Türkiye'de Binlerce Hasta Karaciğer Nakli Olmak İçin Bağış Bekliyor
Türkiye’de kayıtlı 2 bin 200 kişi karaciğer nakli bekliyor. Kayıtlı olmayanlarla birlikte bu sayının 8-10 binleri bulduğu tahmin ediliyor.
Karaciğer nakilleri ve hastayı nakle götüren nedenlere dikkat çekmek amacıyla Türkiye’nin önde gelen cerrah, hepatolog ve gastroenterologları, 12 Aralık’da The Ritz Carlton Hotel’de yapılan Karaciğer Nakli Eğitim Toplantısı’nda bir araya geldi. Organ Nakilleri Bilinçlendirme ve Geliştirme Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen toplantıda; Türkiye’de organ bağışı ve sonuçları, karaciğer yetmezliğinin nedenleri, canlıdan ve kadavradan karaciğer nakilleri hakkında bilgiler sunuldu.
Türkiye’de, Sağlık Bakanlığı’nın son verilerine göre, şu anda kayıtlı olan 2 bin 200 kişi karaciğer nakli olmayı bekliyor. Ancak bu sayının 8 bin ile 10 bin kişi olduğu tahmin ediliyor. Son 13-14 yıla bakıldığında ise ülkemizde organ nakli konusunda önemli gelişmeler yaşanıyor. Yılda toplam 4 bin 500 civarında gerçekleştirilen nakillerin 1.200’ünü karaciğer nakilleri oluşturuyor. Ancak organ bağışının yeterli düzeyde olmaması nedeniyle bu nakillerin yüzde 80’i canlı vericiden yapılıyor.
’’DİYALİZ GİBİ ALTERNATİF YOLUMUZ YOK’’
Karaciğer nakli bekleyen hastalarının tek alternatif tedavinin karaciğer nakli olduğunu belirten Prof. Dr. K. Yalçın Polat,’’ Bu yapılmadığı zaman bu hastaları direk kaybediyoruz. Bunun için bu hastaların çok dikkatli olmaları ve kontrollerini yaptırmalarını gerekiyor. Bu siroz süreci içerisinde son evreye gelindiğinde mutlaka nakil olması gerekiyor. Henüz diyaliz gibi alternatif yolumuz yok. Bu yüzden organ bağışın gündemde tutmamız gerekiyor. Binlerce organ bekleyen hasta var. Organ naklinin temel felsefesi kadavradan organ nakli yapmak. Hayata sihirli bir dokunuş için organ bağışına sıcak bakmamız gerek.’’şeklinde konuştu.
’’ORGAN BAĞIŞI İSTENİLEN DÜZEYDE DEĞİL’’
Türkiye’de organ bağışı istenilen düzeyde olmadığını vurgulayan Polat, ’’15 yıl öncesine göre elbette iyi durumdayız. Milyon nüfus başına 10-15 yıl önce 1 ve 2’lerde iken, bugün 5.4’e ulaştık. Batı standardı dersek, daha o seviyeyi yakalayamadık. Batıda bu oran milyon nüfus başına 25-30’larda. Türkiye olarak organ bağışında bizim hedefimiz bu rakamlara gelmek. Biz ülke olarak 2014 rakamlarına göre 400 civarında kadavra organ nakli yaptık. Bu rakam gerçekte 1700-1800 civarında olması lazım. Nüfusumuza oranladığımız zaman çok düşük. Bunu çalışması yapılması gerekiyor. Organ bağışı yeterli olmadığı için kadavra yerine canlı vericili karaciğer nakli yapıyoruz. Canlı vericili karaciğer nakli Türkiye’de çok üst düzeyde yapılıyor. Dünyada nüfus başına bu alanda en önde gelen ülkeyiz. İlk sıradayız ve çok deneyimli ekiplerimiz var. Gönül ister ki hiç canlı vericili organ nakli yapmayalım.Kadavra sayıları yeterli olsa da sadece kadavradan nakil yapabilsek’’ diye konuştu.
