Otuz Yıl Sonra Çekilen Filmde Annesini Canlandırdı
Türk-Japon dostluğunu pekiştiren iki gerçek hikayenin anlatıldığı Ertuğrul 1890 filminde rol alan Yeliz Çelebi, 30 yıl önce İran-Irak Savaşı'ndan 215 Japon'u kurtarmak için düzenlenen operasyon kapsamında Tahran'a giden uçakta hosteslik yapan annesini canlandırdı.
Oyuncu Çelebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, film projesini duyduğunda heyecanlandığını söyledi.
Filmde anlatılacak iki konudan birinde annesinin de yer almasının kendisi açısından önemli olduğunu, bu nedenle projeyi yürüten şirketle iletişime geçtiğini belirten Çelebi, "Filmde, 1985'te İran-Irak Savaşı'ndan 215 Japon'un kurtarıldığı 'Yüzyılın Kurtarma Operasyonu'na giden uçakta görev yapan hostes annemi canlandırıyorum" diye konuştu.
Çelebi, çekimlerin Japonya ve İstanbul'da gerçekleştirildiğini ve çok keyifli olduğunu ifade etti.
Kendisi için annesinin hikayedeki yerinin önemli olduğunu aktaran Çelebi, "O an kalbim farklı atıyordu. En çok 'Annem o an ne hissetti' diye düşünüyordum. Anne ile böyle bir ortaklığa dahil olmak çok özel bir duygu" ifadelerini kullandı.
- "Filmin en şanslı oyuncusuydum"
Çelebi, gün boyu süren çekimler esnasında büyük bir sorumluluk hissettiğini belirterek, "Çünkü bu annemin o anki duygusunu verme sorumluluğuydu. Çocukların çizgi film kahramanları olur bizimse gerçek bir kahramanımız var, annemiz. Filmin en şanslı oyuncusuydum" diye konuştu.
Japon yönetmen Mitsutoshi Tanaka'yla film çekimleri esnasında tanıştığını dile getiren Çelebi, annesini canlandırmasının Tanaka'yı da çok heyecanlandırdığını kaydetti.
O günü "mucize gibiydi" sözleriyle tanımlayan Çelebi, "Sayın Tanaka da çok heyecanlıydı. Gözlerinde hayret ve minnet vardı. O tavrı beni de çok etkiledi. Ben de kendisine minnet duyuyordum çünkü aile hikayemizin de bulunduğu bir film çekiyordu" ifadelerini kullandı.
Çelebi, sanat çalışmalarına İstanbul ve Saraybosna'da devam ettiğini söyledi.
- "Kariyerimin en önemli günüydü"
Emekli hostes Müge Sayar da 30 yıl önce görev aldığı kurtarma operasyonunun, uçuş kariyerinin en önemli günü olduğunu ifade etti.
Göreve giderken sorumluluklarının farkında olduklarını ancak olayın gerçek boyutunu Tahran'a ulaştıklarında anladıklarını dile getiren Sayar, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Saddam, 'Uçan sineği bile vururum' demişti. Biz birkaç kez havadayken geri döndük. Tahran'dan ayrılan son uçak bizdik. Giderken heyecanlanmıştık. Havaalanına iner inmez kaptanın emriyle perdeleri kapattık. Dışarıdan bomba sesleri geliyordu. Kapılar açılır açılmaz Japonlar hemen içeri girdi. Hatta kaptanımız hamile bir Japon'u bile bekledi. 'Onu da almadan gitmem' dedi. Hepsi çok tedirgin ve heyecanlıydı. Türkiye sınırına girdiğimiz andan itibaren Türk jetleri uçağımıza eşlik etti. Bu Japonlara ayrı bir güven vermişti."
Sayar, kızını filmde kendisini oynarken görünce gözyaşlarını tutamadığını ifade ederek, "Kızımı görünce ayrı bir heyecan ve gurur duydum. Kuşaklar sonrasında da torunlarımıza anlatacağımız bir hikayemiz daha oldu. Benzer bir durum tekrar olsa bir kez daha göreve giderim" şeklinde konuştu.
- Film hakkında
Film, 1890'da Japon karasularında batan Osmanlı firkateyni Ertuğrul'un hazin hikayesi ile 1985'te 215 Japon vatandaşının Turgut Özal'ın talimatıyla THY tarafından İran-Irak Savaşı'ndan kurtarılmasını kurgusal bir senaryoyla aktarıyor.
Filmin yapımcılığını, Türkiye tarafında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Japonya tarafında ise Ertugrul Film Partners yapım ortağı grubunun üstlendiği filmin uygulayıcı yapımcılığını Japonya'da TOEI şirketi, Türkiye'de Böcek Yapım yaptı.
Filmin oyuncu kadrosunda Kenan Ece, Alican Yücesoy, Uğur Polat, Mehmet Özgür, Tamer Levent, Melis Babadağ, Murat Serezli, Deniz Oral, Hakkı Haluk Cömert, Cem Cücenoğlu, Erkan Pekbay, Mert Aygün, Alper Düzen ile Japon sinemasının tanınmış oyuncularından Seiyo Uchino ve Shioli Kutsuna ile Naoto Takenaka, Yui Natsukawa, Toshiyuki Nagashima, Takashi Sasano ve Yukiyoshi Ozawa yer aldı.
Yönetmen Mitsutoshi Tanaka imzası taşıyan filmin senaryosu Eriko Komatsu tarafından kaleme alınırken, senaryo ve tarih danışmanlığı Prof. Dr. İskender Pala tarafından yapıldı. Filmin görüntü yönetmenliğini Tetsuo Nagata, sanat yönetmenliğini Hakan Yarkın ve Hidefumi Hanatani üstlendi. Filmin çekimleri, Japonya ve Türkiye'de 4,5 ayda tamamlandı.
