GRAFİKLİ - Rusya İhlal Stratejisini Siyasi Amaçları İçin Kullanıyor
LONDRA - Türk hava sahasını ihlal eden savaş uçağının düşürülmesinin ardından Rusya'nın senelerdir siyasi amaçlarına ulaşmak için bir baskı unsuru olarak kullandığı sınır ihlalleri dünyanın gündemine oturdu.
"Terörle mücadele" adı altında 30 Eylül'den bu yana Suriye'de düzenlediği hava saldırılarında Türkiye sınırında Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Bayırbucak bölgesini de hedef alan Rus uçakları, dün yaşanan olaydan önce 3 ve 4 Ekim tarihlerinde de Türk havasını ihlal etti.
Rus uçakları, bu ihlaller sırasında her defasında Türk F-16'ları tarafından engellenirken, Türkiye ihlalleri resmen protesto etti. Türk ve Rus yetkililer geçen ay hava sahası ihlallerini görüşmek için beş kez bir araya geldi.
Türk yetkililer bu temaslar sırasında Türkiye'nin hava sahasıyla ilgili angajman kurallarını Rus mevkidaşlarına hatırlattı.
Türkiye-Suriye sınırında Türk hava sahasını, 5 dakika içinde 10 kez uyarılmasına rağmen ihlal eden SU-24 tipi savaş uçağına angajman kuralları çerçevesinde bölgede devriye görevinde bulunan iki Türk F-16 uçağı müdahalede bulunmuştu.
Rusya, Hatay'ın Yayladağı ilçesinin karşısında Suriye'nin Bayırbucak bölgesine düşen uçağın kendisine ait olduğunu açıklamış, NATO, uçağın hava ihlali yaptığına ilişkin Türkiye'nin paylaştığı bilgilerin doğruluğunu teyit etmişti.
Türk hava sahasını ihlal eden savaş uçağının düşürülmesinin ardından ABD öncülüğündeki koalisyonun DAEŞ'e karşı yürüttüğü Doğal Kararlılık Operasyonu'nun Sözcüsü Albay Steve Warren da Türk yetkililerin ifade ettiği üzere, savaş uçağının 10 kez uyarıldığını kendilerinin de duyduğunu açıklamıştı.
- Rusya'nın hava sahası ihlalleri Japonya'ya kadar uzanıyor
Rusya'nın siyasi amaçlar güderek yürüttüğü strateji çerçevesinde bu sene Rus uçaklarının hava sahası ihlalinde bulunduğu ülkeler arasında Japonya da bulunuyor.
Rus uçaklarının bu yıl ocak ayında Norveç hava sahasını ihlal ettiği biliniyor. Norveçli yetkililer, şubat ayında, iki TU-95, iki II-78 tanker uçağı ve iki MiG-31'nin yer aldığı altı Rus uçağından oluşan grubun, 28 Ocak'ta Norveç hava sahasında tespit edildiğini açıkladı.
Şubat ayında da Rusya'ya ait TU-95 tipi bombardıman uçaklarının Manş üzerinde seyrettiği belirlendi. İngiliz yetkililer, ihlali, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "kasıtlı provokatif önlemlerinden" biri olarak nitelendirdi.
Japonya Savunma Bakanlığı, 20 Mart'ta Japonya sahilleri açığında iki farklı vesileyle bir Rus TU-95 uçağının yolunun kesildiğini açıkladı.
Rus uçağının, F-15J savaş uçakları tarafından engellenmeden önce Güney Kore ile Japonya'nın Kyuşu Adası arasında Kore Boğazı'nda fark edildiği kaydedildi.
İsveç ordu komutanı Sverker Goransson, haziran ayında, Rus savaş uçağı pilotlarının, Avrupa'nın kuzeyinde giderek saldırgan bir tutumla hareket ettiklerini söyledi. Goransson, Rus uçaklarının, İsveç Hava Kuvvetleri jetlerine tehlikeli biçimde yaklaştığını ve bazı durumlarda uçakları ikaz etmek zorunda kaldıklarını ifade etti.
Ekim ayında da ABD donanmasına ait bir uçak gemisi, iki Rus denizaltısavar uçağın, geminin deniz mili içinde uçtuğunun fark edilmesi üzerine dört F-18 jeti havalandırdı. Olay, Kore yarımadasının doğusunda uluslararası sularda meydana gelirken, Rus uçaklarının TU-142 tipi olduğu kaydedildi.
