ABD'de 'Medya Ve Terör' Konferansı
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zakir Avşar, terör eylemlerinin başlıca amaçlarından birinin medya üzerinden toplumda korku yaratmak olduğunu söyledi.
Türk-Amerikan Medya ve Gazeteciler Derneği'nin (TAMJA) ABD'nin New Jersey eyaletinde düzenlediği "Medya ve Terör" konulu konferansta konuşan Avşar, günümüzde terör eylemlerinin büyük çoğunluğunun medyayı da hesaba katarak planlandığını belirterek, "Sonrasında örgütsel rekabetler devreye girsin, kopya olaylar gerçekleşsin istiyorlar. Çünkü terör örgütleri arasında bir rekabet var" diye konuştu.
Avşar, ''Terör eylemlerinin başlıca amaçlarından biri medya üzerinden toplumda korku yaratmaktır'' dedi.
DAEŞ örneğinde olduğu gibi, medyada ön plana çıkan terör örgütlerine daha fazla insan gücü ve ekonomik kaynağın akmaya başladığını bildiren Avşar, örgütlerin bunu medyaya göre planladıkları eylemlerle sağladıklarını dile getirdi.
Avşar, şunları kaydetti:
"Burada şu husus öne çıkıyor: Bunların yapmış olduğu faaliyetin birtakım değerlerle ilişkilendirilmemesi. Siz eğer bunların yapmış olduğu faaliyetleri birtakım kutsallarla, değerlerle, amaçlarla, ülkülerle, ideallerle ilişkilendirirseniz, amaçlarına o zaman ulaşmış olurlar. Ama onun terör olarak altını çizip her seferinde kınayarak, insanlık dışı bir hareket olduğunu zihinlere işleyip hareket ederseniz, bir süre sonra onların yüklemek istediği anlamlar ortadan kaybolur. Sizin yüklemiş olduğunuz anlamlar biraz daha hakikat olarak yükselir ve bu eylemler sönümlenebilir."
Medyada terör örgütlerinin eylemlerine yüklediği anlamlarla konuşmanın, söz konusu örgütlerin amacına hizmet edeceğini anlatan Avşar, "En başta medyanın buna dikkat etmesi gerekmektedir. Terörist teröristtir. Teröristten kahraman olmaz. Teröristi herhangi bir şekilde yüceltemeyiz. Ama ne yazık ki terörizm artık uluslararası ilişkilerin bir argümanı haline dönüşmüştür. Birinin teröristi, diğerinin kahramanı olarak karşımıza çıkabilmektedir. Teröre ilişkin ne yazık ki ortak bir tanımla insanlık hala buluşmuş değildir" dedi.
Avşar, kamu kurumlarının olaylarla ilgili basınla doğru ilişki kurmasının ve doğru bilgilendirme yapmasının önemine değinerek, "Aksi takdirde, tabiat nasıl boşluk kaldırmıyorsa, bilgi alanı da boşluk kaldırmaz. Birisi bir enformasyonu üfler, o üflenen enformasyon bir süre sonra hakikatmiş gibi zihinlerde yerini bulur. Bu bakımdan kamu görevlilerine ciddi bir sorumluluk düşmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
Artık devletlerin ve istihbarat teşkilatlarının bilgiyi yeni teknolojiler üzerinden kıymetlendirebilecek olgunluğa erişmesi gerektiğini dile getiren Avşar, devletlerin bilgilendirici aygıtlarının savunma pozisyonundan çıkıp ilk elden bilgilendirici konuma geçmesi gerektiğini vurguladı.
Kaynak: AA
Avşar, ''Terör eylemlerinin başlıca amaçlarından biri medya üzerinden toplumda korku yaratmaktır'' dedi.
DAEŞ örneğinde olduğu gibi, medyada ön plana çıkan terör örgütlerine daha fazla insan gücü ve ekonomik kaynağın akmaya başladığını bildiren Avşar, örgütlerin bunu medyaya göre planladıkları eylemlerle sağladıklarını dile getirdi.
Avşar, şunları kaydetti:
"Burada şu husus öne çıkıyor: Bunların yapmış olduğu faaliyetin birtakım değerlerle ilişkilendirilmemesi. Siz eğer bunların yapmış olduğu faaliyetleri birtakım kutsallarla, değerlerle, amaçlarla, ülkülerle, ideallerle ilişkilendirirseniz, amaçlarına o zaman ulaşmış olurlar. Ama onun terör olarak altını çizip her seferinde kınayarak, insanlık dışı bir hareket olduğunu zihinlere işleyip hareket ederseniz, bir süre sonra onların yüklemek istediği anlamlar ortadan kaybolur. Sizin yüklemiş olduğunuz anlamlar biraz daha hakikat olarak yükselir ve bu eylemler sönümlenebilir."
Medyada terör örgütlerinin eylemlerine yüklediği anlamlarla konuşmanın, söz konusu örgütlerin amacına hizmet edeceğini anlatan Avşar, "En başta medyanın buna dikkat etmesi gerekmektedir. Terörist teröristtir. Teröristten kahraman olmaz. Teröristi herhangi bir şekilde yüceltemeyiz. Ama ne yazık ki terörizm artık uluslararası ilişkilerin bir argümanı haline dönüşmüştür. Birinin teröristi, diğerinin kahramanı olarak karşımıza çıkabilmektedir. Teröre ilişkin ne yazık ki ortak bir tanımla insanlık hala buluşmuş değildir" dedi.
Avşar, kamu kurumlarının olaylarla ilgili basınla doğru ilişki kurmasının ve doğru bilgilendirme yapmasının önemine değinerek, "Aksi takdirde, tabiat nasıl boşluk kaldırmıyorsa, bilgi alanı da boşluk kaldırmaz. Birisi bir enformasyonu üfler, o üflenen enformasyon bir süre sonra hakikatmiş gibi zihinlerde yerini bulur. Bu bakımdan kamu görevlilerine ciddi bir sorumluluk düşmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
Artık devletlerin ve istihbarat teşkilatlarının bilgiyi yeni teknolojiler üzerinden kıymetlendirebilecek olgunluğa erişmesi gerektiğini dile getiren Avşar, devletlerin bilgilendirici aygıtlarının savunma pozisyonundan çıkıp ilk elden bilgilendirici konuma geçmesi gerektiğini vurguladı.