Başbakan Yardımcısı Şimşek Açıklaması (1)

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "İlk defa Brüksel'de, Türkiye'ye yönelik bu kadar pozitif, kucaklayıcı söylem ve eylem, atmosfer gördüm. Bu faslın açılışında, Avrupa'dan üst düzey bazı komisyon üyeleri veya bakanlar vardı. Ben ilk defa Avrupa'dan sıcak bir yaklaşım, olumlu bir iklim gördüm. Sebebi ne olursa olsun, bu çok önemli. O nedenle AB süreci şu anda canlanmıştır" dedi.

Şimşek, Bloomberght-Habertürk TV ortak yayınında soruları yanıtladı.

Avrupa Birliği (AB) ile son açılan 17. fasla ilişkin görüşmelerin sorulması üzerine Şimşek, Türkiye'nin güçlü bir hikayesi bulunduğunu ve bunun önemli bir bileşeninin AB'ye katılım süreci olduğunu ifade etti.

AB'yi 2000'li yıllarda Türkiye'nin değişiminin önemli bir motoru olarak nitelendiren Şimşek, 17. fasılla bu sürecin yeniden canlandığını vurguladı. AB'ye üye olmanın yetmediğini, aynı zamanda avronun para birimi olarak kabul edilmesi gerektiğini anlatan Şimşek, Fransa'nın bu faslı veto ettiğini anımsattı. Bu faslın açılmasının çok güçlü bir mesaj içerdiğini belirten Şimşek, bu faslın açılmasının Türkiye'nin makrofinansal istikrar anlamında gerekli yeter koşulların yerine getirdiği anlamına geldiğine dikkati çekti. Şimşek, "Aslında her şeyiyle çalışan bir piyasa ekonomisi, onun ötesinde uygulamaları, politika çerçevesi ve kurumsal altyapısı, kalitesi itibarıyla AB'ye en yakın olduğumuz fasıllardan bir tanesi. Dolayısıyla Merkez Bankasına ilişkin tartışmaların artık son bulması lazım" diye konuştu.

Şimşek, Merkez Bankasına ilişkin 2002 yılından bu yana hükümet programları ve partisinin beyannamesinde değişen bir şey olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Merkez Bankasının temel görevi fiyat istikrarıdır. Fiyat istikrarı Türkiye için olmazsa olmazdır. Çünkü fiyat istikrarı olunca Türkiye büyüme potansiyelini artırabilir. Onun sayesinde Türkiye kalıcı refah artışı sağlayabilir. Fiyat istikrarına ilaveten en yaygın bir şekilde makrofinansal istikrar var. Bunun içinde büyüme de var, cari açık kaygısı vs bütün konular var. Dolayısıyla bizdeki uygulama da kurumsal altyapı da aslında çok farklı değil. İlk defa Brüksel'de, Türkiye'ye yönelik bu kadar pozitif, kucaklayıcı söylem ve eylem, atmosfer gördüm. Bu faslın açılışında, Avrupa'dan üst düzey bazı komisyon üyeleri veya bakanlar vardı. Ben ilk defa Avrupa'dan sıcak bir yaklaşım, olumlu bir iklim gördüm. Sebebi ne olursa olsun, bu çok önemli. O nedenle AB süreci şu anda canlanmıştır. AB ile yakınsama sürecimiz zaten canlıydı."

- "AB ile sokaktaki vatandaşa dokunan bir fasıl açıldı"

Türkiye'nin uzun yıllardan beri hem bütçe açığında, hem de kamu borçlarının milli gelire oranında Maasricht kriterlerini tutturduğunu anlatan Şimşek, "O toplantıda birisi dedi ki isim vermeyeceğim basına kapalı olduğu için, 'biz gıptayla bakıyoruz.' Ama iki kriter daha var; enflasyon ve faiz. Bu fasıl o nedenle çok önemlidir. Türkiye enflasyonda kalıcı bir şekilde yüzde 5'in altına çekip ona paralel olarak faizlerin de tek hanelerde ve düşük düzeyde seyretmesi, bu Türkiye'nin büyümesi... Zaten Avrupa Birliği hikayesi burada" değerlendirmesinde bulundu.

Sokaktaki vatandaşa dokunan bir fasıl açıldığını belirten Şimşek, öte yandan Merkez Bankası konusundaki tartışmaların bu faslın başlamasıyla anlamını yitirdiğini söyledi. Şimşek, "İleriye taşıyacağız, geri gitmeyecek. Bu tartışmaların artık son bulması lazım" ifadelerini kullandı.

- "Hava, hem içeride hem dışarıda ılımlıya dönecek"

Şimşek, Bloomberght Tüketici Güven Endeksi'ne göre, Rusya'daki gelişmeler ve emtia fiyatlarındaki düşüşün içerideki bazı oyunculara etkilerinden kaynaklı güven endeksinde azalma görüldüğünün anımsatılması üzerine, endeksin bu tür önemli olaylardan etkilendiğini, çünkü o anki atmosferi yansıttığını, uzun vadeli bir perspektifi içermediğini ifade etti.

Türkiye'nin reform konusunda çok önemli bir yol haritası bulunduğunu anlatan Şimşek, "O yol haritasındaki (reform) uygulamayla birlikte, uygulamadaki başarıyla birlikte, ben inanıyorum ki hava, hem içeride hem dışarıda ılımlıya dönecek bütün bu olumsuz jeopolitik veya küresel şartlara rağmen. İniş çıkışları normal görmekle birlikte uzun vadeli trendin güven anlamında, istikrar anlamında yukarı olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

(Sürecek)

Kaynak: AA