- İhlal stratejisine uzman yorumları
Rusya'nın izlediği ihlal stratejisi uzmanlarca farklı açılardan değerlendirildi.
İtalyan siyaset yorumcusu Maurizio Molinari, La Stampa gazetesinde kaleme aldığı yazıda, Rusya'nın öncelikli hedefinin, ılımlı muhaliflerin Halep'ten çıkarak Türkiye sınırı yakınına gitmelerini sağlayıp, Ankara'nın mültecilerin korunması ve Esed karşıtı güçlere destek vermek için bölgede kurulmasını amaçladığı uçuşa yasak bölge planını engellemek olduğunu belirtti.
Molinari yazısında, "Ancak Rusya'nın stratejisi saldırgan ve riskli. Rusya, Batı ile Suriye ve Esed rejiminin devamı konusunda zorlu bir pazarlık arayışında" ifadelerini kullandı.
Brookings Enstitüsü analisti Bruce Riedel de Putin'in, Batı'nın Esed rejimini devirme baskısına boyun eğecek gibi gözükmediğini ifade etti. Riedel yazısında, "Esed rejimi kendi halkını yabancılaştırdı, milyonlarca kişinin yerinden olmasına neden oldu, binlerce kişiyi öldürdü. Artık ülkedeki Sünni ve Kürt topluluklar üzerinde kontrol sağlayamaz. Ancak Esed ailesi 1970'ten beri Rusya'nın müttefikiydi. Bu nedenle Esed'in devrilmesi Putin için kabul edilemez bir durum" yorumunda bulundu.
Polonya Doğu Çalışmaları Merkezi'nden Justyna Gotkowska, hazırladığı raporda, Rusya'nın İsveç'e yönelik ihlallerinin amacının, bu ülkeyi siyasi ve askeri anlamda tarafsızlaştırmak olduğunu savundu ve "Rusya'nın saldırgan eylemleri, ülkenin askeri imkanlarının gücünü ve İsveç'in savunma sisteminin zayıflığını vurgulamayı amaçlıyor. Rusya bu sayede, İsveç halkının gözünü korkutarak İsveçli siyasetçilerinin kararlarını etkilemeyi planlıyor" ifadelerini kullandı. Gotkowska, bu eylemlerin Rusya'nın bölgede sürdürdüğü psikolojik savaşın bir parçası olduğunu belirterek, Rusya'nın bu yolla Baltık Denizi bölgesindeki güvenlik için büyük önem taşıyan İsveç'in güvenlik ve savunma politikalarını etkilemek istediğine işaret etti.
Avrupa Liderlik Ağı (ELN) tarafından yayınlanan raporda da Rusya'nın, ihlallere verilen cevapları gözlemleyerek, bu ülkelerin savaşa hazırlık durumlarını ve NATO ile müttefiklik seviyesini anlamaya çalışabileceği belirtildi.
Raporda, Rusya'nın bu stratejiyle aynı zamanda komşularına "Avrupa ile entegre veya NATO üyesi olmaya yönelik adımlar atmaları durumunda daha fazla tacize uğrayacakları" ikazında bulunduğu kaydedildi. ELN raporunda, Rusya'nın ihlal eylemleriyle, NATO'nun bu ülkelere gerektiğinde destek veremeyeceğinin gösterilerek, İttifak'a güveni sarsmayı hedeflediği belirtildi. Raporda ayrıca "Rusya'nın hem NATO hem de ABD'ye karşı koyacak araçlara ve iradeye sahip olduğunu gösteren bir caydırıcılık mesajı" göndermeyi amaçladığı ifade edildi.
Rusya ile NATO arasında Ukrayna'da meydana gelen gelişmeler üzerine yükselen tansiyon sonrası, Rus denizaltılarının kara suları ihlallerinde görülen artış da tepkiyle karşılandı. Geçen yıl Rusya'ya ait olduğu iddia edilen denizaltıların iki kez İsveç karasularına girmesi üzerine İsveç hükümeti, savaş gemilerini ve su altı izleme sistemlerini takviye etmeyi ve geliştirmeyi planladığını duyurmuştu.
Polonyalı araştırmacı Andrzej Wilk, Eylül 2014'te yayımladığı yazıda, Kuzey Kutup'un Avrupa'daki bölümünde Rus silahlı kuvvetlerinin büyük ölçekli tatbikatlar yaptıklarını belirterek bu tatbikatların, en az 200 bin asker ve binlerce muharebe aracı, yüzlerce uçak ve helikopter, yüz kadar da gemiyi ihtiva ettiğini bildirdi.