"ORGAN BAĞIŞI HERKESİ İLGİLENDİREN OLAY’’
Türkiye’de organ bağışının az olmasına dikkat çeken Prof. Dr. Polat, ’’Aslında bu bir süreç. Sürekli insanlarımızı bilgilendirmemiz gerekiyor. Batı’daki durumu incelediğimi zaman ilkokul seviyesinde insanlar eğitime başlıyor. İlkokul dersleri içerinde sağlık derslerinde organ nakli ve organ bağışı anlatılıyor. Sporcusu, sanatçısı, bürokratı, futbolcusu hemen herkesi ilgilendiren bir olay bu. Toplumdaki herkes buna katkıda bulunursa, ben inanıyorum ki Türkiye’de bu rakamlar artacak. Organ nakli bir mozaik. Bu mozaikte her rengini her tonuna ihtiyacımız var’’ dedi.
Kaynak: İHA
Türkiye’de, Sağlık Bakanlığı’nın son verilerine göre, şu anda kayıtlı olan 2 bin 200 kişi karaciğer nakli olmayı bekliyor. Ancak bu sayının 8 bin ile 10 bin kişi olduğu tahmin ediliyor. Son 13-14 yıla bakıldığında ise ülkemizde organ nakli konusunda önemli gelişmeler yaşanıyor. Yılda toplam 4 bin 500 civarında gerçekleştirilen nakillerin 1.200’ünü karaciğer nakilleri oluşturuyor. Ancak organ bağışının yeterli düzeyde olmaması nedeniyle bu nakillerin yüzde 80’i canlı vericiden yapılıyor.
’’DİYALİZ GİBİ ALTERNATİF YOLUMUZ YOK’’
Karaciğer nakli bekleyen hastalarının tek alternatif tedavinin karaciğer nakli olduğunu belirten Prof. Dr. K. Yalçın Polat,’’ Bu yapılmadığı zaman bu hastaları direk kaybediyoruz. Bunun için bu hastaların çok dikkatli olmaları ve kontrollerini yaptırmalarını gerekiyor. Bu siroz süreci içerisinde son evreye gelindiğinde mutlaka nakil olması gerekiyor. Henüz diyaliz gibi alternatif yolumuz yok. Bu yüzden organ bağışın gündemde tutmamız gerekiyor. Binlerce organ bekleyen hasta var. Organ naklinin temel felsefesi kadavradan organ nakli yapmak. Hayata sihirli bir dokunuş için organ bağışına sıcak bakmamız gerek.’’şeklinde konuştu.
’’ORGAN BAĞIŞI İSTENİLEN DÜZEYDE DEĞİL’’
Türkiye’de organ bağışı istenilen düzeyde olmadığını vurgulayan Polat, ’’15 yıl öncesine göre elbette iyi durumdayız. Milyon nüfus başına 10-15 yıl önce 1 ve 2’lerde iken, bugün 5.4’e ulaştık. Batı standardı dersek, daha o seviyeyi yakalayamadık. Batıda bu oran milyon nüfus başına 25-30’larda. Türkiye olarak organ bağışında bizim hedefimiz bu rakamlara gelmek. Biz ülke olarak 2014 rakamlarına göre 400 civarında kadavra organ nakli yaptık. Bu rakam gerçekte 1700-1800 civarında olması lazım. Nüfusumuza oranladığımız zaman çok düşük. Bunu çalışması yapılması gerekiyor. Organ bağışı yeterli olmadığı için kadavra yerine canlı vericili karaciğer nakli yapıyoruz. Canlı vericili karaciğer nakli Türkiye’de çok üst düzeyde yapılıyor. Dünyada nüfus başına bu alanda en önde gelen ülkeyiz. İlk sıradayız ve çok deneyimli ekiplerimiz var. Gönül ister ki hiç canlı vericili organ nakli yapmayalım.Kadavra sayıları yeterli olsa da sadece kadavradan nakil yapabilsek’’ diye konuştu.
"ORGAN BAĞIŞI HERKESİ İLGİLENDİREN OLAY’’
Türkiye’de organ bağışının az olmasına dikkat çeken Prof. Dr. Polat, ’’Aslında bu bir süreç. Sürekli insanlarımızı bilgilendirmemiz gerekiyor. Batı’daki durumu incelediğimi zaman ilkokul seviyesinde insanlar eğitime başlıyor. İlkokul dersleri içerinde sağlık derslerinde organ nakli ve organ bağışı anlatılıyor. Sporcusu, sanatçısı, bürokratı, futbolcusu hemen herkesi ilgilendiren bir olay bu. Toplumdaki herkes buna katkıda bulunursa, ben inanıyorum ki Türkiye’de bu rakamlar artacak. Organ nakli bir mozaik. Bu mozaikte her rengini her tonuna ihtiyacımız var’’ dedi.