Kanser Hastalarına Kolaylık
Düzce Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Polikliniği, İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Onur Eşbah’ın görevine başlamasının ardından yeniden hastaların hizmetine açıldı.
Düzce’nin onkoloji alanında hizmet veren tek sağlık kuruluşunun Düzce Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Onur Eşbah, yatan hastaların Dahiliye Servisi’nde takip edildiğini söyleyerek hastanede 9 koltuklu ayaktan gündüz tedavi ünite bulunduğunu ve bu ünitede hastalara kemoterapi tedavilerinin verildiğini ifade etti.
Tümör tedavisinin bir ekip işi olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Onur Eşbah, “Tümör tedavisi, mutlaka bu ekibin tüm üyelerinin bulunduğu merkezlerde uygulanmalıdır. Hastanemizde, kanser hastaları multidisipliner yaklaşımla tedavi şansına kavuşmaktadır” dedi.
Kemoterapi tedavisiyle ilgili önemli bilgiler paylaşan Yrd. Doç. Dr. Eşbah kemoterapiyi, tümörün ilaçla tedavi edilmesi şeklinde tanımlayarak kemoterapinin, cerrahi tedavi ve ışın tedavisi ile birlikte tümör tedavisinin çok önemli bir parçası olduğunu sözlerine ekledi.
Kemoterapi uygulamasının amaçlarından da bahseden Yrd. Doç. Dr. Onur Eşbah bu tedavinin; vücuttaki tümörün yayılmasını engellemek, büyümesini durdurmak, yavaşlatmak veya tümörü tamamen yok etmek ve hastayı iyileştirmek amacıyla uygulandığını söyledi.
Etkili bir tedavi yöntemi olmasına rağmen bazı durumlarda tümörün tam olarak yok edilemediğini, sadece belirtilerin düzeltilerek hastanın daha rahat yaşamasının sağlandığını ifade eden Eşbah, “Bazı tümörlerde tek tedavi yöntemi kemoterapidir. Bazı durumlarda da kemoterapi diğer tedaviler olan cerrahi tedavi ve radyoterapi ile peş peşe veya eş zamanlı olarak uygulanır” dedi.
KEMOTERAPİ İLE İLGİLİ BİLGİ VERDİ
Kemoterapi ilaçlarının kan yoluyla tüm vücuda dağıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Onur Eşbah, tedavi süresi ve sıklığı ile ilgili olarak, “Tedavi süresi ve sıklığı hastalığınızın ve sizin durumunuza göre özel olarak seçilen kemoterapi şemasına bağımlıdır. Tedavi ile elde edilen cevaba ve oluşan yan etkilere göre süre ve sıklık doktorunuz tarafından değiştirilebilir. Genellikle en sık kullanılan aralar üç veya dört hafta olmakla birlikte bazı tedavi şemalarında haftada bir veya iki haftada bir uygulama yapılmaktadır. Kemoterapinin zamanlaması konusunda en önemli hatta hayati önem taşıyan nokta, tedavinin mümkün olduğu kadar düzenli ve yan etkilerin izin verdiği ölçüde zamanında yapılmasıdır.” şeklinde konuştu.
Tedavi aralıkları gereksiz uzatıldığında tümöre kendini toparlama ve ilaçlara direnç kazanarak daha da güçlenme şansı verildiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Onur Eşbah, “Bu şekilde tümör büyümeye ve yayılmaya devam eder ve tedavi başarı şansı azalır” dedi.
Kemoterapi randevuları konusunda kesinlikle doktor önerilerinin harfiyen uygulanması gerektiğini belirten Eşbah, “Herhangi bir nedenle (aile sorunları, parasal sorunlar vb.) tedaviyi bırakmadan önce mutlaka doktorunuzla konuşarak sorunlarınızı anlatınız ve yardım isteyiniz. Tedavi günlerine mutlaka uyunuz” uyarılarında bulundu.
