir bakın, bizlerle bir alakaları var mı? Önce kendime soracağım biz kimiz? Ben referansı İslam olan bir insanım. Kur'an-ı Kerim bizden bahsederken 'Siz Müslüman olmaktan başka bir kimlik ve başka bir sıfat üzerine ölmeyiniz' der. Ama bunların bizimle kültürümüzle bir alakası yok. Ne kullandıkları Kürtçe bizimkine benziyor ne de adetleri. Onların kullandığı Kürtçe tercüman gerektiriyor."