Mısır'daki Gözaltı Merkezleri
Mısır yönetimi, gözaltına aldığı ve zorla kaybettiği on binlerce kişiye işkence yapmak için gizli gözaltı merkezleri, askeri hapishaneler ve polis merkezlerine yöneliyor
KAHİRE - Mısır yönetiminin, gözaltına aldığı ve zorla kaybettiği on binlerce kişiye işkence yapmak için gizli gözaltı merkezleri, askeri hapishaneler ve polis merkezlerine yöneldiği bildirildi.
İnsan Hakları Takip Örgütü (Human Rights Monitor - HRM) tarafından yapılan açıklamada, gözaltı merkezleri ve resmi hapishanelerde gözaltında bulunanların sayısının aşırı artmasından dolayı Mısır yönetiminin gözaltına aldığı ve zorla kaybettiği on binlerce kişiye işkence yapmak için gizli gözaltı merkezleri, askeri hapishaneler ve polis merkezlerine yöneldiği belirtildi.
Açıklamada, Mısır'daki resmi hapishanelerin 7 bölgeye ayrıldığı ve buralarda 42 genel hapishane ve 382 polis merkezi, 9 çocuk cezaevi ve zorla kaybedilenlerin itirafta bulunmaları için işkenceye tabi tutuldukları resmi olmayan gözaltı merkezleri olduğu kaydedildi.
Örgütün açıklamasında, söz konusu merkezlerde bulunan tutuklu ve gözaltındakilerin yasalara aykırı olarak işkenceyle ya da tıbbi ihmal yoluyla öldürüldüğü, kronik hastalıkları bulunanlara ilaç girişinin engellendiği, elektrik şoku verildiği, tek kişilik hücrelerde tutulduğu ve onlara yiyecek ve içeceklerin girişinin engellendiği aktarıldı.
Açıklamada, "devlet güvenlik güçleri merkezlerinde" onlarca kişinin bir aydan fazla zorla kaybedildiği ve asılsız suçlamalara yönelik itirafta bulunması için çeşitli işkencelere maruz kaldığı bildirildi.
Örgütün polis merkezleri ile ilgili açıklamasında ise söz konusu merkezlerin büyük ölçüde hukuki denetimlerden uzak olduğu, siyasi tutuklular ve cinayet suçlularıyla dolduğu, hastalıkların yayıldığı ve buralarda bulunanların sürekli işkenceye maruz kaldığı, yakınlarının ziyaretinin ve ilaç girişinin engellendiği kaydedildi.
Mısır hapishanelerinde bulunanlardan en az 380'inin işkence ve tıbbi ihmal sonucu hayatını kaybettiği belirtilen açıklamada, sadece bu yıl tıbbi ihmal sonucu yaşamını yitirenlerin sayısının 59 olduğu ifade edildi.
Açıklamada, ülkede 2 bin 200 kadının gözaltına maruz kaldığı, 63'ünün hala gözaltında tutulduğu ve bunlardan 8'inin zorla kaybedildiği aktarıldı.
Mısır'da insan hakları ihlalinde bulunulan tutukluların şartsız olarak serbest bırakılması ile zorla kaybedilenlerin yerlerinin bildirilmesi ve serbest bırakılmaları talep edilen açıklamada, uluslararası toplumdan da insan hakları anlaşmalarına aykırı olan ve tutukluların yaşam hakları ile özgürlüklerini ellerinden alan ihlalleri durdurmak için müdahalede bulunması istendi.
Mısır Hak ve Özgürlükler Koordinasyonu'nun daha önce yayınladığı raporda, ülke genelinde zorla kaybedilenlerin sayısının ocak ayında 44 olduğu, bunun şubatta 91, martta 160, nisanda 228, mayısta 393 ve haziran ayında da 671'e yükseldiği belirtilmişti.
Onur İnsan Hakları Örgütü de kasım ayının sonunda yayınladığı raporunda, ülke genelinde 10 binden fazla tutuklunun son 2 yılda gösteri yasasıyla ilgili soruşturmaya tabi tutulduğunu duyurmuştu.
"Zorla kaybedilme" terimi uluslararası hukukta, kişilerin, devlet adına görev yapan veya devletin yetkilendirmesi, desteği ve bilgisiyle hareket eden kişiler veya gruplar tarafından tutuklanması, gözaltına alınması, kaçırılması veya başka herhangi bir biçimde özgürlüklerinden yoksun bırakılması; ardından söz konusu kişilerin kendi fiillerini reddetmeleri veya kaybolan kişinin nerede ve ne durumda olduğunu gizlemeleri ve sonuçta kayıp kişinin hukukun koruması dışında kalması durumunu anlatmak amacıyla kullanılıyor.
