Diyanet-Sen Genel Başkanı Bayraktutar Açıklaması
"Müslüman Kürt halkı PKK tarafından cezalandırılıyor ve bölgeden sürgün edilmeye çalışılıyor"
Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, terör örgütü PKK ateist, komünist ve sosyalist bir örgüt olduğu için Müslüman Kürt halkının bölgedeki olaylara destek vermediğini belirterek, "Bundan dolayı Müslüman Kürt halkı şu an PKK tarafından cezalandırılıyor ve bölgeden sürgün edilmeye çalışılıyor" dedi.
Bayraktutar, Diyanet-Sen Yalova İl Temsilciliğinin İl Özel İdaresi Salonu'ndaki divan toplantısına katıldı.
Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bayraktutar, terör örgütü PKK'nın Diyarbakır'da gerçekleştirdiği olayların, aslında hak ve özgürlüklerin savunulması amacı gütmediğini vurguladı.
Diyarbakır'da yaşanan olayların yıllardır Türkiye üzerinde oynanmak istenen oyunun son halkası olduğuna dikkati çeken Bayraktutar, "Bu bölgede özellikle Ortadoğu'da ekonomik ve sosyal çıkarlar büyük süper güçlerin çok dikkatini çekiyor. Türkiye'nin bu hızlı kalkınmasının önünü kesmek amacıyla her dönem bir bahane üretilmiştir. Bu son dönemde de Kürt halklarının özgürlükleri ile yola çıkılmıştır" diye konuştu.
Bayraktutar, terör örgütü PKK'nın paravan, ateist ve dinsiz bir örgüt olduğunu dile getirerek, "Müslüman Kürt halkı, PKK ateist, komünist ve sosyalist bir örgüt olduğundan örgüt bunların hakkını savunmadığından ve kendilerinden olmadığını çok iyi bildikleri için bu olaylara destek vermiyor. Bundan dolayı Müslüman Kürt halkı şu an PKK tarafından cezalandırılıyor ve bölgeden sürgün edilmeye çalışılıyor" şeklinde konuştu.
Bölgede özellikle camilerin basılması, bombalanması ve din görevlileri üzerinde baskı kurulmasının farklı hedefler için yapıldığını vurgulayan Bayraktutar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Buradaki hedef şudur, Müslüman Kürt halkı, Osmanlı medeniyetine çok büyük destek vermiştir. İslam devletinin tezahürü için elinden gelen her türlü desteği vermişlerdir. Camilerin bombalanmasının tabii sebebi vardır. Mabetler o merkezin tapularıdır. Orada PKK tarafından yakılan cami bu bölgenin, İslam medeniyetinin tapusu olduğundan dolayı o medeniyetin izlerinin tamamen yok edilip yeni gelişecek olan Kürt neslinin bu medeniyet ile bağlarını koparmak için tamamen kasıtlı bir şekilde milleti ayaklandırmak bahanesiyle yakılmış, yıkılmış ve ortadan kaldırılmak istenmiştir. Ayrıca din görevlileri üzerindeki baskı da çok planlı bir şekilde yapılmaktadır. Özellikle bu medeniyetin ayakta durmasını sağlayan, orada namlunun ucunda görev yapan benim meslektaşlarımdır. Ben buradan onları kutluyorum ve Allah onların yardımcısı olsun."
Bayraktutar, güneydoğudaki terör olaylarının hızlandırılmasının tamamen dış kaynaklı olduğunu, olaylarda Rusya ve Çin'in de parmağı bulunduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
"Bu olayların arkasında Batı'nın bütün ülkeleri, siyonist ve emperyalist güçleri vardır. Emperyalist güçlerin beyni siyonizmdir. Sağ kolu Avrupa Birliği ve Amerika'dır. Sol kolu da Rusya ve Çin'dir. Hepsi bir araya gelerek İslam dünyasını yok etmek, helak etmek, Müslümanları bir araya getirmemek için bugün var güçleriyle Ortadoğu'da bu mücadeleyi devam ettirmekteler. İslam medeniyetinin önderliğini yapacak özellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin de zayıflatılması yahut da paramparça edilmesi noktasında mücadele veriliyor. Türkiye'yi idare eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetimize ve bu konuda mücadele eden askerimize buradan milletim adına teşekkür ediyorum. Allah ömürlerini bereketli etsin. Cenab-ı Hak yardımcıları olsun."
