Ak Parti Ankara İl Teşkilatı Mahalle Başkanları Toplantısı
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, ''Şimdi birileri diyor ki, 'Şu parti barajı geçmezse şöyle olur, şu geçerse böyle olur.' Hiçbirinin önemi yok. AK Parti güçlü bir şekilde varsa Çözüm Süreci var. AK Parti güçlü bir şekilde varsa yeni Anayasa yapılabilir. AK Parti yoksa, güçlü değilse bunların hiçbiri olmaz'' dedi.
Akdoğan, ANFA'da düzenlenen AK Parti Ankara İl Teşkilatı Mahalle Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, partinin her seçimde daha yüksek oy almasında, mahalle başkanlarının önemli rolü bulunduğunu belirterek, katılımcılara teşekkürlerini iletti.
Mahalli temsilcilerin, AK Parti'nin bel kemiğini, omurgasını oluşturduğunu vurgulayan Akdoğan, "Elde edilen siyasi başarıda, arazide, bu başarının sahibi kimdir diye baktığımızda, asıl organizasyon sizlerin emekleri üzerine kurulu'' diye konuştu.
Seçimin medya ile değil insan ile kazanıldığına işaret eden Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yüz yüze, göz göze çalışma yapan, insanların yüreğine dokunan, elini tutan aranızdaki o kişi seçimi kazanan kişidir, işte o siz oluyorsunuz. Bir söz vardır, 'Savaşı piyade kazanır' diye. Savaşı niye piyade kazanıyor biliyor musunuz? Çünkü ayağı yere basan birisi gidecek, bayrağı bir yere dikecek. İşte o bayrağı diken kişi piyadedir. Savaşı onun için 'Piyade kazanır' derler.''
Akdoğan, 7 Haziran seçimlerinde yine bir başarı yakalamak istediklerini, yüzde 50'yi devirmeleri gerektiğini belirterek, başarıya doymadıklarını aksine başarının kendilerini daha da kamçıladığını vurguladı.
AK Parti teşkilatının, gücünü, iddiasını birlik ve bütünlüğünden aldığına dikkati çeken Akdoğan, "Sizlerin uyumu, huzuru, birlikteliği, gayreti, kardeşliği, çabası başarıyı ortaya çıkarıyor. Eğer zincirin bir halkası zayıflarsa veya koparsa bütün o zincir darmadağan olur. Bu yüzden nasıl bir misyon yüklendiğinizi kesinlikle unutmamanız gerekiyor'' ifadesini kullandı.
-''AK Parti'nin hamurunu millet karmıştır''
Milletin partisi olmasının, AK Parti'yi diğer partilerden ayırdığını dile getiren Akdoğan, "AK Parti, devletin partisi, medyanın partisi, sermayenin partisi, seçkinlerin partisi değildir. Doğrudan AK Parti'yi millet kurmuştur, hamurunu millet karmıştır. AK Parti'nin rotasını bu yüzden ancak millet çizer. Başka hiç kimseden AK Parti icazet almaz, sadece icazeti milletten alır, hesabı da millete verir'' diye konuştu.
Siyaset ve toplum mühendisliği yapmadıklarını, topluma şekil vermeye çalışmadıklarını vurgulayan Akdoğan, topulumun kendilerine şekil, milletin kendilerine yön verdiğini söyledi.
Akdoğan, ''Bunu ayırt etmek gerekiyor. İşte o seçkinci partiler, kendisi devlet partisi gören partiler, siyaset mühendisliği yaparlar, milleti hor görürler, beğenmezler. 'Bidon kafalı' derler, 'Göbeğini kaşıyan adam' derler. Masa başından ona şekil vermeye çalışırlar. Millet ise bizim rotamızı çizer, arada böyle bir fark var. İşte bu yüzden onlar halktan kopuklar'' dedi.
