65 Yıldır Sivas Bıçağına Hayat Veriyor
Sivas’ta yaşayan 75 yaşındaki Sivas Bıçağı ustası İbrahim Argut, çıraklıktan başladığı bıçak sanatına 65 yıldır aralıksız devam ediyor.
Unutulmaya yüz tutmuş bıçak sanatına ilgi giderek azalıyor. Bıçağı ile ünlü Sivas’ta bıçak sanatını yaşatmak için uğraş veren Sivas Bıçağı ustası İbrahim Argut ise 65 yıldır bıçak sanatını yaşatmaya çalışıyor. Sanayide küçük dükkanında sanatını icra eden Argut 10 yaşında babasının vefat etmesinin ardından ailesine bakmak için çırak olarak başladığı meslekte Sivas’ın en önemli bıçak ustalarından biri oldu.
Bıçak sanatının zor olduğunu söyleyen Sivas Bıçağı ustası İbrahim Argut, “Bu mesleği babamdan öğrendim babam Erzincan’dan gelmiş, burada okumuş, askere gitmiş, burada yetişmiş, dükkan açmış bir çok bıçakçıyı o yetiştirmiş ben ondan gördüm ağabeyimden de öğrendim. 65 senedir bu işi yapıyorum sanatımdan memnunum, sanatımdan aşığım güzel şeyler, güzel işler yapmaya çalışıyorum. Herkes seviyor, sayıyor tanıyorlar sanatımız çok zor bu sanatta ve bir çok sanatta adam yetişmiyor bir çok sanat tarihe gömülmüş zaten bu sanat tarihe gömülmezde can çekişir ayakta kendisini zar zor tutar” dedi.
Bıçağı yaptıkların çeliklerin özel olarak getirildiğini aktaran Argut, “Malzemelerimiz, çeliklerimiz Fransa’dan geliyor. Bıçak için özel çekilmiş çubuklar halinde geliyor onları biz burada kendi işimize uygun şekilde parçalayıp ne gerekiyorsa yaparak işlemlerini tamamlayarak bıçağı meydana getiriyoruz. Bıçağın çeşidi çok 100-150 çeşit bıçak var her birinin şekli şemaili, işlemleri değişiktir hepsini ayrı ayrı yapabilmek, anlayabilmek, hepsinde başarılı olmak ayrı meziyet ister ayrı gayret ister” diye konuştu.
"MESLEĞE 10 YAŞINDA AİLEME BAKMAK İÇİN BAŞLADIM"
Babasının vefat etmesinin ardından okula bıraktığını ve ailesine bakmak için mesleğe başladığını söyleyen Argut, “1950’de 10 yaşında başladım mesleğe ilkokul 4’üncü sınıfa geçmiştim. Büyük sanatkar babam vefat etmişti tatildeydik biz o zaman ondan sonra beni daha okula göndermediler. Ailem perişandı ağabeyim sakattı bu çocuğu yetiştirelim bize baksın dediler ve beni okuldan aldılar. Milli Eğitim’den gelen çok oldu ama gitmedim okula tahsilimiz ilkokul 3’de kaldı. Çırak olarak ağabeyimin ve eniştemin yanında onlar ortak olarak çalıştı ben çırak olarak çalıştım iki kişide yetişmiş kalfamız vardı onlara hizmet ettim sanatı öğrendim. Kalfalar askere gidince ben onların yerine geçtim ondan sonra daha başarılı devam ettim hala devam ediyorum. Ocak işi dövme çelikte ben döverek bir heykel bile yapabilirim öyle sanatkarım döverek bir külçe heykeli döverek heykel yaparım o kadar başarılı oldum. “ifadelerini kullandı.
BIÇAK SANATINA KARŞI İLGİ AZALIYOR
Bıçak sanatına karşı giderek ilginin azaldığını belirten Argut, ”Oğullarım bu mesleği devam ettirmezler emekli olduktan sonra büyük oğlu gelebilir. O gelirse kendi hesabına çalışır bu meslekte onunla beraber bir yere kadar daha gider. Benim soyumdan bu mesleğe devam edeceklerini zannetmiyorum ama ağabeyimin soyundan devam eder. Diğer komşularımızın gayretleriyle devam eder bıçakçılık burada ölmez de sanata karşı ilgi azalıyor. Birde ihtiyaç kalmadı çünkü Kore’den, Çin’de, Tayvan’dan, Fransa’dan, Amerika’dan, Almanya’dan bıçak geliyor. Bu sanata da yani herkesi garezi var herkes bıçak satıyor. Okuldan adam fırsat bulup da buraya gelemez gelse ne olacak. Sonu benim gibi usta olur benim kaç param var. Ben zaten zar zor ayakta duruyorum yetişen adam da ne olacak. Yani parlak bir istikbali yok bu sanatın böyle küçük sanatların buralarda istikbali parlak değil para kazanılmaz herkes de parayı nasıl kolay kazanırım. Çalışma imkanlarını daha kolay rahat olacağı bir ortama giriyor onun içinde buralara kimse itibar etmiyor" diye konuştu.