Uzmanlardan Karaciğer Yağlanması Uyarısı
Karaciğer yağlanmasının tedavisinde en önemli yöntemin diyet ve egzersiz ile dengeli bir şekilde kilo vermek olduğu belirtildi.
Medical Park Karadeniz Hastanesi İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Abdurrahim Sayılır, karaciğer hücrelerinde normalden fazla yağ birikimi olarak tanımlanan karaciğer yağlanmasının sebebleri arasında obezite, diyabet (şeker hastalığı), hiperlipidemi (kolesterol yüksekliği), insülin direnci, alkol, bazı ilaçlar ve bazı hastalıkların sayılabileceğini söyledi.
Yağlı karaciğer hastalığının toplumda yüzde 20-25 gibi bir oranda en sık görülen karaciğer hastalığı olduğunu kaydeden Sayılır “Karaciğer yağlanmasını, ‘basit yağlanma’ ve iltihabın eşlik ettiği ‘steato-hepatit’ olarak ikiye ayırabiliriz. Basit yağlanmada karaciğerde hücresel düzeyde iltihabi bulgu yoktur veya çok az düzeydedir. Oysa steato-hepatit de ise hücresel iltihabi gelişim ve hasarlanma belirgin düzeyde daha ciddi ve ilerleyicidir. Özellikle daha ciddi form olan steato-hepatitin kronik karaciğer hastalığı, siroz ve karaciğer kanserine ilerleyebildiği bilinmektedir. Yine de karaciğer yağlanması olan hastaların en sık ölüm nedeni kalp hastalıklarıdır. Bu nedenler ile bu hastaların yakın takip altında olmaları gerekmektedir. Hastaların çok azında belirti verir, hastalar sıklıkla yakınmasızdır. Müphem halsizlik, yorgunluk, karın sağ üstte dolgunluk ve ağrı hissi olabilir. Karaciğer yağlanması olan hastalar sıklıkla başka bir nedenle yapılan kan tetkiklerinde karaciğer enzim yüksekliği veya karın ultrasonografisinde yağlanma gözlenmesi ile saptanırlar. Bu hastalarda başka karaciğer hastalıkları dışlandıktan sonra tanı konulur. Başka karaciğer hastalıklarını dışlamak veya yağlanmanın tipini belirlemek için başka kan tetkikleri ve nadir de olsa karaciğer biyopsisi yapmak gerekebilir” dedi.
“Karaciğer yağlanmasının tedavisinde etkisi kanıtlanmış tek yöntem diyet ve egzersiz ile dengeli bir şekilde kilo vermektir” diyen Sayılır “Bu nedenle bu hastaların kendilerine uygun şekilde düzenli bir egzersiz programı uygulamaları ve bunu hayat akışı içinde devam ettirmeleri gerekmekte. Ayrıca beslenmelerine çok dikkat etmeli, alkolden uzak durmalı, karbonhidrattan fakir beslenmeli özellikle rafine şeker içeren içecekler ve yiyeceklerden uzak durmalıdır. Popüler şok diyetlerden kaçınılmalı, zira hızlı kilo vermek de, uzun süreli aç kalmak da karaciğer yağlanmasını arttırabilir. Ayıca belirli aralıklar ile hekim kontrolü altında olunması gelişebilecek komplikasyonların önlenmesi ve erken fark edilmesi için önemlidir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Yağlı karaciğer hastalığının toplumda yüzde 20-25 gibi bir oranda en sık görülen karaciğer hastalığı olduğunu kaydeden Sayılır “Karaciğer yağlanmasını, ‘basit yağlanma’ ve iltihabın eşlik ettiği ‘steato-hepatit’ olarak ikiye ayırabiliriz. Basit yağlanmada karaciğerde hücresel düzeyde iltihabi bulgu yoktur veya çok az düzeydedir. Oysa steato-hepatit de ise hücresel iltihabi gelişim ve hasarlanma belirgin düzeyde daha ciddi ve ilerleyicidir. Özellikle daha ciddi form olan steato-hepatitin kronik karaciğer hastalığı, siroz ve karaciğer kanserine ilerleyebildiği bilinmektedir. Yine de karaciğer yağlanması olan hastaların en sık ölüm nedeni kalp hastalıklarıdır. Bu nedenler ile bu hastaların yakın takip altında olmaları gerekmektedir. Hastaların çok azında belirti verir, hastalar sıklıkla yakınmasızdır. Müphem halsizlik, yorgunluk, karın sağ üstte dolgunluk ve ağrı hissi olabilir. Karaciğer yağlanması olan hastalar sıklıkla başka bir nedenle yapılan kan tetkiklerinde karaciğer enzim yüksekliği veya karın ultrasonografisinde yağlanma gözlenmesi ile saptanırlar. Bu hastalarda başka karaciğer hastalıkları dışlandıktan sonra tanı konulur. Başka karaciğer hastalıklarını dışlamak veya yağlanmanın tipini belirlemek için başka kan tetkikleri ve nadir de olsa karaciğer biyopsisi yapmak gerekebilir” dedi.
“Karaciğer yağlanmasının tedavisinde etkisi kanıtlanmış tek yöntem diyet ve egzersiz ile dengeli bir şekilde kilo vermektir” diyen Sayılır “Bu nedenle bu hastaların kendilerine uygun şekilde düzenli bir egzersiz programı uygulamaları ve bunu hayat akışı içinde devam ettirmeleri gerekmekte. Ayrıca beslenmelerine çok dikkat etmeli, alkolden uzak durmalı, karbonhidrattan fakir beslenmeli özellikle rafine şeker içeren içecekler ve yiyeceklerden uzak durmalıdır. Popüler şok diyetlerden kaçınılmalı, zira hızlı kilo vermek de, uzun süreli aç kalmak da karaciğer yağlanmasını arttırabilir. Ayıca belirli aralıklar ile hekim kontrolü altında olunması gelişebilecek komplikasyonların önlenmesi ve erken fark edilmesi için önemlidir” ifadelerini kullandı.