Kaynak: AA
İnsan Hakları Takip Örgütü (Human Rights Monitor - HRM) tarafından yapılan açıklamada, gözaltı merkezleri ve resmi hapishanelerde gözaltında bulunanların sayısının aşırı artmasından dolayı Mısır yönetiminin gözaltına aldığı ve zorla kaybettiği on binlerce kişiye işkence yapmak için gizli gözaltı merkezleri, askeri hapishaneler ve polis merkezlerine yöneldiği belirtildi.
Açıklamada, Mısır'daki resmi hapishanelerin 7 bölgeye ayrıldığı ve buralarda 42 genel hapishane ve 382 polis merkezi, 9 çocuk cezaevi ve zorla kaybedilenlerin itirafta bulunmaları için işkenceye tabi tutuldukları resmi olmayan gözaltı merkezleri olduğu kaydedildi.
Örgütün açıklamasında, söz konusu merkezlerde bulunan tutuklu ve gözaltındakilerin yasalara aykırı olarak işkenceyle ya da tıbbi ihmal yoluyla öldürüldüğü, kronik hastalıkları bulunanlara ilaç girişinin engellendiği, elektrik şoku verildiği, tek kişilik hücrelerde tutulduğu ve onlara yiyecek ve içeceklerin girişinin engellendiği aktarıldı.
Açıklamada, "devlet güvenlik güçleri merkezlerinde" onlarca kişinin bir aydan fazla zorla kaybedildiği ve asılsız suçlamalara yönelik itirafta bulunması için çeşitli işkencelere maruz kaldığı bildirildi.
Örgütün polis merkezleri ile ilgili açıklamasında ise söz konusu merkezlerin büyük ölçüde hukuki denetimlerden uzak olduğu, siyasi tutuklular ve cinayet suçlularıyla dolduğu, hastalıkların yayıldığı ve buralarda bulunanların sürekli işkenceye maruz kaldığı, yakınlarının ziyaretinin ve ilaç girişinin engellendiği kaydedildi.
Mısır hapishanelerinde bulunanlardan en az 380'inin işkence ve tıbbi ihmal sonucu hayatını kaybettiği belirtilen açıklamada, sadece bu yıl tıbbi ihmal sonucu yaşamını yitirenlerin sayısının 59 olduğu ifade edildi.
Açıklamada, ülkede 2 bin 200 kadının gözaltına maruz kaldığı, 63'ünün hala gözaltında tutulduğu ve bunlardan 8'inin zorla kaybedildiği aktarıldı.
Mısır'da insan hakları ihlalinde bulunulan tutukluların şartsız olarak serbest bırakılması ile zorla kaybedilenlerin yerlerinin bildirilmesi ve serbest bırakılmaları talep edilen açıklamada, uluslararası toplumdan da insan hakları anlaşmalarına aykırı olan ve tutukluların yaşam hakları ile özgürlüklerini ellerinden alan ihlalleri durdurmak için müdahalede bulunması istendi.
Mısır Hak ve Özgürlükler Koordinasyonu'nun daha önce yayınladığı raporda, ülke genelinde zorla kaybedilenlerin sayısının ocak ayında 44 olduğu, bunun şubatta 91, martta 160, nisanda 228, mayısta 393 ve haziran ayında da 671'e yükseldiği belirtilmişti.
Onur İnsan Hakları Örgütü de kasım ayının sonunda yayınladığı raporunda, ülke genelinde 10 binden fazla tutuklunun son 2 yılda gösteri yasasıyla ilgili soruşturmaya tabi tutulduğunu duyurmuştu.
"Zorla kaybedilme" terimi uluslararası hukukta, kişilerin, devlet adına görev yapan veya devletin yetkilendirmesi, desteği ve bilgisiyle hareket eden kişiler veya gruplar tarafından tutuklanması, gözaltına alınması, kaçırılması veya başka herhangi bir biçimde özgürlüklerinden yoksun bırakılması; ardından söz konusu kişilerin kendi fiillerini reddetmeleri veya kaybolan kişinin nerede ve ne durumda olduğunu gizlemeleri ve sonuçta kayıp kişinin hukukun koruması dışında kalması durumunu anlatmak amacıyla kullanılıyor.