-MHP Grup Başkanvekili Vural Açıklaması
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Rusya ziyaretiyle ilgili olarak, "Türkiye Partisiyiz diye allanan, pullananların, Moskova'nın ihanet dehlizlerinde kirli görüşmelerle Türkiye'nin kuyusunu kazmaktadır. Halen TBMM'de yemin etmemiş birini hangi dokunulmazlık zırhı, kimler koruyor, kolluyor?" dedi.
Vural, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin, bugün içeriden ve dışarıdan silahlı, siyasi bir kumpasa, türbülansa sokulduğunu savundu.
Çözüm Süreci ve açılım sürecinin koruduğu, kolladığı, Doğu ve Güneydoğu'da il, ilçelere hendek kazıp, evleri cephanelik konumuna düşüren PKK'nın insanlık düşmanı saldırılarına devam ettiğini belirten Vural, medyanın, terör örgütünün bu kanlı ve gerçek yüzünü vatandaşa hatırlatması gerektiğini söyledi.
Çok kritik bir dönem yaşadıklarına dikkati çeken Vural, devletin, herkesin uyanık olması, partilerin bu konuda ortak tavır geliştirmesi gerektiğini bildirdi. Vural, "Türkiye'yi bölmek, Türkiye'nin bir bölümünü Rojavalaştırmak isteyen terör örgütüne, öz yönetim taleplerine karşı milli bir tavır ortaya konulmalıdır" dedi.
-"Can simidi atma yarışı"
Vural, Askerin, polisin teröre karşı gece gündüz demeden mücadele ettiğine işaret ederek, "Bu özerklik yapılarını sökmeye çalıştığı, terörü kendi kazdığı hendeklere doldurduğu bir süreçte AKP kılavuzları PKK'ya can simidi atma yarışına girdiler. Unutmayalım ihanet içeridense kapı kilit tutmaz" ifadesini kullandı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in 23 Aralık’ta verdiği bir röportajda, "Çözüm Süreci buzdolabındadır diyoruz, Çözüm Süreci ortadan kalkmıştır demiyoruz, yeni formatta bir masa kurulur" dediğini belirten Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AKP'nin çözümcü kılavuzlarının bir eli işte, öbür eli PKK'yla, teröristbaşıyla oynaştadır. Çözüm Süreci'nin mimarları hala PKK'yla masa kurma peşindedir. Kiminle masaya oturacaksınız? 'Ülkeyi bölerim' diye tehdit eden Karayılan ile mi? Doğu ve Güneydoğu'yu kana bulayan, ateşe veren, 7’den 70’e herkese kurşun sıkan, askerimizi, polisimizi şehit edenlerle mi masaya oturacaksınız? Bu açıklamalar, terörle mücadele konseptinden uzaklaşılarak, İmralı ile masaya oturulmasına yol açan yeni bir sürece evrilmemelidir. Çözüm adı altında PKK'ya yeniden can suyu verilirse, temmuzdan bu yana yaşanan PKK kalkışmasının çok daha vahimini yaşarız. Sayın Çelik'in bu sözleri terörle mücadeleye düpedüz sabotedir, terörle mücadeleyi akamete uğratmaktır. Asker, polis birilerinin keyfi için puro ya da motor kullanması için şehit olmuyor."
-"Cahilce açıklama"
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın Rusya ziyaretini eleştiren Vural, "PKK'nın siyasi uzantısı partinin eş başkanının", Rusya'da Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Türkiye'yi tehdit etme, Türkiye'ye yön tayin etme densizliğinde bulunduğunu belirtti. Vural, Rus Dışişleri Bakanı'nın, "HDP, Türkiye'de tüm etnik azınlıkları temsil eden bir siyasi platform. Onu her zaman destekleyeceğiz" açıklamalarının, cahilce ve küstahça olduğunu ifade etti.
Vural, Moskova'dan Türkiye'ye parmak sallandığını belirterek, şöyle devam etti:
"Osmanlı'nın son döneminde Rusya'nın içişlerimize karışması için çağrı yapan Ermeni komitacıların yeni versiyonu rolüne üstlenmişlerdir. PKK'nın siyasi uzantısının başkanı Moskova'da, 1878 'te Osmanlı'yı bölünmeye götüren Berlin Konferansı'nda alınan kararları andıran cümleler sarf etmiştir. Dün Mekke Şerifi Hüseyin, Mısır'daki İngiliz Yüksek Komutanı ile buluşarak Osmanlı’yı arkadan hançerlemişti, bugün PKK’nın siyasi uzantıları Rusya'da Lavrov ile aynı ihanet buluşmalarını gerçekleştirmektedirler. İhanetin, taşeronların adı değişmiştir ancak hedef yine Türk milletidir. Türkiye Partisiyiz diye allanan pullananlar, Moskova'nın ihanet dehlizlerinde kirli görüşmelerle Türkiye'nin kuyusunu kazmaktadır. Türkiye'nin milli egemenliğini ortadan kaldıracak bu girişimler karşısında hukuk devleti, savcılar ne yapıyor? Halen TBMM'de yemin etmemiş birini hangi dokunulmazlık zırhı, kimler koruyor, kolluyor?"
Vural, Türkiye üzerinde bu kadar oyunlar oynanırken başkanlıktan bahsetmenin büyük gaflet olduğunu ileri sürdü.
Oktay Vural, 17- 25 Aralık ile ilgili verdikleri önergelerin iade edildiğini ifade ederek, "Meclis Başkanının, milletvekillerinin egemenlik hakkını ortadan kaldıran, soru sorma, araştırma önergesi vermesini engelleyen sansürcü konuma geldiğini" iddia etti.
