Tbmm Genel Kurulu
TBMM Genel Kurulu'nda, HDP'nin İstiklal Mahkemeleri'nin araştırılması amacıyla verilen Meclis araştırma önergesinin bugün görüşülmesi önerisi kabul edilmedi.
HDP, Danışma Kurulu'nda oybirliği sağlanamadığı için İstiklal Mahkemeleri'nin araştırılması amacıyla verilen Meclis araştırma önergesinin bugün görüşülmesi önerisini Genel Kurul'a getirdi.
HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, bu mahkemelerin yargıçların tamamının TBMM mensupları olduğunu, mahkeme kararlarının temyize açık olmadığını, verilen kararların sabit ve son karar olduğunu söyledi.
Konya, Sivas ve Diyarbakır İstiklal Mahkemeleri tutanaklarının hiç bir şekilde Parlamento'ya gelmediğini, Meclis'e teslim edilmesi gereken bu tutanakların Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü'ne teslim edildiğini belirten Zozani, bu mahkemelerin tutanaklarının ve belgelerinin açıklanmasını istediklerini kaydetti.
Zozani, "Böylelikle karanlık bir tarihle yüzleşmiş oluruz" dedi.
Bu mahkemelerin Fransızlardan esinlenerek Türkiye'de kurulduğunu belirten Zozani, "1793-1794 döneminde bir yıl süresince Fransa'da İstiklal Mahkemesi benzeri mahkemeler kurulmuş. Bu mahkemeler bir yılda 17 bin idam kararı vermiş ama bu zihniyetin Fransa'da katlettiği insan sayısı 400 bindir. İstiklal Mahkemeleri'nin Türkiye'de yarattığı etki de budur. 1921-1938 yılları arasında Türkiye hükümetlerinin yöneticilerinin bu coğrafyada katlettiği insanların sayısı 400 bin civarındadır. Koçgiri'de, Zilan'da, Dersim'de, Agiri'de katledilenlerin tamamı bu zihniyetin tezahürüdür" diye konuştu.
CHP İçel Milletvekili Ali Rıza Öztürk, İstiklal Mahkemeleri belgelerinin açılmasına kimsenin itiraz etmeyeceğini ama o dönemin karanlık bir dönem olarak ilan edilmesine itiraz ettiklerini söyleyerek, "O dönem Cumhuriyet'in aydın bir dönemidir. Her doğum sancılıdır, sancısız bir doğum olmaz. O dönemi de kendi içerisinde değerlendirmek lazım. İstiklal Mahkemeleri'ni ortaya çıkaran süreci iyi takip etmek lazım. Anarşi ve başıbozukluk ortamı vardı, böyle bir ortamda Meclis açılmıştı, İngilizlerle işbirliği yaparak Milli Mücadele'ye karşı çıkanlar vardı. Atatürk'e suikast planlanıyordu" dedi.
Geçmişle hesaplaşmanın bütünlük içinde olması gerektiğini vurgulayan Öztürk, İstiklal Mahkemeleri'nin belgelerini tarihçilerin incelemesinin daha faydalı olacağını, bunu siyaset malzemesi yapmanın da kimseye faydasının olmayacağını bildirdi. Öztürk, bu mahkemelerin, Cumhuriyet devrimlerine karşı mücadele eden gericileri bastırmak amacıyla kurulduğunu, o mahkemeleri bugünün koşuluyla değerlendirmenin yanlış olacağını söyledi.
Öztürk, "Elbette bu mahkemelerin aldığı yanlış kararlar vardır ama bunları gündeme taşıyarak, bunlar üzerinden Atatürk ve Cumhuriyet'in temel değerleriyle hesaplaşmak kimsenin haddi de değildir, hakkı da değildir" dedi.