-"Sen zihninde ülkeyi bölmüşsün"
Siyasette halkla bir arada olmanın önemine işaret eden Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Onlar köyden koptular, mahallelerden koptular, halktan koptular, vatandaştan koptular. Şehirleri terk ettiler. Biz mahalle mahalle, sokak sokak geziyoruz. Kimin nereden sorumlu olduğu belli. Onların gitmedikleri bırakın sokakları, caddeleri, mahalleleri, şehirler var. Parti binaları yok, il binaları, ilçe binaları yok. Peki o zaman, nasıl bu ülkenin birlik ve bütünlüğü korunacak, sağlanacak? Bir taraftan bizi eleştirecekler. Ne bölücülüğümüz kalıyor, ne hainliğimiz. Peki oraya gidip, siyaset yapan, Türk bayrağını, AK Parti bayrağını dalgalandıran sen misin, ben miyim? Şırnak'ta, Hakkari'de kim siyaset yapıyor? Sen zihninde ülkeyi bölmüşsün, oralarda yoksun. Varlık gösteremiyorsun.''
AK Parti'nin büyük kadrosunun mahallelelere, sokaklara ve caddelere kadar indiğini, kapı kapı dolaştığını, milletin elini tuttuğunu, yüreğine dokunduğunu ifade eden Akdoğan, bunun önemsenmesi gerektiğini söyledi.
-''7 Haziran seçimleri önemli bir kilometre taşıdır''
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, 7 Haziran seçimlerinin Türkiye'nin istiklalini ve istikbalini belirleyecek önemde olduğunu belirterek, ''Eski Türkiye'ye mi döneceğiz, yeni Türkiye'yi mi kuracağız, inşa edeceğiz. İşte bu yüzden yeni Türkiye'nin inşaasında 7 Haziran seçimleri önemli bir kilometre taşıdır. AK Parti bugün Türkiye'nin gururudur, milletin umududur'' dedi.
AK Parti varsa güvenin, istikrarın, hizmetin, yatırımın olduğunu belirten Akdoğan, şunları ifade etti:
''Şimdi birileri diyor ki, 'Şu parti barajı geçmezse şöyle olur, şu geçerse böyle olur.' Hiçbirinin önemi yok arkadaşlar. Eğer AK Parti güçlü bir şekilde varsa Çözüm Süreci var. AK Parti güçlü bir şekilde varsa yeni anayasa yapılabilir. AK Parti yoksa, güçlü değilse bunların hiçbiri olmaz. 2005'te biz bu süreci başlattığımızda Meclis'te o partilerin hiçbiri yoktu. Bu sürecin sahibi biziz. Biz güçlü olursak, dimdik ayakta olursak o zaman bu süreç başarıya ulaşır, o zaman yeni anayasa yapılabilir. Bu yüzden kimin ne olduğunun önemi yok, bizim ne kadar güçlü olduğumuzun önemi var.''
-"Bu bizi aşmış bir davadır''
AK Parti'nin sadece Türkiye'nin, milletin değil dünya mazlumlarının da umudu olduğunu belirten Akdoğan, ''Bosna'da, Gazze'de, Pakistan'da, Afrika'nın köşelerinde insanlar Türkiye için dua ediyorlarsa, Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu için dua ediyorlarsa, AK Parti'nin geleceği acaba ne olacak seçimlerde diye dua ediyorlarsa, merak ediyorlarsa bu bizi aşmış bir davadır'' diye konuştu.
Nerede kimin başı sıkışsa ilk yardım elini Türkiye'nin, AK Parti'nin uzattığına dikkati çeken Akdoğan, ''Mısır'da darbe oldu, darbe yapana 'darbeci' diyemediler. Suriye'de yüzbinlerce insan katledildi bu çağda, bu modern çağda, ama oradaki zalime 'zalim' diyemediler. İsrail bir sürü insanı katletti, katile 'katil' diyemediler. Bölgede zalime zalim, katile katil, darbeciye darbeci diyebilen tek ülke Türkiye. Bölgenin güven ve istikrar abidesi Türkiye'' dedi.
