DSÖ'nün 'İşlenmiş Kırmızı Et' Açıklaması
Sağlık Bakanlığınca Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) "işlenmiş kırmızı etin kanser riski oluşturduğu" açıklaması ile ilgili "Burada önemli olan kanser yapıcı maddelere karşı maruz kalınan temas süresi ve dozudur. Bu bilgilere göre kırmızı et ve işlenmiş etler ile ilgili yapılan güncel açıklamalar ülkemizde toplum bazında müdahale gerektiren öncelikli bir sağlık sorununu gündeme getirmekten çok sözü geçen ürünleri aşırı tüketen bireylerin dikkatini çekmek için yapılan bir uyarı olarak değerlendirilmelidir" görüşü ifade edildi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, son günlerde medyada "Kırmızı et ve işlenmiş kırmızı et tüketiminin sağlığa etkileri" konusunda Dünya Sağlık Örgütünün raporları doğrultusunda bazı tartışmalar yürütüldüğü belirtildi.
Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması sonuçlarına göre, Türkiye'de et tüketiminin belirlenen limitlerin altında olduğuna dikkat çekilerek, temel besin ürünlerinin ekmek ve diğer tahıllar olduğu bildirildi.
Bununla ilgili TÜİK'in verilerine de dikkat çekilen açıklamada, "Ülkemizde kişi başı günlük kırmızı et tüketim miktarı 35 gram olarak saptanmıştır. Bununla birlikte güncel kanser istatistiklerimize göre 15 yaş üzeri bireylerin ülkemizde ortalama kolorektal kanser (Kolon Kanseri) insidansı yani 1 yıl içerisinde bu kanseri geliştirme bazal riski yüz binde 20'dir" ifadesine yer verildi.
Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) bağlı Uluslararası Kanser Kontrol Ajansının (IARC),Türkiye’nin de dahil olduğu 24 ülke tarafından yönetildiği belirtilerek, kanser alanında pek çok ortak çalışma yürüten ajansın, üye ülkelerinin talepleri ile kırmızı et ve işlenmiş kırmızı et tüketiminin kanser gelişimindeki rolünü araştırdığı kaydedildi.
Raporun sonucuna göre, günlük 50 gram işlenmiş et tüketiminin, kolon kanseri riskini yüzde 18 artırdığına işaret edilerek, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Burada önemli olan kanser yapıcı maddelere karşı maruz kalınan temas süresi ve dozudur. Kırmızı et ve işlenmiş etler ile ilgili yapılan güncel açıklamalar ülkemizde toplum bazında müdahale gerektiren öncelikli bir sağlık sorununu gündeme getirmekten çok, sözü geçen ürünleri aşırı tüketen bireylerin dikkatini çekmek için yapılan bir uyarı olarak değerlendirilmelidir. Bakanlığımız kanser dairesi dahil olmak üzere dünya genelinde pek çok kanser yöneticisi, düzenli, dengeli, taze sebze ve meyveden zengin, kalorisi ve şeker oranı yüksek olmayan beslenmeyi önermektedir. Kırmızı et, elbette doğru beslenmenin vazgeçilmez unsurlarından biridir. Kırmızı et ürünleri doğru pişirme teknikleri ile dengeli, bol sebze ve meyve ile aşırıya kaçılmadan tüketilmeli, düzenli fiziksel aktivite yapılmalı ve obeziteden uzak durulmalıdır. En önemlisi, bireylerin sağlıklı yaşam felsefesini bir yaşam kültürü haline getirebilmeleridir."
Kaynak: AA
Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması sonuçlarına göre, Türkiye'de et tüketiminin belirlenen limitlerin altında olduğuna dikkat çekilerek, temel besin ürünlerinin ekmek ve diğer tahıllar olduğu bildirildi.
Bununla ilgili TÜİK'in verilerine de dikkat çekilen açıklamada, "Ülkemizde kişi başı günlük kırmızı et tüketim miktarı 35 gram olarak saptanmıştır. Bununla birlikte güncel kanser istatistiklerimize göre 15 yaş üzeri bireylerin ülkemizde ortalama kolorektal kanser (Kolon Kanseri) insidansı yani 1 yıl içerisinde bu kanseri geliştirme bazal riski yüz binde 20'dir" ifadesine yer verildi.
Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) bağlı Uluslararası Kanser Kontrol Ajansının (IARC),Türkiye’nin de dahil olduğu 24 ülke tarafından yönetildiği belirtilerek, kanser alanında pek çok ortak çalışma yürüten ajansın, üye ülkelerinin talepleri ile kırmızı et ve işlenmiş kırmızı et tüketiminin kanser gelişimindeki rolünü araştırdığı kaydedildi.
Raporun sonucuna göre, günlük 50 gram işlenmiş et tüketiminin, kolon kanseri riskini yüzde 18 artırdığına işaret edilerek, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Burada önemli olan kanser yapıcı maddelere karşı maruz kalınan temas süresi ve dozudur. Kırmızı et ve işlenmiş etler ile ilgili yapılan güncel açıklamalar ülkemizde toplum bazında müdahale gerektiren öncelikli bir sağlık sorununu gündeme getirmekten çok, sözü geçen ürünleri aşırı tüketen bireylerin dikkatini çekmek için yapılan bir uyarı olarak değerlendirilmelidir. Bakanlığımız kanser dairesi dahil olmak üzere dünya genelinde pek çok kanser yöneticisi, düzenli, dengeli, taze sebze ve meyveden zengin, kalorisi ve şeker oranı yüksek olmayan beslenmeyi önermektedir. Kırmızı et, elbette doğru beslenmenin vazgeçilmez unsurlarından biridir. Kırmızı et ürünleri doğru pişirme teknikleri ile dengeli, bol sebze ve meyve ile aşırıya kaçılmadan tüketilmeli, düzenli fiziksel aktivite yapılmalı ve obeziteden uzak durulmalıdır. En önemlisi, bireylerin sağlıklı yaşam felsefesini bir yaşam kültürü haline getirebilmeleridir."