Kaynak: AA
Bayraktutar, Diyanet-Sen Yalova İl Temsilciliğinin İl Özel İdaresi Salonu'ndaki divan toplantısına katıldı.
Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bayraktutar, terör örgütü PKK'nın Diyarbakır'da gerçekleştirdiği olayların, aslında hak ve özgürlüklerin savunulması amacı gütmediğini vurguladı.
Diyarbakır'da yaşanan olayların yıllardır Türkiye üzerinde oynanmak istenen oyunun son halkası olduğuna dikkati çeken Bayraktutar, "Bu bölgede özellikle Ortadoğu'da ekonomik ve sosyal çıkarlar büyük süper güçlerin çok dikkatini çekiyor. Türkiye'nin bu hızlı kalkınmasının önünü kesmek amacıyla her dönem bir bahane üretilmiştir. Bu son dönemde de Kürt halklarının özgürlükleri ile yola çıkılmıştır" diye konuştu.
Bayraktutar, terör örgütü PKK'nın paravan, ateist ve dinsiz bir örgüt olduğunu dile getirerek, "Müslüman Kürt halkı, PKK ateist, komünist ve sosyalist bir örgüt olduğundan örgüt bunların hakkını savunmadığından ve kendilerinden olmadığını çok iyi bildikleri için bu olaylara destek vermiyor. Bundan dolayı Müslüman Kürt halkı şu an PKK tarafından cezalandırılıyor ve bölgeden sürgün edilmeye çalışılıyor" şeklinde konuştu.
Bölgede özellikle camilerin basılması, bombalanması ve din görevlileri üzerinde baskı kurulmasının farklı hedefler için yapıldığını vurgulayan Bayraktutar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Buradaki hedef şudur, Müslüman Kürt halkı, Osmanlı medeniyetine çok büyük destek vermiştir. İslam devletinin tezahürü için elinden gelen her türlü desteği vermişlerdir. Camilerin bombalanmasının tabii sebebi vardır. Mabetler o merkezin tapularıdır. Orada PKK tarafından yakılan cami bu bölgenin, İslam medeniyetinin tapusu olduğundan dolayı o medeniyetin izlerinin tamamen yok edilip yeni gelişecek olan Kürt neslinin bu medeniyet ile bağlarını koparmak için tamamen kasıtlı bir şekilde milleti ayaklandırmak bahanesiyle yakılmış, yıkılmış ve ortadan kaldırılmak istenmiştir. Ayrıca din görevlileri üzerindeki baskı da çok planlı bir şekilde yapılmaktadır. Özellikle bu medeniyetin ayakta durmasını sağlayan, orada namlunun ucunda görev yapan benim meslektaşlarımdır. Ben buradan onları kutluyorum ve Allah onların yardımcısı olsun."
Bayraktutar, güneydoğudaki terör olaylarının hızlandırılmasının tamamen dış kaynaklı olduğunu, olaylarda Rusya ve Çin'in de parmağı bulunduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
"Bu olayların arkasında Batı'nın bütün ülkeleri, siyonist ve emperyalist güçleri vardır. Emperyalist güçlerin beyni siyonizmdir. Sağ kolu Avrupa Birliği ve Amerika'dır. Sol kolu da Rusya ve Çin'dir. Hepsi bir araya gelerek İslam dünyasını yok etmek, helak etmek, Müslümanları bir araya getirmemek için bugün var güçleriyle Ortadoğu'da bu mücadeleyi devam ettirmekteler. İslam medeniyetinin önderliğini yapacak özellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin de zayıflatılması yahut da paramparça edilmesi noktasında mücadele veriliyor. Türkiye'yi idare eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetimize ve bu konuda mücadele eden askerimize buradan milletim adına teşekkür ediyorum. Allah ömürlerini bereketli etsin. Cenab-ı Hak yardımcıları olsun."