Başbakan Ahmet Davutoğlu Açıklaması
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de iş dünyası temsilcilerine hitaben yaptığı konuşmada, “Bugün Rusya ilişkilerinde geçtiğimiz zorlu süreçte de Azerbaycan ile kurduğumuz yakın diyaloğun büyük bir önemi var” dedi.
Azerbaycan’daki temasları kapsamında iş dünyası temsilcileriyle düzenlenen toplantıya katılan Başbakan Davutoğlu, Türkiye’nin Azerbaycan ile ilişkilerinde tarihi, kardeşlik, stratejik, ekonomik boyutu olduğunu söyledi.
Hiçbir ilişkinin boşlukta gelişemeyeceğini ve hiçbir ilişkinin sadece söylem düzeyinde kaldığı zaman nihai hedefe ulaşmayacağını ifade eden Davutoğlu, “Biz hem çok köklü tarihi ilişkilerimizi tahkim ettik ve etmeye devam edeceğiz hem de bu tarihi ilişkiyi somut ekonomik projelerle stratejik çerçeve kazandıracağız” dedi.
Brüksel’de 11 yıl aradan sonra Türkiye-AB Zirvesi gerçekleştirdiklerinde 28 Avrupa ülkesinin liderinin gözünün içine bakarak şunları söylediğini ifade eden Davutoğlu, “Biz bir Avrupa halkıyız ve biz olmadan Avrupa’nın tarihi de kaderi de yazılamaz. Şimdi Bakü’de hem sizler nezdinde Azerbaycan’a ve dünyaya da ilan ederek söylüyorum. Biz bir Asya milletiyiz ve biz olmadan Kafkasya’nın ve Asya’nın tarihi de yazılamaz. Türkiye’de, dikotomik şekilde bakanlar, Türkiye’yi sadece Asya yönüyle görenler var, ya da yine aynı dikotomik tarzda Avrupa yönüyle görenler var. Halbuki biz Asya’nın da Avrupa’nın da kimliğini özümsemiş ve bu köprü olma rolünü, merkez olma rolüne dönüştürme kudreti göstermiş bir ülkeyiz. 12 yıllık iktidarımızın ana perspektifi de hiç bir kimlik krizi yaşamadan Brüksel’de Avrupalı, Bakü’de Kafkasyalı, Semerkant’ta Asyalı, Adisababa’da Afrikalı olarak konuşabilme gücü ve kudreti gösterebilme, bunu yapabilecek imkana sahibiz. AB görüşmelerinde en fazla üzerinde durduğumuz konular, üst düzey enerji işbirliği konusu, üst düzey ekonomik diyalog mekanizmasının kurulması, siyasi diyalog mekanizma kurulması ve nihayet vize muafiyeti konuları. Aslında doğrudan sırtımızı ve arkamızı bu anlamda tarihi arka planımıza verdiğimiz Asya’yı ilgilendiren konular aynı zamanda. Stratejik Derinlik’te vurguladığım bir husus var; biz öyle bir coğrafyadayız ki yayı Asya derinliğine germemeniz halinde Avrupa’da istediğimiz yere oku fırlatamayız. Derinliğimiz Asya’da ufkumuz Avrupa’da ve derinlik ve ufku birleştiren de Türkiye-Azerbaycan ilişkileri. Türkiye Azerbaycan ilişkileri o kadar sağlam bir temele dayanıyor ki kuvvetli olduğunda Türkiye’ye Asya derinliği kazandırıyor, Azerbaycan’a da Türkiye üzerinden Avrupa ufku ve Avrupa hedefi kazandırıyor. Hiçbir dünyada, hiçbir iki ülke arasında bu derece yoğun, tarihi ve manevi bir ilişki yok. İster rahmetli Aliyev’in deyişiyle ’Bir millet iki devlet’ deyin ister ‘Bir ananın iki evladı, çocuğu’ deyin, hangi şeyi kullanırsak kullanalım hepsi aynı şeye işaret eder. Kaderimiz, geçmişimiz ve geleceğimiz bir ve beraber” dedi.
“RUSYA’YLA ZORLU SÜREÇTE AZERBAYCAN’LA KURDUĞUMUZ YAKIN DİYALOĞUN BÜYÜK BİR ÖNEMİ VAR”
Başbakan Ahmet Davutoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bugün Rusya’yla ilişkilerde geçtiğimiz zorlu süreçte de Azerbaycan’la kurduğumuz yakın diyaloğun, büyük bir önemi var. Biraz daha bu perspektifi somut, ekonomik projelere indirmeye başlarsak, biz Pekin, Bakü, Boğaziçi, Brüksel, bütün bu Asya koridorunda hem enerji hem ulaşım hatlarının, Türkiye ile Azerbaycan’ın omurgasını teşkil ettiği bir eksende gelişmesini arzu ediyoruz. Ulaşım hatlarının geliştiği her yerde de aynen İpek yolu gibi geçmişte, ticaret hatları da gelişir. İstiyoruz ki bütün bu coğrafya, bizim gönül coğrafyamızı da barındırdığı için bu coğrafya üzerinde akan ticaret, bu coğrafya üzerinde akan petrol ya da doğalgaz, bu coğrafyada üzerinde seyreden hızlı trenler, trenler, lojistik hatlar, havaalanları Türkiye ile Azerbaycan’ın merkezini oluşturduğu bir omurga etrafında şekillensin.”
