'Kriz Beklentisi Piyasanın İşleyişini Bozuyor'
2015 yılını değerlendiren ve 2016 öngörülerini açıklayan İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İlker Önel, piyasada olumsuz beklentilere umut bağlayanların reel ekonomiye ciddi zararlar verdiğini söyledi. Tüccarın 2016 yılından umutlu olduğunu belirten Önel, Avrupa Birliği sürecinin piyasalara olumlu yansıyacağını söyledi.
2015 yılını zorluklarla geride bırakmak üzere olan tüccarların, 2016 yılına umutlu girdiğini ve 2015 yılında dünya genelinde özellikle de gelişmekte olan ülkelerin piyasaları için zor olacağının baştan belli olduğunu hatırlatan İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İlker Önel, Türkiye’nin de içinde bulunduğu kırılgan ekonomilerin zor bir dönem geçirdiğini söyledi.
Önel “Amerika Merkez Bankası’nın (FED) genişletici para politikasından vazgeçeceği ve euro bölgesinde yaşanan durgunluk emtia piyasalarında yaşanmaya başlayan aşağı yönlü ivmeden belliydi. Dünya genelinde yaşanan buhran özellikle bazı ülkeler için risk oluşturuyordu. Kırılgan beşli diye tabir edilen, ülkemizin de içinde bulunduğu ekonomiler zor dönemlerden geçti.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin’de büyüme rakamlarının aşağı yönlü gelmesi ve talebin azalması, dış ticareti genel anlamda olumsuz etkiledi. Yunanistan krizi ve Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler de piyasanın tuzu biberi oldu. Yaşanan bu olumsuz gelişmeler tüm dünyayı etkilediği gibi ülkemizi de reel anlamda etkiledi” dedi.
Özellikle jeopolitik olarak komşularla yaşanan gelişmelerin dış ticareti ve temelde ihracatı vurduğuna dikkat çeken İlker Önel, seçim belirsizliği ve kriz senaryosu yazanların olumsuz beklentilerinin piyasada zaman zaman dalgalanmalar yaşanmasına neden olduğunu ifade etti.
“TÜRK EKONOMİSİNİN GÜCÜNÜ GÖRDÜK”
Gelinen noktada bazı makroekonomik gelişmelerin negatif yansımış olabileceğini belirten Önel, “Diğer ülkeler ile karşılaştırıldığımızda ekonomimiz, iki seçim yaşamamıza rağmen sıkı maliye ve para politikaları sayesinde güçlü ve beklenenden daha iyi olduğu ortaya çıktı. İlk üç çeyrekte büyüme rakamlarımız hep beklentilerin üzerinde geldi. Sanayi ve imalat sektöründeki belirsizlikler ortadan kalkınca piyasa gelişmeleri olumlu algıladı, cari açığımız düştü ve bütçemiz fazla vermeye başladı.
Her şeye rağmen ihracatımız 150 milyar dolara yaklaşacak. Ar-Ge harcamalarımızın artması ve yerli otomobil üretimi olumlu gelişmeler olarak karşımızda duruyor.
Dolayısıyla şunu unutmamlayız, piyasada olumsuz beklentilere umut bağlayanlar bizim gibi gerçekten piyasanın bütün zorluklarını yaşayan reel ekonomiye bilerek veya bilmeyerek ciddi zararlar veriyor” diye konuştu.
İyi niyetli olmayan kişiler de ‘kriz var’ söylemlerinin arkasına saklanarak piyasanın işleyişini bozduğunu ve aynı zamanda piyasayı oluşturan bankaların yersiz paniklemesine neden olduğunu vurgulayan Önel, bunun sonucunda da gerçekten iyi niyetli esnaf ve tüccar piyasanın sanal dalgalanmasından olumsuz etkilendiğini söyledi.
2016 yılının özellikle Fed’in faizleri arttıracağı ve paranın da gelişmekte olan ülkelerden güvenli limanlara kaçacağı bir yıl olabileceğini söyleyen İlker Önel, 2016 yılından umutlu olduklarını ifade etti.