Sataşma gerekçesiyle kürsüye gelen Zozani, "Diyarbakır İstiklal Mahkemeleri'nde bir Kürt genci Türkçe bilmediği, mahkemede kendini ifade edemediği için idam edildi. Genç, gece Süreyya'nın rüyasına giriyor, 'benim günahım neydi, sen niye benim idamıma karar verdin?' diyor. Sabah kan ter içinde uyanan Ahmet Süreyya mahkeme kararlarına itiraz ediyor, pişmanlık duyuyor. Bunun üzerine Mazhar Müfit Kansu onu İnönü'ye şikayet ediyor. İnönü de Ahmet Süreyya'ya telgraf çekiyor ve 'gayemiz Kürtlerin ve Kürtçülüğün kafasının ebediyete kadar ezilmesidir. Hakim arkadaşlarla anlaş, gözlerinden öperim" diyor. Senin biraz önce allayıp pulladığın İsmet İnönü bu ifadeyi kullanıyor" diye konuştu.
AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin, ilk dönem İstiklal Mahkemeleri'nin 18 Eylül 1920'de kurulduğunu, ikinci dönem mahkemelerinin 30 Temmuz 1921'de başladığını, 1923 yılının ekim ayına dek faaliyetlerini sürdürdüğünü, üçüncü dönem mahkemelerin ise 1923-1927 yılları arasında faaliyet gösterdiğini söyledi.
Toplamda 7 bölgede bu mahkemelerin kurulduğunu belirten Şahin, "Bu mahkemelerde görev alanların tamamı hukuk eğitimi almış kişiler değildir. O mahkeme tutanaklarının günümüz Türkçesine çevrilmesi konusunda çalışma başlatılmış ve yakında açıklanacaktır" dedi.
Şahin, başlangıçta iyi niyetle kurulan bu mahkemelerin daha sonrasında nasıl bir acı bıraktığının herkesçe bilindiğini söyledi.
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu ise Diyarbakır İstiklal Mahkemesi zabıtlarının, diğer devlet belgeleri gibi Mili Mücadele sonrasında Diyarbakır surlarında leblecilere satıldığını iddia etti. Yargılanıp idam edilenlerinin sayısının bin 630 olduğunu, 400 bin kişinin öldürüldüğü iddiasının gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Konuşmaların ardından HDP'nin önerisi kabul edilmedi.
Kaynak: AA
HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, bu mahkemelerin yargıçların tamamının TBMM mensupları olduğunu, mahkeme kararlarının temyize açık olmadığını, verilen kararların sabit ve son karar olduğunu söyledi.
Konya, Sivas ve Diyarbakır İstiklal Mahkemeleri tutanaklarının hiç bir şekilde Parlamento'ya gelmediğini, Meclis'e teslim edilmesi gereken bu tutanakların Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü'ne teslim edildiğini belirten Zozani, bu mahkemelerin tutanaklarının ve belgelerinin açıklanmasını istediklerini kaydetti.
Zozani, "Böylelikle karanlık bir tarihle yüzleşmiş oluruz" dedi.
Bu mahkemelerin Fransızlardan esinlenerek Türkiye'de kurulduğunu belirten Zozani, "1793-1794 döneminde bir yıl süresince Fransa'da İstiklal Mahkemesi benzeri mahkemeler kurulmuş. Bu mahkemeler bir yılda 17 bin idam kararı vermiş ama bu zihniyetin Fransa'da katlettiği insan sayısı 400 bindir. İstiklal Mahkemeleri'nin Türkiye'de yarattığı etki de budur. 1921-1938 yılları arasında Türkiye hükümetlerinin yöneticilerinin bu coğrafyada katlettiği insanların sayısı 400 bin civarındadır. Koçgiri'de, Zilan'da, Dersim'de, Agiri'de katledilenlerin tamamı bu zihniyetin tezahürüdür" diye konuştu.