Film, Japonya ve Türkiye'de vizyona girdi.
Kaynak: AA
Filmde anlatılacak iki konudan birinde annesinin de yer almasının kendisi açısından önemli olduğunu, bu nedenle projeyi yürüten şirketle iletişime geçtiğini belirten Çelebi, "Filmde, 1985'te İran-Irak Savaşı'ndan 215 Japon'un kurtarıldığı 'Yüzyılın Kurtarma Operasyonu'na giden uçakta görev yapan hostes annemi canlandırıyorum" diye konuştu.
Çelebi, çekimlerin Japonya ve İstanbul'da gerçekleştirildiğini ve çok keyifli olduğunu ifade etti.
Kendisi için annesinin hikayedeki yerinin önemli olduğunu aktaran Çelebi, "O an kalbim farklı atıyordu. En çok 'Annem o an ne hissetti' diye düşünüyordum. Anne ile böyle bir ortaklığa dahil olmak çok özel bir duygu" ifadelerini kullandı.
- "Filmin en şanslı oyuncusuydum"
Çelebi, gün boyu süren çekimler esnasında büyük bir sorumluluk hissettiğini belirterek, "Çünkü bu annemin o anki duygusunu verme sorumluluğuydu. Çocukların çizgi film kahramanları olur bizimse gerçek bir kahramanımız var, annemiz. Filmin en şanslı oyuncusuydum" diye konuştu.
Japon yönetmen Mitsutoshi Tanaka'yla film çekimleri esnasında tanıştığını dile getiren Çelebi, annesini canlandırmasının Tanaka'yı da çok heyecanlandırdığını kaydetti.
O günü "mucize gibiydi" sözleriyle tanımlayan Çelebi, "Sayın Tanaka da çok heyecanlıydı. Gözlerinde hayret ve minnet vardı. O tavrı beni de çok etkiledi. Ben de kendisine minnet duyuyordum çünkü aile hikayemizin de bulunduğu bir film çekiyordu" ifadelerini kullandı.
Çelebi, sanat çalışmalarına İstanbul ve Saraybosna'da devam ettiğini söyledi.
- "Kariyerimin en önemli günüydü"
Emekli hostes Müge Sayar da 30 yıl önce görev aldığı kurtarma operasyonunun, uçuş kariyerinin en önemli günü olduğunu ifade etti.
Göreve giderken sorumluluklarının farkında olduklarını ancak olayın gerçek boyutunu Tahran'a ulaştıklarında anladıklarını dile getiren Sayar, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Saddam, 'Uçan sineği bile vururum' demişti. Biz birkaç kez havadayken geri döndük. Tahran'dan ayrılan son uçak bizdik. Giderken heyecanlanmıştık. Havaalanına iner inmez kaptanın emriyle perdeleri kapattık. Dışarıdan bomba sesleri geliyordu. Kapılar açılır açılmaz Japonlar hemen içeri girdi. Hatta kaptanımız hamile bir Japon'u bile bekledi. 'Onu da almadan gitmem' dedi. Hepsi çok tedirgin ve heyecanlıydı. Türkiye sınırına girdiğimiz andan itibaren Türk jetleri uçağımıza eşlik etti. Bu Japonlara ayrı bir güven vermişti."
Sayar, kızını filmde kendisini oynarken görünce gözyaşlarını tutamadığını ifade ederek, "Kızımı görünce ayrı bir heyecan ve gurur duydum. Kuşaklar sonrasında da torunlarımıza anlatacağımız bir hikayemiz daha oldu. Benzer bir durum tekrar olsa bir kez daha göreve giderim" şeklinde konuştu.
- Film hakkında
Film, 1890'da Japon karasularında batan Osmanlı firkateyni Ertuğrul'un hazin hikayesi ile 1985'te 215 Japon vatandaşının Turgut Özal'ın talimatıyla THY tarafından İran-Irak Savaşı'ndan kurtarılmasını kurgusal bir senaryoyla aktarıyor.
Filmin yapımcılığını, Türkiye tarafında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Japonya tarafında ise Ertugrul Film Partners yapım ortağı grubunun üstlendiği filmin uygulayıcı yapımcılığını Japonya'da TOEI şirketi, Türkiye'de Böcek Yapım yaptı.
Filmin oyuncu kadrosunda Kenan Ece, Alican Yücesoy, Uğur Polat, Mehmet Özgür, Tamer Levent, Melis Babadağ, Murat Serezli, Deniz Oral, Hakkı Haluk Cömert, Cem Cücenoğlu, Erkan Pekbay, Mert Aygün, Alper Düzen ile Japon sinemasının tanınmış oyuncularından Seiyo Uchino ve Shioli Kutsuna ile Naoto Takenaka, Yui Natsukawa, Toshiyuki Nagashima, Takashi Sasano ve Yukiyoshi Ozawa yer aldı.
Yönetmen Mitsutoshi Tanaka imzası taşıyan filmin senaryosu Eriko Komatsu tarafından kaleme alınırken, senaryo ve tarih danışmanlığı Prof. Dr. İskender Pala tarafından yapıldı. Filmin görüntü yönetmenliğini Tetsuo Nagata, sanat yönetmenliğini Hakan Yarkın ve Hidefumi Hanatani üstlendi. Filmin çekimleri, Japonya ve Türkiye'de 4,5 ayda tamamlandı.
Film, Japonya ve Türkiye'de vizyona girdi.