İŞİN EHLİ OLMAYANLARA YAPTIRMAYIN
Kemoterapi tedavisinin mutlaka bu konuda eğitimli kişilerin çalıştığı merkezlerde uygulanması gerektiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Onur Eşbah kemoterapinin, doktor izni olmadan asla herhangi bir hastanede veya evde, kemoterapi uygulama tecrübesi olmayan sağlık görevlisi tarafından uygulanmaması gerekliliğine vurgu yaptı.
Ailesi ve yakınları tarafından tümör tedavisi uygulanan hastaya çeşitli yiyecek, vitamin ve ilaçların önerildiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Eşbah, “Bu tür öneriler sıklıkla televizyon, gazete ve dergilerde abartılarak bahsedilen tedavilerdir. Maalesef bunlar genellikle kesin veya tam olmayan bilgiler içerir. Bildirilen yüksek iyileşme oranları bilimsel çalışmalarda tekrar elde edilemez. Tümör tedavisinde gerçek ilerlemeler, temel tıp buluşlarının, yeni ilaç ve yöntemlerin klinikte uzun süre denenmesi ve geliştirilmesi ile sağlanır” diyerek bu tür bir tedavi düşünülüyorsa mutlaka doktora haber verilmesi gerektiğini ifade etti.
(AY)
Son olarak kemoterapinin yan etkileri konusuna da değinen Yrd. Doç. Dr. Eşbah kemoterapinin, büyüyen ve bölünen hücreleri öldürdüğünü belirterek bu tür özellikleri olan normal hücrelere de zarar verebileceğini sözlerine ekledi. Bu tür hücrelerin kemik iliği, sindirim ve üreme sisteminde ve saç foliküllerinde bulunduğu için yan etkilerin daha çok bu bölgelerde görüldüğünü söyleyen Yrd. Doç. Dr. Onur Eşbah, kemoterapinin yan etkileriyle savaşabilecek birçok olanağın bulunduğunu söyleyerek, “Gerekli önlemler alındığı takdirde bu yan etkilerden korunabiliriz. Yan etiklerin çoğu, kemoterapi aldığınız sürece oluşur ve tedaviniz tamamlandığında kaybolur. Sizde görülebilecek yan etkiler ve önlemleriniz hakkında tedavinize başlamadan önce mutlaka doktorunuzla konuşunuz.” sözleriyle açıklamalarını sonlandırdı.
Kaynak: İHA
Tümör tedavisinin bir ekip işi olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Onur Eşbah, “Tümör tedavisi, mutlaka bu ekibin tüm üyelerinin bulunduğu merkezlerde uygulanmalıdır. Hastanemizde, kanser hastaları multidisipliner yaklaşımla tedavi şansına kavuşmaktadır” dedi.
Kemoterapi tedavisiyle ilgili önemli bilgiler paylaşan Yrd. Doç. Dr. Eşbah kemoterapiyi, tümörün ilaçla tedavi edilmesi şeklinde tanımlayarak kemoterapinin, cerrahi tedavi ve ışın tedavisi ile birlikte tümör tedavisinin çok önemli bir parçası olduğunu sözlerine ekledi.
Kemoterapi uygulamasının amaçlarından da bahseden Yrd. Doç. Dr. Onur Eşbah bu tedavinin; vücuttaki tümörün yayılmasını engellemek, büyümesini durdurmak, yavaşlatmak veya tümörü tamamen yok etmek ve hastayı iyileştirmek amacıyla uygulandığını söyledi.
Etkili bir tedavi yöntemi olmasına rağmen bazı durumlarda tümörün tam olarak yok edilemediğini, sadece belirtilerin düzeltilerek hastanın daha rahat yaşamasının sağlandığını ifade eden Eşbah, “Bazı tümörlerde tek tedavi yöntemi kemoterapidir. Bazı durumlarda da kemoterapi diğer tedaviler olan cerrahi tedavi ve radyoterapi ile peş peşe veya eş zamanlı olarak uygulanır” dedi.