Wilk, Rusya'nın bu açık gövde gösterisinin, Batı üzerinde baskı uygulayarak, Ukrayna konusunda daha fazla tavize zorlama ve Rusya'nın süper güç olduğunu kabul ettirme amacı taşıdığını dile getirdi.
- Geçmiş ihlaller
NATO yetkilileri, Rus askeri uçaklarının Avrupa hava sahasında çok sayıda ihlal yaptığını belirtiyor.
NATO'nun son verilerine göre Rus jetleri, Estonya hava sahasını 6, Finlandiya'nınkini 3, Danimarka ve Polonya hava sahalarını da birer kez ihlal etti. İsveç hava sahası, Rus jetleri tarafından 2012 yılında 7, 2013'te 8, 2014'te de 10 defa ihlal edildi. Rus jetleri Letonya hava sahasını hiç ihlal etmemesine rağmen, 180 defa sınırına çok yakın uçuş yaptı. Tüm bu ihlallerde Rus jetlerinin, uçakların takip edilebilmesi için çalıştırması gerekli olan sinyal vericileri kapatmış olması da eleştiriliyor.
Baltık hava sahasının güvenliğini sağlayan NATO uçakları 2014'te Litvanya sınırının ihlali şüphesiyle 68 kez havalandı. Bu rakam son 10 yıldaki en yüksek rakam oldu. Estonya da Rus uçaklarının bu yıl hava sahasını 5 kere ihlal ettiğini duyurdu.
Batılı yetkililere göre, Ocak-Eylül 2014 döneminde Rus uçaklarının NATO hava sahasını yüz defadan fazla ihlal etmesi nedeniyle, İttifak'a ait savaş jetleri 3 kat fazla havalandı. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, 2014'ün Ağustos-Eylül aylarında Rus nükleer bombardıman uçaklarının, ABD ve Kanada hava savunma teşhis bölgelerini 16 kez ihlal ettiğini, bu ihlallerden ikisinin, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun Ottawa ve Washington'a yaptığı ziyaretlerle eş zamanlı olduğunu duyurdu.
Rus pilotlarının kullandığı taktikler arasında uçuş planlarını kasten bildirmeme, sivil hava trafik denetleyicilerini görmezden gelme ve sinyal vericilerini kapatmak bulunuyor. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'e göre, Rus jetlerinin bu güvensiz ve gizli uçuşları, sivil hava trafiği için büyük risk oluşturuyor.
Kaynak: AA
Rus uçakları, bu ihlaller sırasında her defasında Türk F-16'ları tarafından engellenirken, Türkiye ihlalleri resmen protesto etti. Türk ve Rus yetkililer geçen ay hava sahası ihlallerini görüşmek için beş kez bir araya geldi.
Türk yetkililer bu temaslar sırasında Türkiye'nin hava sahasıyla ilgili angajman kurallarını Rus mevkidaşlarına hatırlattı.
Türkiye-Suriye sınırında Türk hava sahasını, 5 dakika içinde 10 kez uyarılmasına rağmen ihlal eden SU-24 tipi savaş uçağına angajman kuralları çerçevesinde bölgede devriye görevinde bulunan iki Türk F-16 uçağı müdahalede bulunmuştu.
Rusya, Hatay'ın Yayladağı ilçesinin karşısında Suriye'nin Bayırbucak bölgesine düşen uçağın kendisine ait olduğunu açıklamış, NATO, uçağın hava ihlali yaptığına ilişkin Türkiye'nin paylaştığı bilgilerin doğruluğunu teyit etmişti.
Türk hava sahasını ihlal eden savaş uçağının düşürülmesinin ardından ABD öncülüğündeki koalisyonun DAEŞ'e karşı yürüttüğü Doğal Kararlılık Operasyonu'nun Sözcüsü Albay Steve Warren da Türk yetkililerin ifade ettiği üzere, savaş uçağının 10 kez uyarıldığını kendilerinin de duyduğunu açıklamıştı.
- Rusya'nın hava sahası ihlalleri Japonya'ya kadar uzanıyor
Rusya'nın siyasi amaçlar güderek yürüttüğü strateji çerçevesinde bu sene Rus uçaklarının hava sahası ihlalinde bulunduğu ülkeler arasında Japonya da bulunuyor.