2016 yılı beklentileriyle ilgili de konuşan Önel “Emtia piyasalarında özellikle de petrolde hafif de olsa yukarı yönlü bir çıkış beklentimiz var. Diğer taraftan; tarım ürünleri ve metal piyasasında özellikle de Çin’de gelecek talebe bağlı olarak bugünkü seviyelerden daha yukarı yönlü bir hareket olabilir.
Bir yandan tek parti iktidarının rahatlığının piyasalara güven ve moral verecek olması, diğer yandan Avrupa Birliği’nde yeni fasılların açılması piyasalara olumlu yansıyacaktır” dedi.
Kaynak: İHA
Önel “Amerika Merkez Bankası’nın (FED) genişletici para politikasından vazgeçeceği ve euro bölgesinde yaşanan durgunluk emtia piyasalarında yaşanmaya başlayan aşağı yönlü ivmeden belliydi. Dünya genelinde yaşanan buhran özellikle bazı ülkeler için risk oluşturuyordu. Kırılgan beşli diye tabir edilen, ülkemizin de içinde bulunduğu ekonomiler zor dönemlerden geçti.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin’de büyüme rakamlarının aşağı yönlü gelmesi ve talebin azalması, dış ticareti genel anlamda olumsuz etkiledi. Yunanistan krizi ve Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler de piyasanın tuzu biberi oldu. Yaşanan bu olumsuz gelişmeler tüm dünyayı etkilediği gibi ülkemizi de reel anlamda etkiledi” dedi.
Özellikle jeopolitik olarak komşularla yaşanan gelişmelerin dış ticareti ve temelde ihracatı vurduğuna dikkat çeken İlker Önel, seçim belirsizliği ve kriz senaryosu yazanların olumsuz beklentilerinin piyasada zaman zaman dalgalanmalar yaşanmasına neden olduğunu ifade etti.
“TÜRK EKONOMİSİNİN GÜCÜNÜ GÖRDÜK”
Gelinen noktada bazı makroekonomik gelişmelerin negatif yansımış olabileceğini belirten Önel, “Diğer ülkeler ile karşılaştırıldığımızda ekonomimiz, iki seçim yaşamamıza rağmen sıkı maliye ve para politikaları sayesinde güçlü ve beklenenden daha iyi olduğu ortaya çıktı. İlk üç çeyrekte büyüme rakamlarımız hep beklentilerin üzerinde geldi. Sanayi ve imalat sektöründeki belirsizlikler ortadan kalkınca piyasa gelişmeleri olumlu algıladı, cari açığımız düştü ve bütçemiz fazla vermeye başladı.
Her şeye rağmen ihracatımız 150 milyar dolara yaklaşacak. Ar-Ge harcamalarımızın artması ve yerli otomobil üretimi olumlu gelişmeler olarak karşımızda duruyor.
Dolayısıyla şunu unutmamlayız, piyasada olumsuz beklentilere umut bağlayanlar bizim gibi gerçekten piyasanın bütün zorluklarını yaşayan reel ekonomiye bilerek veya bilmeyerek ciddi zararlar veriyor” diye konuştu.
İyi niyetli olmayan kişiler de ‘kriz var’ söylemlerinin arkasına saklanarak piyasanın işleyişini bozduğunu ve aynı zamanda piyasayı oluşturan bankaların yersiz paniklemesine neden olduğunu vurgulayan Önel, bunun sonucunda da gerçekten iyi niyetli esnaf ve tüccar piyasanın sanal dalgalanmasından olumsuz etkilendiğini söyledi.
2016 yılının özellikle Fed’in faizleri arttıracağı ve paranın da gelişmekte olan ülkelerden güvenli limanlara kaçacağı bir yıl olabileceğini söyleyen İlker Önel, 2016 yılından umutlu olduklarını ifade etti.
2016 yılı beklentileriyle ilgili de konuşan Önel “Emtia piyasalarında özellikle de petrolde hafif de olsa yukarı yönlü bir çıkış beklentimiz var. Diğer taraftan; tarım ürünleri ve metal piyasasında özellikle de Çin’de gelecek talebe bağlı olarak bugünkü seviyelerden daha yukarı yönlü bir hareket olabilir.
Bir yandan tek parti iktidarının rahatlığının piyasalara güven ve moral verecek olması, diğer yandan Avrupa Birliği’nde yeni fasılların açılması piyasalara olumlu yansıyacaktır” dedi.