Saç Teli İnceliğindeki Altın Ve Gümüşü Sanata Dönüştürüyor
Lidyalılardan Anadolu'ya miras kalan "kazazlık" sanatını 47 yıldır devam ettiren Ercan Tabakoğlu'nun, saç teli inceliğindeki altın ve gümüş telleri büyüteçle ipek iplik üzerine işleyerek yaptığı takılar ilgi görüyor.
Mevlana'nın 742. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri kapsamında Mevlana Kültür Merkezi'nde tasarımlarını sergileyen Tabakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "kazazlık" sanatının Osmanlı döneminde Anadolu'nun birçok bölgesinde yaygın olduğunu, günümüzde ise sadece Trabzon'da devam ettirildiğini söyledi.
Baba mesleği olan sanatı yaklaşık 47 yıldır devam ettirdiğini belirten Tabakoğlu, yıllar önce babasıyla sadece tespih püskülü yaparak başladıkları sanatı, şimdi küpe, kolye ve yüzük gibi farklı ürünlerle devam ettirdiklerini bildirdi.
Tabakoğlu, kazaziyenin, altın ve gümüş tellerin inceltilmesiyle yapıldığını vurgulayarak, "Önce 24 ayar altın ve 1000 ayar gümüş, saç teli inceliğinde tel haline getiriliyor. Bu telleri, daha sonra ipek iplik üzerine dikiş iğnesi ile tek tek işliyoruz. Kazaziye sanatı ile broş, küpe, kolye, yüzük, tespih gibi süs ürünleri yapıyoruz" dedi.
- Dolmabahçe ve Topkapı'da sergilenenler motifler
Her ürünün yapımının 7 ila 10 gün sürdüğünü anlatan Tabakoğlu, kazaziye ile yapılan takıların Osmanlı döneminde padişahların ve eşlerinin kullandığını dile getirdi.
Günümüzde de Topkapı ve Dolmabahçe saraylarında aşkı simgeleyen motiflerin benzerlerinin sergilendiğine dikkati çeken Tabakoğlu, "Dolmabahçe ve Topkapı saraylarında sergilenen motifleri biz de yapıyoruz. Sadece 1000 ayar gümüş ve 24 ayar altınla çalışıyoruz. Çünkü bu saflıktaki gümüşe veya altına her türlü şekli verebilmek daha kolay oluyor. Bu saflıktaki gümüş vücut için de sağlıklı" diye konuştu.
- Muhteşem Yüzyıl dizisiyle ilgi arttı
Tabakoğlu, kazaziyenin, bu sanatla yapılan takıların oyuncuları tarafından sıkça kullanıldığı Muhteşem Yüzyıl dizisiyle halk arasında daha çok bilinir hale geldiğini belirterek, diziyle kazaziye ürünlerine ilginin arttığına işaret etti.
Kazaziye ürünlerin özel günlerde kullanıldığını dile getiren Tabakoğlu, şöyle devam etti:
"Şu anda 'aşk düğümü' dediğimiz motifler, kol düğmeleri, broşlar, daha çok Osmanlı'da kullanılan 'kamçı' dediğimiz tespihlerin ucuna takılan imameler ve tespihler revaçta. Bunlar değerini hiçbir zaman kaybetmeyecek ürünler. Yani bir kişi aldığı zaman, gelecek nesillere rahatlıkla bırakabileceği bir üründür."
Kaynak: AA
Baba mesleği olan sanatı yaklaşık 47 yıldır devam ettirdiğini belirten Tabakoğlu, yıllar önce babasıyla sadece tespih püskülü yaparak başladıkları sanatı, şimdi küpe, kolye ve yüzük gibi farklı ürünlerle devam ettirdiklerini bildirdi.
Tabakoğlu, kazaziyenin, altın ve gümüş tellerin inceltilmesiyle yapıldığını vurgulayarak, "Önce 24 ayar altın ve 1000 ayar gümüş, saç teli inceliğinde tel haline getiriliyor. Bu telleri, daha sonra ipek iplik üzerine dikiş iğnesi ile tek tek işliyoruz. Kazaziye sanatı ile broş, küpe, kolye, yüzük, tespih gibi süs ürünleri yapıyoruz" dedi.
- Dolmabahçe ve Topkapı'da sergilenenler motifler
Her ürünün yapımının 7 ila 10 gün sürdüğünü anlatan Tabakoğlu, kazaziye ile yapılan takıların Osmanlı döneminde padişahların ve eşlerinin kullandığını dile getirdi.
Günümüzde de Topkapı ve Dolmabahçe saraylarında aşkı simgeleyen motiflerin benzerlerinin sergilendiğine dikkati çeken Tabakoğlu, "Dolmabahçe ve Topkapı saraylarında sergilenen motifleri biz de yapıyoruz. Sadece 1000 ayar gümüş ve 24 ayar altınla çalışıyoruz. Çünkü bu saflıktaki gümüşe veya altına her türlü şekli verebilmek daha kolay oluyor. Bu saflıktaki gümüş vücut için de sağlıklı" diye konuştu.
- Muhteşem Yüzyıl dizisiyle ilgi arttı
Tabakoğlu, kazaziyenin, bu sanatla yapılan takıların oyuncuları tarafından sıkça kullanıldığı Muhteşem Yüzyıl dizisiyle halk arasında daha çok bilinir hale geldiğini belirterek, diziyle kazaziye ürünlerine ilginin arttığına işaret etti.
Kazaziye ürünlerin özel günlerde kullanıldığını dile getiren Tabakoğlu, şöyle devam etti:
"Şu anda 'aşk düğümü' dediğimiz motifler, kol düğmeleri, broşlar, daha çok Osmanlı'da kullanılan 'kamçı' dediğimiz tespihlerin ucuna takılan imameler ve tespihler revaçta. Bunlar değerini hiçbir zaman kaybetmeyecek ürünler. Yani bir kişi aldığı zaman, gelecek nesillere rahatlıkla bırakabileceği bir üründür."