Rus uçaklarının bu yıl ocak ayında Norveç hava sahasını ihlal ettiği biliniyor. Norveçli yetkililer, şubat ayında, iki TU-95, iki II-78 tanker uçağı ve iki MiG-31'nin yer aldığı altı Rus uçağından oluşan grubun, 28 Ocak'ta Norveç hava sahasında tespit edildiğini açıkladı.
Şubat ayında da Rusya'ya ait TU-95 tipi bombardıman uçaklarının Manş üzerinde seyrettiği belirlendi. İngiliz yetkililer, ihlali, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "kasıtlı provokatif önlemlerinden" biri olarak nitelendirdi.
Japonya Savunma Bakanlığı, 20 Mart'ta Japonya sahilleri açığında iki farklı vesileyle bir Rus TU-95 uçağının yolunun kesildiğini açıkladı.
Rus uçağının, F-15J savaş uçakları tarafından engellenmeden önce Güney Kore ile Japonya'nın Kyuşu Adası arasında Kore Boğazı'nda fark edildiği kaydedildi.
İsveç ordu komutanı Sverker Goransson, haziran ayında, Rus savaş uçağı pilotlarının, Avrupa'nın kuzeyinde giderek saldırgan bir tutumla hareket ettiklerini söyledi. Goransson, Rus uçaklarının, İsveç Hava Kuvvetleri jetlerine tehlikeli biçimde yaklaştığını ve bazı durumlarda uçakları ikaz etmek zorunda kaldıklarını ifade etti.
Ekim ayında da ABD donanmasına ait bir uçak gemisi, iki Rus denizaltısavar uçağın, geminin deniz mili içinde uçtuğunun fark edilmesi üzerine dört F-18 jeti havalandırdı. Olay, Kore yarımadasının doğusunda uluslararası sularda meydana gelirken, Rus uçaklarının TU-142 tipi olduğu kaydedildi.
- İhlal stratejisine uzman yorumları
Rusya'nın izlediği ihlal stratejisi uzmanlarca farklı açılardan değerlendirildi.
İtalyan siyaset yorumcusu Maurizio Molinari, La Stampa gazetesinde kaleme aldığı yazıda, Rusya'nın öncelikli hedefinin, ılımlı muhaliflerin Halep'ten çıkarak Türkiye sınırı yakınına gitmelerini sağlayıp, Ankara'nın mültecilerin korunması ve Esed karşıtı güçlere destek vermek için bölgede kurulmasını amaçladığı uçuşa yasak bölge planını engellemek olduğunu belirtti.
Molinari yazısında, "Ancak Rusya'nın stratejisi saldırgan ve riskli. Rusya, Batı ile Suriye ve Esed rejiminin devamı konusunda zorlu bir pazarlık arayışında" ifadelerini kullandı.
Brookings Enstitüsü analisti Bruce Riedel de Putin'in, Batı'nın Esed rejimini devirme baskısına boyun eğecek gibi gözükmediğini ifade etti. Riedel yazısında, "Esed rejimi kendi halkını yabancılaştırdı, milyonlarca kişinin yerinden olmasına neden oldu, binlerce kişiyi öldürdü. Artık ülkedeki Sünni ve Kürt topluluklar üzerinde kontrol sağlayamaz. Ancak Esed ailesi 1970'ten beri Rusya'nın müttefikiydi. Bu nedenle Esed'in devrilmesi Putin için kabul edilemez bir durum" yorumunda bulundu.
Polonya Doğu Çalışmaları Merkezi'nden Justyna Gotkowska, hazırladığı raporda, Rusya'nın İsveç'e yönelik ihlallerinin amacının, bu ülkeyi siyasi ve askeri anlamda tarafsızlaştırmak olduğunu savundu ve "Rusya'nın saldırgan eylemleri, ülkenin askeri imkanlarının gücünü ve İsveç'in savunma sisteminin zayıflığını vurgulamayı amaçlıyor. Rusya bu sayede, İsveç halkının gözünü korkutarak İsveçli siyasetçilerinin kararlarını etkilemeyi planlıyor" ifadelerini kullandı. Gotkowska, bu eylemlerin Rusya'nın bölgede sürdürdüğü psikolojik savaşın bir parçası olduğunu belirterek, Rusya'nın bu yolla Baltık Denizi bölgesindeki güvenlik için büyük önem taşıyan İsveç'in güvenlik ve savunma politikalarını etkilemek istediğine işaret etti.