CHP İçel Milletvekili Ali Rıza Öztürk, İstiklal Mahkemeleri belgelerinin açılmasına kimsenin itiraz etmeyeceğini ama o dönemin karanlık bir dönem olarak ilan edilmesine itiraz ettiklerini söyleyerek, "O dönem Cumhuriyet'in aydın bir dönemidir. Her doğum sancılıdır, sancısız bir doğum olmaz. O dönemi de kendi içerisinde değerlendirmek lazım. İstiklal Mahkemeleri'ni ortaya çıkaran süreci iyi takip etmek lazım. Anarşi ve başıbozukluk ortamı vardı, böyle bir ortamda Meclis açılmıştı, İngilizlerle işbirliği yaparak Milli Mücadele'ye karşı çıkanlar vardı. Atatürk'e suikast planlanıyordu" dedi.
Geçmişle hesaplaşmanın bütünlük içinde olması gerektiğini vurgulayan Öztürk, İstiklal Mahkemeleri'nin belgelerini tarihçilerin incelemesinin daha faydalı olacağını, bunu siyaset malzemesi yapmanın da kimseye faydasının olmayacağını bildirdi. Öztürk, bu mahkemelerin, Cumhuriyet devrimlerine karşı mücadele eden gericileri bastırmak amacıyla kurulduğunu, o mahkemeleri bugünün koşuluyla değerlendirmenin yanlış olacağını söyledi.
Öztürk, "Elbette bu mahkemelerin aldığı yanlış kararlar vardır ama bunları gündeme taşıyarak, bunlar üzerinden Atatürk ve Cumhuriyet'in temel değerleriyle hesaplaşmak kimsenin haddi de değildir, hakkı da değildir" dedi.
Sataşma gerekçesiyle kürsüye gelen Zozani, "Diyarbakır İstiklal Mahkemeleri'nde bir Kürt genci Türkçe bilmediği, mahkemede kendini ifade edemediği için idam edildi. Genç, gece Süreyya'nın rüyasına giriyor, 'benim günahım neydi, sen niye benim idamıma karar verdin?' diyor. Sabah kan ter içinde uyanan Ahmet Süreyya mahkeme kararlarına itiraz ediyor, pişmanlık duyuyor. Bunun üzerine Mazhar Müfit Kansu onu İnönü'ye şikayet ediyor. İnönü de Ahmet Süreyya'ya telgraf çekiyor ve 'gayemiz Kürtlerin ve Kürtçülüğün kafasının ebediyete kadar ezilmesidir. Hakim arkadaşlarla anlaş, gözlerinden öperim" diyor. Senin biraz önce allayıp pulladığın İsmet İnönü bu ifadeyi kullanıyor" diye konuştu.
AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin, ilk dönem İstiklal Mahkemeleri'nin 18 Eylül 1920'de kurulduğunu, ikinci dönem mahkemelerinin 30 Temmuz 1921'de başladığını, 1923 yılının ekim ayına dek faaliyetlerini sürdürdüğünü, üçüncü dönem mahkemelerin ise 1923-1927 yılları arasında faaliyet gösterdiğini söyledi.
Toplamda 7 bölgede bu mahkemelerin kurulduğunu belirten Şahin, "Bu mahkemelerde görev alanların tamamı hukuk eğitimi almış kişiler değildir. O mahkeme tutanaklarının günümüz Türkçesine çevrilmesi konusunda çalışma başlatılmış ve yakında açıklanacaktır" dedi.
Şahin, başlangıçta iyi niyetle kurulan bu mahkemelerin daha sonrasında nasıl bir acı bıraktığının herkesçe bilindiğini söyledi.
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu ise Diyarbakır İstiklal Mahkemesi zabıtlarının, diğer devlet belgeleri gibi Mili Mücadele sonrasında Diyarbakır surlarında leblecilere satıldığını iddia etti. Yargılanıp idam edilenlerinin sayısının bin 630 olduğunu, 400 bin kişinin öldürüldüğü iddiasının gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Konuşmaların ardından HDP'nin önerisi kabul edilmedi.