Kaynak: İHA
Hiçbir ilişkinin boşlukta gelişemeyeceğini ve hiçbir ilişkinin sadece söylem düzeyinde kaldığı zaman nihai hedefe ulaşmayacağını ifade eden Davutoğlu, “Biz hem çok köklü tarihi ilişkilerimizi tahkim ettik ve etmeye devam edeceğiz hem de bu tarihi ilişkiyi somut ekonomik projelerle stratejik çerçeve kazandıracağız” dedi.
Brüksel’de 11 yıl aradan sonra Türkiye-AB Zirvesi gerçekleştirdiklerinde 28 Avrupa ülkesinin liderinin gözünün içine bakarak şunları söylediğini ifade eden Davutoğlu, “Biz bir Avrupa halkıyız ve biz olmadan Avrupa’nın tarihi de kaderi de yazılamaz. Şimdi Bakü’de hem sizler nezdinde Azerbaycan’a ve dünyaya da ilan ederek söylüyorum. Biz bir Asya milletiyiz ve biz olmadan Kafkasya’nın ve Asya’nın tarihi de yazılamaz. Türkiye’de, dikotomik şekilde bakanlar, Türkiye’yi sadece Asya yönüyle görenler var, ya da yine aynı dikotomik tarzda Avrupa yönüyle görenler var. Halbuki biz Asya’nın da Avrupa’nın da kimliğini özümsemiş ve bu köprü olma rolünü, merkez olma rolüne dönüştürme kudreti göstermiş bir ülkeyiz. 12 yıllık iktidarımızın ana perspektifi de hiç bir kimlik krizi yaşamadan Brüksel’de Avrupalı, Bakü’de Kafkasyalı, Semerkant’ta Asyalı, Adisababa’da Afrikalı olarak konuşabilme gücü ve kudreti gösterebilme, bunu yapabilecek imkana sahibiz. AB görüşmelerinde en fazla üzerinde durduğumuz konular, üst düzey enerji işbirliği konusu, üst düzey ekonomik diyalog mekanizmasının kurulması, siyasi diyalog mekanizma kurulması ve nihayet vize muafiyeti konuları. Aslında doğrudan sırtımızı ve arkamızı bu anlamda tarihi arka planımıza verdiğimiz Asya’yı ilgilendiren konular aynı zamanda. Stratejik Derinlik’te vurguladığım bir husus var; biz öyle bir coğrafyadayız ki yayı Asya derinliğine germemeniz halinde Avrupa’da istediğimiz yere oku fırlatamayız. Derinliğimiz Asya’da ufkumuz Avrupa’da ve derinlik ve ufku birleştiren de Türkiye-Azerbaycan ilişkileri. Türkiye Azerbaycan ilişkileri o kadar sağlam bir temele dayanıyor ki kuvvetli olduğunda Türkiye’ye Asya derinliği kazandırıyor, Azerbaycan’a da Türkiye üzerinden Avrupa ufku ve Avrupa hedefi kazandırıyor. Hiçbir dünyada, hiçbir iki ülke arasında bu derece yoğun, tarihi ve manevi bir ilişki yok. İster rahmetli Aliyev’in deyişiyle ’Bir millet iki devlet’ deyin ister ‘Bir ananın iki evladı, çocuğu’ deyin, hangi şeyi kullanırsak kullanalım hepsi aynı şeye işaret eder. Kaderimiz, geçmişimiz ve geleceğimiz bir ve beraber” dedi.
“RUSYA’YLA ZORLU SÜREÇTE AZERBAYCAN’LA KURDUĞUMUZ YAKIN DİYALOĞUN BÜYÜK BİR ÖNEMİ VAR”
Başbakan Ahmet Davutoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bugün Rusya’yla ilişkilerde geçtiğimiz zorlu süreçte de Azerbaycan’la kurduğumuz yakın diyaloğun, büyük bir önemi var. Biraz daha bu perspektifi somut, ekonomik projelere indirmeye başlarsak, biz Pekin, Bakü, Boğaziçi, Brüksel, bütün bu Asya koridorunda hem enerji hem ulaşım hatlarının, Türkiye ile Azerbaycan’ın omurgasını teşkil ettiği bir eksende gelişmesini arzu ediyoruz. Ulaşım hatlarının geliştiği her yerde de aynen İpek yolu gibi geçmişte, ticaret hatları da gelişir. İstiyoruz ki bütün bu coğrafya, bizim gönül coğrafyamızı da barındırdığı için bu coğrafya üzerinde akan ticaret, bu coğrafya üzerinde akan petrol ya da doğalgaz, bu coğrafyada üzerinde seyreden hızlı trenler, trenler, lojistik hatlar, havaalanları Türkiye ile Azerbaycan’ın merkezini oluşturduğu bir omurga etrafında şekillensin.”