Avrupa Liderlik Ağı (ELN) tarafından yayınlanan raporda da Rusya'nın, ihlallere verilen cevapları gözlemleyerek, bu ülkelerin savaşa hazırlık durumlarını ve NATO ile müttefiklik seviyesini anlamaya çalışabileceği belirtildi.
Raporda, Rusya'nın bu stratejiyle aynı zamanda komşularına "Avrupa ile entegre veya NATO üyesi olmaya yönelik adımlar atmaları durumunda daha fazla tacize uğrayacakları" ikazında bulunduğu kaydedildi. ELN raporunda, Rusya'nın ihlal eylemleriyle, NATO'nun bu ülkelere gerektiğinde destek veremeyeceğinin gösterilerek, İttifak'a güveni sarsmayı hedeflediği belirtildi. Raporda ayrıca "Rusya'nın hem NATO hem de ABD'ye karşı koyacak araçlara ve iradeye sahip olduğunu gösteren bir caydırıcılık mesajı" göndermeyi amaçladığı ifade edildi.
Rusya ile NATO arasında Ukrayna'da meydana gelen gelişmeler üzerine yükselen tansiyon sonrası, Rus denizaltılarının kara suları ihlallerinde görülen artış da tepkiyle karşılandı. Geçen yıl Rusya'ya ait olduğu iddia edilen denizaltıların iki kez İsveç karasularına girmesi üzerine İsveç hükümeti, savaş gemilerini ve su altı izleme sistemlerini takviye etmeyi ve geliştirmeyi planladığını duyurmuştu.
Polonyalı araştırmacı Andrzej Wilk, Eylül 2014'te yayımladığı yazıda, Kuzey Kutup'un Avrupa'daki bölümünde Rus silahlı kuvvetlerinin büyük ölçekli tatbikatlar yaptıklarını belirterek bu tatbikatların, en az 200 bin asker ve binlerce muharebe aracı, yüzlerce uçak ve helikopter, yüz kadar da gemiyi ihtiva ettiğini bildirdi.
Wilk, Rusya'nın bu açık gövde gösterisinin, Batı üzerinde baskı uygulayarak, Ukrayna konusunda daha fazla tavize zorlama ve Rusya'nın süper güç olduğunu kabul ettirme amacı taşıdığını dile getirdi.
- Geçmiş ihlaller
NATO yetkilileri, Rus askeri uçaklarının Avrupa hava sahasında çok sayıda ihlal yaptığını belirtiyor.
NATO'nun son verilerine göre Rus jetleri, Estonya hava sahasını 6, Finlandiya'nınkini 3, Danimarka ve Polonya hava sahalarını da birer kez ihlal etti. İsveç hava sahası, Rus jetleri tarafından 2012 yılında 7, 2013'te 8, 2014'te de 10 defa ihlal edildi. Rus jetleri Letonya hava sahasını hiç ihlal etmemesine rağmen, 180 defa sınırına çok yakın uçuş yaptı. Tüm bu ihlallerde Rus jetlerinin, uçakların takip edilebilmesi için çalıştırması gerekli olan sinyal vericileri kapatmış olması da eleştiriliyor.
Baltık hava sahasının güvenliğini sağlayan NATO uçakları 2014'te Litvanya sınırının ihlali şüphesiyle 68 kez havalandı. Bu rakam son 10 yıldaki en yüksek rakam oldu. Estonya da Rus uçaklarının bu yıl hava sahasını 5 kere ihlal ettiğini duyurdu.
Batılı yetkililere göre, Ocak-Eylül 2014 döneminde Rus uçaklarının NATO hava sahasını yüz defadan fazla ihlal etmesi nedeniyle, İttifak'a ait savaş jetleri 3 kat fazla havalandı. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, 2014'ün Ağustos-Eylül aylarında Rus nükleer bombardıman uçaklarının, ABD ve Kanada hava savunma teşhis bölgelerini 16 kez ihlal ettiğini, bu ihlallerden ikisinin, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun Ottawa ve Washington'a yaptığı ziyaretlerle eş zamanlı olduğunu duyurdu.
Rus pilotlarının kullandığı taktikler arasında uçuş planlarını kasten bildirmeme, sivil hava trafik denetleyicilerini görmezden gelme ve sinyal vericilerini kapatmak bulunuyor. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'e göre, Rus jetlerinin bu güvensiz ve gizli uçuşları, sivil hava trafiği için büyük risk oluşturuyor.