Bddk'dan 'Katılım Fonu' Genelgesi

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Bankacılık Kanununun "mevduat ve katılım fonu kabulü" başlıklı 60. maddesinin uygulanmasına yönelik genelge yayımlandı.

BDDK Başkanvekili Mutalip Ünal'ın imzasını taşıyan genelgede, Bankacılık Kanununun 60. maddesinin 4. fıkrasının "kalkınma ve yatırım bankalarının kendi müstakrizlerinden, ortak ve ortaklıklarından genel esaslar dahilinde sağladıkları fonlar ile bankalardan, para piyasaları, sermaye piyasaları ve organize piyasalardan sağlayacakları fonlar, bu Kanun uygulamasında mevduat sayılmaz" hükmünü içerdiği hatırlatıldı. Genelgeye göre, bu hüküm çerçevesinde, kalkınma ve yatırım bankaları, nakdi kredi kullandırmadığı kişilerden, gayrinakdi kredi riski bulunan müşterilerinden ya da kredi limiti tahsis edilmiş ancak fiilen nakit kredi riski bulunmayan kişilerden herhangi bir ad altında fon toplayamayacak. Kredi kartı limit tahsisleri müstakriz (ödünç alan) niteliği kazandırmayacak. Müstakriz niteliği ancak kredi kartlarıyla nakit çekilmesi ya da mal veya hizmet alımı suretiyle nakdi krediye dönüşen işlemler sonucunda kazanılacak.
Her bir müstakrizden kabul edilebilecek fon tutarı, kredi kartıyla yapılan işlemlerden kaynaklanan alacaklar da dahil olmak üzere, o müstakrizin bankadaki toplam nakdi kredi bakiyesini aşamayacak. Nakdi kredi bakiyesinde azalma olması veya kredi ilişkisinin sona ermesi durumunda, karşılık gelen tutarda fonun derhal tasfiye işlemlerine başlanılması şart olacak.
- Bankaların ortaklarından fon kabul edilemeyecek
Kanunun 60. maddesi hükümlerinin risk grubu ya da dolaylı pay sahipliği esasları çerçevesinde uygulanması söz konusu olmadığı için bankada kredi riski bulunan kişi ile fon kabul edilen kişi farklı olamayacak. Bankaların dolaylı ortak ve ortaklıkları ile ortakların eş ve çocuklarından herhangi bir ad altına fon kabul edilemeyecek.
Müstakrizlerden genel esaslar dahilinde kabul edilen fonların banka nezdinde hangi amaçla tutulacağı, yazılı olarak akdedilecek ödünç alan fon sözleşmesi çerçevesinde taraflar arasında serbestçe belirlenecek.
Kullandırılan kredilerin teminatını oluşturmak üzere banka nezdinde bulundurulan nakit teminatlar, hangi kredi karşılığında bulundurulduğunun açıkça belirtilmesi, kredinin vadesi boyunca söz konusu nakit teminatlar üzerinde tasarrufta bulunmayı engellemek üzere rehin ya da temlik sözleşmesi kurulması ve bunların tutarıyla faiz, komisyon gibi kredi karşılığında tahsil edilecek her türlü ücret de dahil olmak üzere toplam kredi riskinin uyumlu olması şartlarıyla, 1, 2 ve 3 numaralı bentler kapsamında olmayacak. Kredi ilişkisinin sona ermesini takiben teminat olarak tutulan paraların, kredi borcu kapatılmak ya da ilgilisine iade edilmek suretiyle derhal tasfiye işlemlerine başlanılması gerekecek.
- Faiz uygulanmaması şartı
Bankalar, kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının d bendi ile geçici 3. maddesi hükümleri çerçevesinde ödeme, fon transferleri ve tahsilat işlemlerine aracılık edebilecek ancak bu amaçla alınan paraların kime, ne zaman, ne şekilde ödeneceğinin alınma aşamasında açıkça belirlenmiş olması, işlemin niteliğine uygun makul süreleri aşmayacak şekilde geçici hesaplarda tutulması, vadeli veya vadesiz mevduat veya ödünç alan hesaplarına benzer uygulamalara konu edilmemesi ve bu paralara faiz uygulanmaması şartı aranacak.
Genelge, 1 Haziran 2015'ten itibaren yürürlüğe girecek.
Kaynak: AA