'Martta 6 AB Komiseri Türkiye'ye Gelecek'

ANKARA - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, mart ayının ortasında yapılacak ekonomi üst düzey platformu kapsamında, 6 AB komiserinin Türkiye'ye geleceğini söyledi.

Bozkır, Kanal 24'te yayınlanan bir programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

AB ile yeni dönemde, yılda iki zirve gerçekleştirileceğini hatırlatan Bozkır, bu zirvelerin öncesinde çeşitli üst düzey platformların devreye gireceğini belirtti.  Bozkır, "Mart ayının ortasında yapılacak ekonomik üst düzey platformu kapsamında 6 AB komiseri Türkiye'ye gelecek" dedi.

Bu kapsamda, AB Komisyonu'nun Ekonomiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen, Ekonomiden ve Gümrük Birliği'nden sorumlu Komiser Pierre Moskovici, Genişlemeden Sorumlu Komiser Johannes Hahn, Ticaretten Sorumlu komiser Cecilia Malmström, Bilim ve Teknolojiden Sorumlu Komiser Carlos Moedas ve Rekabetten Sorumlu Komiser Margrethe Vestager'ın Türkiye'de Davos benzeri bir platformda bir araya geleceğini ifade eden Bozkır, AB komiserlerinin buradan dünyaya mesajlar vereceklerini kaydetti.

- "HDP'nin seçimlere giderkenki beyanlarıyla, bugün arasında büyük farklılık var"

Bozkır, HDP'nin seçim öncesi söylemi ile seçim sonrası tutumu arasındaki farka işaret ederek, "Türkiye demokratik bir ülke. Bütün partiler, seçimlere giderken ülkeyle ilgili görüşlerini, nasıl bir Türkiye istediklerini açıklarlar ve buna göre de oy alırlar. HDP'nin seçimlere giderkenki beyanlarıyla, bugün arasında büyük farklılık var" diye konuştu.

HDP'nin, 7 Haziran seçimlerinden önce "Türkiye partisi" görüntüsü sergilediğini ve bu nedenle beklenenden fazla oy aldığını anımsatan Bozkır, "(HDP'nin) Giderek gerçek yüzü ortaya çıkmaya başlayınca, 1 Kasım seçimlerinde hem oy oranında düşüş oldu hem de haliyle, tavrıyla aslında saklamak düşüncesinde olduğu tablolar ortaya çıktı" ifadesini kullandı.

Bozkır, sözlerine şöyle devam etti:

"Demokrasi içinde, böyle bir tavır kesinlikle kabul edilemez. Bir millete, seçim öncesinde söylemediğiniz bir şeyi, seçimden sonra emrivaki şeklinde, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tehdit eder biçimde söylemek hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu kanunlarımıza göre suç teşkil eder. Hem de milletimizi, hiçbir şekilde arzu etmediği bir noktaya doğru götürme temayülünü gösterir."

- "HDP parti olarak kendisini ispat edememiş bir konuma düşmüştür"

Türkiye'de etnik ve dini farklar üzerinden bir ayrışma yaratılmak istendiğini ifade eden Bozkır, "Böyle bir sorunumuz hiçbir zaman olmadı. Bu yaratılmak istenen bir algıdır. Türkiye'nin her vatandaşı hangi kökenden olursa olsun bu devletin birinci sınıf vatandaşıdır" dedi.

Bozkır, HDP'nin, İrlanda örneğinde olduğu gibi terör örgütünü silah bırakmaya ikna etmesi gerektiğini söyleyerek, şunları kaydetti:

"İrlanda'da hem terör örgütü hem de siyasi parti vardı. Sonunda bu siyasi parti, terör örgütüne baskı yaparak silah bıraktırdı ve bugün bu ülke barışa kavuştu. HDP'nin İrlanda'daki siyasi partinin rolünü oynayabilmesi lazım ama maalesef oynayamıyor. Çünkü adayları Kandil'den tespit ediliyor. Terör örgütü şehirlerimize, insanlarımıza saldırdığı zaman bu siyasi parti çıkıp silah bırakmasını sağlayamıyor. Böyle bir güce sahip değil. Bunu sağlayamadığı sürece terör örgütünün siyasetteki uzantısı olmaya mahkumdur. HDP parti olarak kendisini ispat edememiş bir konuma düşmüştür."

