Flaş gelişme! Ve açıklandı...

Sunucu Defne Joy Foster'ın, evinde hayatını kaybettiği gazeteci Ahmet Altan'ın oğlu Halit Kerem Altan'ın, "yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi" suçundan 2 ay 15 gün hapis cezası almasına ilişkin kararın gerekçesi açıklandı.

Flaş gelişme! Ve açıklandı...
Anadolu 36. Asliye Ceza Mahkemesi'nce hazırlanan 4 sayfalık gerekçeli kararda, Altan ve Foster'ın suç tarihi gecesi barda arkadaş grubu içerisinde tanıştıkları anlatıldı.

Otopsi ve Adli Tıp Kurumu raporları ile tanık beyanına göre, Foster'ın normalin üzerinde alkol aldığı belirtilen gerekçeli kararda, Foster'ın daha sonra bardan birlikte çıktığı Altan'ın evine sabaha karşı 03.00 sıralarında gittiği aktarıldı.

Kararda, Foster'ın alkol istediği ve Altan'ın verdiği votkayı içmeye başlaması üzerine hırıltılar çıkararak fenalaştığı anlatılarak, Altan'ın alkol komasına girdiğini düşünerek Foster'ın önce elini yüzünü yıkadığı, olumlu sonuç alamaması üzerine soğuk duşun altına soktuğu, yine kendisine gelmeyince üstünü giydirdiği, bu arada da danışmak için arkadaşı ile kız kardeşini telefonla aradığı kaydedildi.

Bu arada, Foster'ın kendisini kaybetmesinin üzerinden 45 dakika kadar zaman geçtiği aktarılan gerekçeli kararda, Altan'ın daha sonra evin yakınındaki sağlık kuruluşlarına giderek yardım getirmek istediği, başarılı olamaması üzerine sabah 06.30 sıralarında ambulansa haber verdiği, ambulans ve sağlık görevlilerinin eve ulaştığında Foster'ın öldüğünü tespit ettiği bilgisi verildi.

Gerekçeli kararda, Foster'ın otopsi ve Adli Tıp Kurumu raporlarına göre, astım hastası olduğu, bu nedenle devamlı ilaç tedavisi gördüğü, ölümü sonrasında da kanında alkol aldığına dair maddelerin yoğun olduğunun tespit edildiği aktarıldı.

Bu tespitlere göre Foster'ın normal seviyenin üzerinde alkol aldığı ve gün içerisinde astım ilacını da kullandığının anlaşıldığı belirtilen kararda, 'Adli Tıp Genel Kurulu raporuna göre, maktulün aldığı alkolün kolaylaştırıcı etkisi ile kanındaki ilaçların muhtemel yan etkilerine bağlı olarak meydana gelmiş ölüm olarak nitelendirilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu mahkememizce kabul edilmiştir' ifadelerine yer verildi.

Gerekçeli kararda, Altan hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 98/2. maddesi gereğince 'Yardım veya bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme sonucu ölüme neden olma' suçundan kamu davası açıldığı hatırlatılarak, bu suçun oluşması için maddenin gerekçesine, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve maddenin amacına göre, sanığın eylemi ile ölüm sonucu arasında illiyet bağının kurulmasının şart olduğu vurgulandı.

Sanığın, maktulün rahatsızlığının hemen sonrası sağlık kuruluşuna ulaşmasını sağlaması halinde ölümüne engel olabileceği konusunda kesin bir sonuca ulaşılamadığı aktarılan gerekçeli kararda, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince, sanığın eyleminde bu suçun yasal unsurlarının oluşmadığı kanaatine varıldığı bildirildi.

- 'Kişisel endişeler ile önce kendi imkanları ile maktule müdahalede bulundu'

Gerekçeli kararda, şu ifadelere yer verildi:
'Ancak maktulün, sanığın ikrarına göre de saat 04.00 sıralarında rahatsızlandığı, kendini kaybettiği, sanığın maktulün sağlık yardımına ihtiyacı olduğunu bilmesi gerekmesine rağmen, kişisel endişelerle önce kendi imkanlarıyla maktule müdahalede bulunduğu, maktulü evde yalnız bırakarak sağlık kuruluşlarına gidip yardım getirmeye çalıştığı, bu şekilde üç saate yakın zaman maktule sağlık yardımının ulaşmamasına sebebiyet verdiği tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.'

TCK'nın 98/1. maddesinde kendini idare edemeyecek durumda olan kimseye hal ve koşulların elverdiği ölçüde yardım etmeyen ya da durumu derhal ilgili makamlara bildirmeyen kişinin cezalandırılmasının öngörüldüğü belirtilerek, dosyadaki olayda da Altan'ın, Foster'ın kendinde olmadığı sırada, durumu derhal yetkili makamlara bildirmediği ve durumuna göre müdahalede bulunmadığının açık olduğu ifade edildi.

Bu nedenle sanığın eyleminin TCK 98/1 maddesinde düzenlenen suça uyduğunun kabul edildiği belirtilen gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:

'Herhangi bir insanın her ne nedenle olursa olsun hırıltılar çıkararak kendini kaybetmesi halinde, alkol komasının bile ölümlere neden olabileceği de gözönüne alındığında, yanındaki kişinin kanunda yazılı şekilde derhal sağlık kuruluşuna başvurması gerektiği, bu suçun şekli suç olup, yardım etmeme ve ilgili kurumlara bildirmeme halinde oluşacağı, suç kastının kanundaki yükümlülükleri yerine getirmeme halinde var sayılacağı kabul edilmekle sanık ve müdafinin savunmalarına itibar edilmemiştir.'

Gerekçeli kararda, sanığın suç işleme şekli ile her ne kadar doğrudan illiyet bağı kurulmamış ise de suç sonucu doğan sonucun ağırlığı nazara alınarak, sanığa alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesinin uygun görüldüğü aktarıldı.

Sanığın maktulü doğrudan doğruya terk etmediği, kendine göre çaba gösterdiği, çabalarının sonuçsuz kalması üzerine de en son olarak sağlık birimlerini haberdar ettiğinin de dikkate alındığı belirtilen gerekçeli kararda, sanığa en üst sınırın altında ceza verilmesinin uygun görüldüğü belirtildi.

Gerekçeli kararda, sanığın sabıkasızlığı, kişiliği, duruşmadaki hal ve tavırları değerlendirildiğinde, sanık hakkında takdiri indirim maddesinin uygulanması ve verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygun görüldüğü aktarılarak, Altan'ın değişen suç vasfına göre 'yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi' suçundan 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı belirtildi.
Kaynak: AA