Bir soru üzerine Vural, "al başkanlığı ver özerkliği" denkleminin aynı şekilde devam ettiğini öne sürdü.
Kaynak: AA
Çözüm Süreci ve açılım sürecinin koruduğu, kolladığı, Doğu ve Güneydoğu'da il, ilçelere hendek kazıp, evleri cephanelik konumuna düşüren PKK'nın insanlık düşmanı saldırılarına devam ettiğini belirten Vural, medyanın, terör örgütünün bu kanlı ve gerçek yüzünü vatandaşa hatırlatması gerektiğini söyledi.
Çok kritik bir dönem yaşadıklarına dikkati çeken Vural, devletin, herkesin uyanık olması, partilerin bu konuda ortak tavır geliştirmesi gerektiğini bildirdi. Vural, "Türkiye'yi bölmek, Türkiye'nin bir bölümünü Rojavalaştırmak isteyen terör örgütüne, öz yönetim taleplerine karşı milli bir tavır ortaya konulmalıdır" dedi.
-"Can simidi atma yarışı"
Vural, Askerin, polisin teröre karşı gece gündüz demeden mücadele ettiğine işaret ederek, "Bu özerklik yapılarını sökmeye çalıştığı, terörü kendi kazdığı hendeklere doldurduğu bir süreçte AKP kılavuzları PKK'ya can simidi atma yarışına girdiler. Unutmayalım ihanet içeridense kapı kilit tutmaz" ifadesini kullandı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in 23 Aralık’ta verdiği bir röportajda, "Çözüm Süreci buzdolabındadır diyoruz, Çözüm Süreci ortadan kalkmıştır demiyoruz, yeni formatta bir masa kurulur" dediğini belirten Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AKP'nin çözümcü kılavuzlarının bir eli işte, öbür eli PKK'yla, teröristbaşıyla oynaştadır. Çözüm Süreci'nin mimarları hala PKK'yla masa kurma peşindedir. Kiminle masaya oturacaksınız? 'Ülkeyi bölerim' diye tehdit eden Karayılan ile mi? Doğu ve Güneydoğu'yu kana bulayan, ateşe veren, 7’den 70’e herkese kurşun sıkan, askerimizi, polisimizi şehit edenlerle mi masaya oturacaksınız? Bu açıklamalar, terörle mücadele konseptinden uzaklaşılarak, İmralı ile masaya oturulmasına yol açan yeni bir sürece evrilmemelidir. Çözüm adı altında PKK'ya yeniden can suyu verilirse, temmuzdan bu yana yaşanan PKK kalkışmasının çok daha vahimini yaşarız. Sayın Çelik'in bu sözleri terörle mücadeleye düpedüz sabotedir, terörle mücadeleyi akamete uğratmaktır. Asker, polis birilerinin keyfi için puro ya da motor kullanması için şehit olmuyor."
-"Cahilce açıklama"
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın Rusya ziyaretini eleştiren Vural, "PKK'nın siyasi uzantısı partinin eş başkanının", Rusya'da Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Türkiye'yi tehdit etme, Türkiye'ye yön tayin etme densizliğinde bulunduğunu belirtti. Vural, Rus Dışişleri Bakanı'nın, "HDP, Türkiye'de tüm etnik azınlıkları temsil eden bir siyasi platform. Onu her zaman destekleyeceğiz" açıklamalarının, cahilce ve küstahça olduğunu ifade etti.
Vural, Moskova'dan Türkiye'ye parmak sallandığını belirterek, şöyle devam etti:
"Osmanlı'nın son döneminde Rusya'nın içişlerimize karışması için çağrı yapan Ermeni komitacıların yeni versiyonu rolüne üstlenmişlerdir. PKK'nın siyasi uzantısının başkanı Moskova'da, 1878 'te Osmanlı'yı bölünmeye götüren Berlin Konferansı'nda alınan kararları andıran cümleler sarf etmiştir. Dün Mekke Şerifi Hüseyin, Mısır'daki İngiliz Yüksek Komutanı ile buluşarak Osmanlı’yı arkadan hançerlemişti, bugün PKK’nın siyasi uzantıları Rusya'da Lavrov ile aynı ihanet buluşmalarını gerçekleştirmektedirler. İhanetin, taşeronların adı değişmiştir ancak hedef yine Türk milletidir. Türkiye Partisiyiz diye allanan pullananlar, Moskova'nın ihanet dehlizlerinde kirli görüşmelerle Türkiye'nin kuyusunu kazmaktadır. Türkiye'nin milli egemenliğini ortadan kaldıracak bu girişimler karşısında hukuk devleti, savcılar ne yapıyor? Halen TBMM'de yemin etmemiş birini hangi dokunulmazlık zırhı, kimler koruyor, kolluyor?"
Vural, Türkiye üzerinde bu kadar oyunlar oynanırken başkanlıktan bahsetmenin büyük gaflet olduğunu ileri sürdü.
Oktay Vural, 17- 25 Aralık ile ilgili verdikleri önergelerin iade edildiğini ifade ederek, "Meclis Başkanının, milletvekillerinin egemenlik hakkını ortadan kaldıran, soru sorma, araştırma önergesi vermesini engelleyen sansürcü konuma geldiğini" iddia etti.
Bir soru üzerine Vural, "al başkanlığı ver özerkliği" denkleminin aynı şekilde devam ettiğini öne sürdü.