- "Türkiye-AB ilişkilerinde de paradigma değişti"

Türkiye'nin AB üyeliği için çok uzun yıllardır çaba gösterdiğini ve uzun yol katettiğini belirten Bozkır, bu sürecin her anının arzu edilen boyutta gelişmediğini bildirdi.

Bozkır, "Siyasette devletler arası ilişkilerde bir sürü değişik unsur yan yana gelir ve yeni bir paradigma oluşur. Türkiye-AB ilişkilerinde de paradigma değişti, son 10 senede arzu etmediğimiz ölçüde yavaşlamış olan sürecin bu sefer çok hızlı şekilde ilerlemesi imkanı ortaya çıktı" diye konuştu.

Ekonomik kriz, mülteci sorunu ve terörle mücadele tablosuyla karşı karşıya kalan Avrupa'nın, Türkiyesiz sorunların üstesinden gelemeyeceğini anladığını dile getiren Bozkır, yeni dönemde ortaya çıkan ilişkilerin ilk boyutunun müzakere sürecinin hızlanması olduğuna dikkati çekti.

Bozkır, katılım müzakerelerinin ve alınan siyasi kararların yeni fasıl açılmasında daha önemli olduğunu vurgulayarak, "Önümüzdeki sene, 5 fasıl daha açacağız" dedi.

Bu fasıllar arasında, eğitim ve kültür başlıklı 26. fasıl, enerji başlıklı 15. fasıl, dış politika, güvenlik ve savunma politikaları başlıklı 31. faslın bulunduğunu anlatan Bozkır, "AB siyasi karar aldığı anda bu fasılları 2 ay içinde açabilecek konumdayız. Bütün kriterleri yerine getirmiş vaziyetteyiz" ifadesini kullandı.

Bozkır, Ekonomik ve Parasal Politikalar başlıklı 17. faslın açılmasının Türkiye, Avrupa ve dünya iş çevreleri bakımından önemine işaret ederek, Türkiye'nin bu faslın kriterlerini yerine getirebilmiş olmasının Türk ekonomisine güven vereceğini söyledi.

- "Türkiye ve AB ortak sorunla ilgili olarak karar alabilecek"

AB ile başlatılan Üst Düzey Enerji Diyaloğu kapsamında 28- 29 Ocak'ta Türkiye'de bir toplantı yapılacağını ifade eden Bozkır, "Rusya ile yaşamakta olduğumuz yeni sorunlar nedeniyle enerji konusunda bir sıkıntı ortaya çıkarsa da Türkiye ve AB bu konuda ortak sorunla ilgili olarak karar alabilecek” diye konuştu.

Bozkır, Türk vatandaşlarına Schengen bölgesine vizesiz seyahat konusunun devreye girebilmesi için AB'nin öne sürdüğü 72 kriterin küçük adımlarla yerine getirilebilecek düzenlemeler olduğunu belirterek, "Meclise getirilecek 11 yasa söz konusu, bunların da 10 tanesini Sayın Başbakanın talimatıyla tek bir paket haline getireceğiz" dedi.

Öte yandan Bozkır, kişisel verilerin korunması kanununun ocak ayında bütçe görüşmelerinin hemen arkasından ayrı bir yasa halinde ele alınacağını bildirdi.

AB tarafından sığınmacılar için Türkiye'ye verilecek 3 bin avronun sığınmacıların sağlık, eğitim gibi ihtiyaçları gözetilerek Türkiye'nin inisiyatifinde harcanacağını dile getiren Bozkır, bu miktarın bir yıl için öngörüldüğünü, ilerleyen süreçte yeniden belirlenebileceğini kaydetti.

Kaynak: AA