Suriye'den kaçan insanlara Türkiye'nin kucağını açtığını söyleyen Akdoğan, ''Birileri dedi ki 'Milletin parasını niye harcıyorsunuz?' Bu milletin parasi değil mazlumun, mağdurun hakkıdır. Hepimizin cebindeki paradan mazlumun, mağdurun hakkı vardır. Biz bu yardımı yapmazsak insanlığımızı kaybederiz, kendimizden utanırız. Bizim petrol kuyularımız yok ama ama vicdanımız var. Bu bir insanlık sınavıdır. Bütün dünya bu sınavdan kalsa da biz Türkiye olarak bu insanlık testinden geçmek durumundayız'' diye konuştu.
-"Millet, 1950'den beri CHP'ye direniyor"
Akdoğan, bir yandan da Türkiye'yi de ayağa kaldırdıklarını, görülmedik hizmetler yaptıklarını, Ankara'nın lokomotif olduğu savunma sanayisinde önemli atılımlar yaptıklarını bildirdi.
En cumhuriyetçi, en milliyetçi partinin AK Parti olduğunu söyleyen Akdoğan, şunları kaydetti:
''Birileri de biz bunları yaparken 'Demokrasi sandık değildir' diyorlar. Bu söz nedir biliyor musunuz? Yumurtasız omlet yapmak gibi bir şey. Sandık yoksa demokrasi yoktur. Demokrasinin en önemli parçası milletin oyudur, sandıktır, sen bunu küçümsediğin zaman geriye demokrasi kalmaz. Demokrasinin temeli milletin oyu ve sandıktır. 'Demokrasi sandık değildir' diyen, çareyi millette değil o zaman başka yerde aramaya başlar. Ya Pensilvanya'da arar ya montajda, şantajda, kumpasta arar, Meclis'te değil, sokakta arar, oy pusulasında değil, molotofta arar. İşte anamuhalefet lideri de bu İç Güvenlik Paketi görüşmelerinde hatırlarsanız 'Halkın direnme hakkı doğar' diyor. Milleti sokağa çağırıyor. Milletin direnme hakkı var, 1950'den beri bu millet direniyor. Niye direniyor, CHP'ye direniyor, iktidar olmasın diye, kendi iradesine direniyor.''
(Bitti)
Kaynak: AA
Mahalli temsilcilerin, AK Parti'nin bel kemiğini, omurgasını oluşturduğunu vurgulayan Akdoğan, "Elde edilen siyasi başarıda, arazide, bu başarının sahibi kimdir diye baktığımızda, asıl organizasyon sizlerin emekleri üzerine kurulu'' diye konuştu.
Seçimin medya ile değil insan ile kazanıldığına işaret eden Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yüz yüze, göz göze çalışma yapan, insanların yüreğine dokunan, elini tutan aranızdaki o kişi seçimi kazanan kişidir, işte o siz oluyorsunuz. Bir söz vardır, 'Savaşı piyade kazanır' diye. Savaşı niye piyade kazanıyor biliyor musunuz? Çünkü ayağı yere basan birisi gidecek, bayrağı bir yere dikecek. İşte o bayrağı diken kişi piyadedir. Savaşı onun için 'Piyade kazanır' derler.''
Akdoğan, 7 Haziran seçimlerinde yine bir başarı yakalamak istediklerini, yüzde 50'yi devirmeleri gerektiğini belirterek, başarıya doymadıklarını aksine başarının kendilerini daha da kamçıladığını vurguladı.
AK Parti teşkilatının, gücünü, iddiasını birlik ve bütünlüğünden aldığına dikkati çeken Akdoğan, "Sizlerin uyumu, huzuru, birlikteliği, gayreti, kardeşliği, çabası başarıyı ortaya çıkarıyor. Eğer zincirin bir halkası zayıflarsa veya koparsa bütün o zincir darmadağan olur. Bu yüzden nasıl bir misyon yüklendiğinizi kesinlikle unutmamanız gerekiyor'' ifadesini kullandı.
