Esbaş'ta Düzenlenen Konferansta Ortaya Çıkan Gerçek

18-19 Eylül 2014 tarihinde Ekonomi Bakanlığı’nın himayesinde ESBAŞ’ta gerçekleştirilen “Yeni Dönemde Türkiye-Amerika-Avrupa Perspektifi: Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Fırsatlar ve Riskler” konferansında konunun hukuki boyutlarına değinen ABD merkezli Greenberg Traurig Hukuk Bürosu Global Uygulamalar Grup Başkanı, eski kongre üyesi ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) temyiz organı eski başkanı James Bacchus ve Herdem Avukatlık Bürosu yönetici ortağı Şafak Herdem Türkiye’nin TTIP aşamalarında yer almaması ile ilgili olarak “Ayrımcılık Yasağı”’na aykırı tutumları ile Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletlerine karşı dava açma hakkının bulunduğunu söyledi.

Esbaş'ta Düzenlenen Konferansta Ortaya Çıkan Gerçek

Türkiye’nin dışında tutulduğu Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) sürecine ilişkin olarak fırsat ve risklerin değerlendirilmesinin yapıldığı konferansta konunun hukuki değerlendirmesini yapan Herdem Avukatlık Bürosu’ndan Şafak Herdem “TTIP dünya ekonomisine doğrudan etki edebilecek nitelikte bir anlaşma olması dolayısıyla başta Çin olmak üzere süreç dışındaki birçok ülkeyi olumsuz etkileyecektir. Olumsuz etkilenecek olan ülkeler sıralamasında ise Türkiye baş sıralardadır. Türkiye’nin Dünya Ticaret Örgütü ve Gümrük Birliği kapsamında sahip olduğu haklar TTIP girişimleri karşısında dava açma hakkını doğurur” dedi.

Özellikle serbest ticaret işbirliklerinin son derece önem kazandığı dünya konjonktüründe ticari ve ekonomik değişkenlikleri siyaset güdümlü uygulamalarla şekillendirmeye çalışmanın mümkün olamayacağını ifade eden Herdem Avukatlık Bürosu yönetici ortağı Avukat Şafak Herdem, “Bu aşamadan sonra Türkiye’nin, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı TTIP görüşmelerinin içinde yer almak için hukuki yollara başvurma hakkı doğmuştur. Türkiye, Dünya Ticaret Örgütü’ne 1995’den bu yana üye ve DTÖ kapsamında özellikle 2001 Doha Deklarasyonu’nda da vurgulanan düzenlemelerin sağlanmasını isteme hakkına sahip, bu kapsamda Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’nin Doha Deklarasyonu’nda ticaret-yatırım ilişkisi ve yine ticaret ve rekabet ilişkilerine ilişkin hukuki sorumluluklarını yerine getirmediği saptanmıştır.” dedi.

Şeffaflık, istikrar ve uzun döneme yayılacak ülkeler arası ticari ilişkilerin öngörülebilir koşullarının belirlenmesine ilişkin kuralların serbest ticaret anlaşmalarının ilkelerini oluşturduğunu belirten Herdem Avukatlık Bürosu yönetici ortağı Avukat Şafak Herdem “Bir süredir Amerikan kongresinde uzun yıllar görev almış eş zamanlı olarak DTÖ ve Birleşmiş Milletler nezdinde serbest ticaret anlaşmalarının müzakerelerinde yer alan yetkin isimler ile TTIP üzerine hukuki çalışmalar yapmaktayız. Konunun hukuki temellerinde mutabık kaldığımız sonuç Türkiye’nin DTÖ uygulamaları kapsamında yasaklanan “Ayrımcılık Yasağı” ilkesine ilişkin dava haklarının doğduğudur” tespitinde bulundu.

Konferansta “Küresel Ekonomide Türkiye: TTIP Sürecinde, İçinde ve Dışında” konulu konuşmasının sonuç kısmında aynı tespiti paylaşan Greenberg Traurig Hukuk Bürosu Global Uygulamalar Grup Başkanı, eski kongre üyesi ve DTÖ temyiz organı eski başkanı James Bacchus da benzer şekilde, Türkiye’nin TTIP süreci dışında tutulmasının devam eden süreç ele alındığında Türkiye bakımından dava hakkını doğurucu eylemleri oluşturduğunu ifade etti.

Kaynak: İHA