KEMOTERAPİ İLE İLGİLİ BİLGİ VERDİ
Kemoterapi ilaçlarının kan yoluyla tüm vücuda dağıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Onur Eşbah, tedavi süresi ve sıklığı ile ilgili olarak, “Tedavi süresi ve sıklığı hastalığınızın ve sizin durumunuza göre özel olarak seçilen kemoterapi şemasına bağımlıdır. Tedavi ile elde edilen cevaba ve oluşan yan etkilere göre süre ve sıklık doktorunuz tarafından değiştirilebilir. Genellikle en sık kullanılan aralar üç veya dört hafta olmakla birlikte bazı tedavi şemalarında haftada bir veya iki haftada bir uygulama yapılmaktadır. Kemoterapinin zamanlaması konusunda en önemli hatta hayati önem taşıyan nokta, tedavinin mümkün olduğu kadar düzenli ve yan etkilerin izin verdiği ölçüde zamanında yapılmasıdır.” şeklinde konuştu.
Tedavi aralıkları gereksiz uzatıldığında tümöre kendini toparlama ve ilaçlara direnç kazanarak daha da güçlenme şansı verildiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Onur Eşbah, “Bu şekilde tümör büyümeye ve yayılmaya devam eder ve tedavi başarı şansı azalır” dedi.
Kemoterapi randevuları konusunda kesinlikle doktor önerilerinin harfiyen uygulanması gerektiğini belirten Eşbah, “Herhangi bir nedenle (aile sorunları, parasal sorunlar vb.) tedaviyi bırakmadan önce mutlaka doktorunuzla konuşarak sorunlarınızı anlatınız ve yardım isteyiniz. Tedavi günlerine mutlaka uyunuz” uyarılarında bulundu.
İŞİN EHLİ OLMAYANLARA YAPTIRMAYIN
Kemoterapi tedavisinin mutlaka bu konuda eğitimli kişilerin çalıştığı merkezlerde uygulanması gerektiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Onur Eşbah kemoterapinin, doktor izni olmadan asla herhangi bir hastanede veya evde, kemoterapi uygulama tecrübesi olmayan sağlık görevlisi tarafından uygulanmaması gerekliliğine vurgu yaptı.
Ailesi ve yakınları tarafından tümör tedavisi uygulanan hastaya çeşitli yiyecek, vitamin ve ilaçların önerildiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Eşbah, “Bu tür öneriler sıklıkla televizyon, gazete ve dergilerde abartılarak bahsedilen tedavilerdir. Maalesef bunlar genellikle kesin veya tam olmayan bilgiler içerir. Bildirilen yüksek iyileşme oranları bilimsel çalışmalarda tekrar elde edilemez. Tümör tedavisinde gerçek ilerlemeler, temel tıp buluşlarının, yeni ilaç ve yöntemlerin klinikte uzun süre denenmesi ve geliştirilmesi ile sağlanır” diyerek bu tür bir tedavi düşünülüyorsa mutlaka doktora haber verilmesi gerektiğini ifade etti.
(AY)
Son olarak kemoterapinin yan etkileri konusuna da değinen Yrd. Doç. Dr. Eşbah kemoterapinin, büyüyen ve bölünen hücreleri öldürdüğünü belirterek bu tür özellikleri olan normal hücrelere de zarar verebileceğini sözlerine ekledi. Bu tür hücrelerin kemik iliği, sindirim ve üreme sisteminde ve saç foliküllerinde bulunduğu için yan etkilerin daha çok bu bölgelerde görüldüğünü söyleyen Yrd. Doç. Dr. Onur Eşbah, kemoterapinin yan etkileriyle savaşabilecek birçok olanağın bulunduğunu söyleyerek, “Gerekli önlemler alındığı takdirde bu yan etkilerden korunabiliriz. Yan etiklerin çoğu, kemoterapi aldığınız sürece oluşur ve tedaviniz tamamlandığında kaybolur. Sizde görülebilecek yan etkiler ve önlemleriniz hakkında tedavinize başlamadan önce mutlaka doktorunuzla konuşunuz.” sözleriyle açıklamalarını sonlandırdı.