-''AK Parti'nin hamurunu millet karmıştır''
Milletin partisi olmasının, AK Parti'yi diğer partilerden ayırdığını dile getiren Akdoğan, "AK Parti, devletin partisi, medyanın partisi, sermayenin partisi, seçkinlerin partisi değildir. Doğrudan AK Parti'yi millet kurmuştur, hamurunu millet karmıştır. AK Parti'nin rotasını bu yüzden ancak millet çizer. Başka hiç kimseden AK Parti icazet almaz, sadece icazeti milletten alır, hesabı da millete verir'' diye konuştu.
Siyaset ve toplum mühendisliği yapmadıklarını, topluma şekil vermeye çalışmadıklarını vurgulayan Akdoğan, topulumun kendilerine şekil, milletin kendilerine yön verdiğini söyledi.
Akdoğan, ''Bunu ayırt etmek gerekiyor. İşte o seçkinci partiler, kendisi devlet partisi gören partiler, siyaset mühendisliği yaparlar, milleti hor görürler, beğenmezler. 'Bidon kafalı' derler, 'Göbeğini kaşıyan adam' derler. Masa başından ona şekil vermeye çalışırlar. Millet ise bizim rotamızı çizer, arada böyle bir fark var. İşte bu yüzden onlar halktan kopuklar'' dedi.
-"Sen zihninde ülkeyi bölmüşsün"
Siyasette halkla bir arada olmanın önemine işaret eden Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Onlar köyden koptular, mahallelerden koptular, halktan koptular, vatandaştan koptular. Şehirleri terk ettiler. Biz mahalle mahalle, sokak sokak geziyoruz. Kimin nereden sorumlu olduğu belli. Onların gitmedikleri bırakın sokakları, caddeleri, mahalleleri, şehirler var. Parti binaları yok, il binaları, ilçe binaları yok. Peki o zaman, nasıl bu ülkenin birlik ve bütünlüğü korunacak, sağlanacak? Bir taraftan bizi eleştirecekler. Ne bölücülüğümüz kalıyor, ne hainliğimiz. Peki oraya gidip, siyaset yapan, Türk bayrağını, AK Parti bayrağını dalgalandıran sen misin, ben miyim? Şırnak'ta, Hakkari'de kim siyaset yapıyor? Sen zihninde ülkeyi bölmüşsün, oralarda yoksun. Varlık gösteremiyorsun.''
AK Parti'nin büyük kadrosunun mahallelelere, sokaklara ve caddelere kadar indiğini, kapı kapı dolaştığını, milletin elini tuttuğunu, yüreğine dokunduğunu ifade eden Akdoğan, bunun önemsenmesi gerektiğini söyledi.
-''7 Haziran seçimleri önemli bir kilometre taşıdır''
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, 7 Haziran seçimlerinin Türkiye'nin istiklalini ve istikbalini belirleyecek önemde olduğunu belirterek, ''Eski Türkiye'ye mi döneceğiz, yeni Türkiye'yi mi kuracağız, inşa edeceğiz. İşte bu yüzden yeni Türkiye'nin inşaasında 7 Haziran seçimleri önemli bir kilometre taşıdır. AK Parti bugün Türkiye'nin gururudur, milletin umududur'' dedi.
AK Parti varsa güvenin, istikrarın, hizmetin, yatırımın olduğunu belirten Akdoğan, şunları ifade etti:
''Şimdi birileri diyor ki, 'Şu parti barajı geçmezse şöyle olur, şu geçerse böyle olur.' Hiçbirinin önemi yok arkadaşlar. Eğer AK Parti güçlü bir şekilde varsa Çözüm Süreci var. AK Parti güçlü bir şekilde varsa yeni anayasa yapılabilir. AK Parti yoksa, güçlü değilse bunların hiçbiri olmaz. 2005'te biz bu süreci başlattığımızda Meclis'te o partilerin hiçbiri yoktu. Bu sürecin sahibi biziz. Biz güçlü olursak, dimdik ayakta olursak o zaman bu süreç başarıya ulaşır, o zaman yeni anayasa yapılabilir. Bu yüzden kimin ne olduğunun önemi yok, bizim ne kadar güçlü olduğumuzun önemi var.''
-"Bu bizi aşmış bir davadır''
AK Parti'nin sadece Türkiye'nin, milletin değil dünya mazlumlarının da umudu olduğunu belirten Akdoğan, ''Bosna'da, Gazze'de, Pakistan'da, Afrika'nın köşelerinde insanlar Türkiye için dua ediyorlarsa, Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu için dua ediyorlarsa, AK Parti'nin geleceği acaba ne olacak seçimlerde diye dua ediyorlarsa, merak ediyorlarsa bu bizi aşmış bir davadır'' diye konuştu.
Nerede kimin başı sıkışsa ilk yardım elini Türkiye'nin, AK Parti'nin uzattığına dikkati çeken Akdoğan, ''Mısır'da darbe oldu, darbe yapana 'darbeci' diyemediler. Suriye'de yüzbinlerce insan katledildi bu çağda, bu modern çağda, ama oradaki zalime 'zalim' diyemediler. İsrail bir sürü insanı katletti, katile 'katil' diyemediler. Bölgede zalime zalim, katile katil, darbeciye darbeci diyebilen tek ülke Türkiye. Bölgenin güven ve istikrar abidesi Türkiye'' dedi.
Suriye'den kaçan insanlara Türkiye'nin kucağını açtığını söyleyen Akdoğan, ''Birileri dedi ki 'Milletin parasını niye harcıyorsunuz?' Bu milletin parasi değil mazlumun, mağdurun hakkıdır. Hepimizin cebindeki paradan mazlumun, mağdurun hakkı vardır. Biz bu yardımı yapmazsak insanlığımızı kaybederiz, kendimizden utanırız. Bizim petrol kuyularımız yok ama ama vicdanımız var. Bu bir insanlık sınavıdır. Bütün dünya bu sınavdan kalsa da biz Türkiye olarak bu insanlık testinden geçmek durumundayız'' diye konuştu.
-"Millet, 1950'den beri CHP'ye direniyor"
Akdoğan, bir yandan da Türkiye'yi de ayağa kaldırdıklarını, görülmedik hizmetler yaptıklarını, Ankara'nın lokomotif olduğu savunma sanayisinde önemli atılımlar yaptıklarını bildirdi.
En cumhuriyetçi, en milliyetçi partinin AK Parti olduğunu söyleyen Akdoğan, şunları kaydetti:
''Birileri de biz bunları yaparken 'Demokrasi sandık değildir' diyorlar. Bu söz nedir biliyor musunuz? Yumurtasız omlet yapmak gibi bir şey. Sandık yoksa demokrasi yoktur. Demokrasinin en önemli parçası milletin oyudur, sandıktır, sen bunu küçümsediğin zaman geriye demokrasi kalmaz. Demokrasinin temeli milletin oyu ve sandıktır. 'Demokrasi sandık değildir' diyen, çareyi millette değil o zaman başka yerde aramaya başlar. Ya Pensilvanya'da arar ya montajda, şantajda, kumpasta arar, Meclis'te değil, sokakta arar, oy pusulasında değil, molotofta arar. İşte anamuhalefet lideri de bu İç Güvenlik Paketi görüşmelerinde hatırlarsanız 'Halkın direnme hakkı doğar' diyor. Milleti sokağa çağırıyor. Milletin direnme hakkı var, 1950'den beri bu millet direniyor. Niye direniyor, CHP'ye direniyor, iktidar olmasın diye, kendi iradesine direniyor.''
(Bitti)