Socar Türkiye Başkanı Kenan Yavuz Açıklaması
SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, "Bu şehirde acilen bir kent konseyi kurulmalı ve başına Hüsamettin Koçan getirilmelidir" dedi.
Yavuz, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de 1940'lı yıllarda başlayan, 2000'li yıllara kadar yoğun olarak yaşanan iç göç dalgası ile sanayileşme, kentleşme ve modernleşme dönemleri yaşandığını belirterek, "Bu dönem ne yazık ki birçok tarihi eserimizin, kültürümüzün, yaşam güzelliklerimizin üzerinden buldozer gibi geçti" diye konuştu.
Bazı kentlerin bu yaşananların yansımasını daha az hissettiğini ve kendini daha önce toparladığını ifade eden Yavuz, "Mesela Sayın Başbakanımızın, İstanbul'da belediye başkanı olduğu dönemde gecekondulaşma durmuştu, tarih tekrar ayağa kalktı ve İstanbul kendini dönüştürdü. Tarihi kentlerimize baktığımızda Bursa, Gaziantep, Kayseri aynı şekilde. Birçok kentimiz Başbakanımızın ortaya koyduğu yerel yönetim mantığını uygulayarak hem modern kentleri hem de tarihi ayağa kaldırdılar" dedi.
Yavuz, tarihi kimliği olan Bayburt'un bu modelin dışında kaldığını savunarak, şöyle devam etti:
"Bayburt yerel yönetim anlamında, belediyecilik anlamında çok kötü bir sınav verdi, bunu hepimiz görüyoruz. Bunu inkar etmek yerine oturup konuşmamız gerekiyor. Eğer kötü bir belediyecilik örneği ortaya konulmamış olmasaydı, her dönem belediye başkanımız değişmezdi. İstanbul'da Kadir Topbaş üçüncü dönem kazandı, Ankara'da Melih Gökçek beşinci dönem kazandı, Bursa'da aynı şekilde ikinci dönem. Demek ki ortada bir yanlışlık var, bunu kişilere indirgememek lazım. Sistemsel olarak Bayburt'un mantığında, yaklaşımında, yönetsel yaklaşımında bir problem olduğu açık."
Gelinen noktada Bayburt'un tarihi, kültürü ve doğasının yok edilmeye başlandığını öne süren Yavuz, "Bunlara bir 'dur' dememiz ve vatandaşta farkındalık yaratmamız lazım. Hatalarımızdan dönmemiz ve güzelliklerimizi koruyup çocuklarımıza aktarmamız gerekiyor" diye konuştu.
Yavuz, Bayburt'ta bu anlamda bir problemin olduğunu herkesin kabullendiğini savunarak, şunları kaydetti:
"Bu şehirde acilen bir kent konseyi kurulmalı ve başına Hüsamettin Koçan getirilmelidir. Bilim adamları, sivil toplum örgütleri, gazeteciler, medya temsilcileri, köyler, muhtarlar geniş bir kent konseyi olmalıdır. Bu kentte yapılacak her imar uygulaması, kent konseyinin onayından geçmelidir. Kent konseyinin yaptıracağı bilimsel çalışmalarla bu kentin mastır planı, kentsel dönüşüm planı ortaya çıkartılmalıdır. Bu proje ortaya çıktığında ve Sayın Başbakanımıza gittiğimizde gerekli desteği ve fonu da alacağımızdan adım gibi eminim. Sayın Başbakanımız, İstanbul'da 2005 yılında Bayburtlularla toplantı yaptı ve 'Konaklarınıza, Bayburt taşına, kültürünüze sahip çıkın' dedi.
Aslında bunlar bir talimattır fakat Bayburtlular olarak biz bu talimatların gereğini bugüne kadar yerine getiremedik. Getirdiklerimiz var, getiremediklerimiz var. Getiremediklerimizi bundan sonraki dönemde oturup tamamlamamız gerekiyor."
Kaynak: AA
Bazı kentlerin bu yaşananların yansımasını daha az hissettiğini ve kendini daha önce toparladığını ifade eden Yavuz, "Mesela Sayın Başbakanımızın, İstanbul'da belediye başkanı olduğu dönemde gecekondulaşma durmuştu, tarih tekrar ayağa kalktı ve İstanbul kendini dönüştürdü. Tarihi kentlerimize baktığımızda Bursa, Gaziantep, Kayseri aynı şekilde. Birçok kentimiz Başbakanımızın ortaya koyduğu yerel yönetim mantığını uygulayarak hem modern kentleri hem de tarihi ayağa kaldırdılar" dedi.
Yavuz, tarihi kimliği olan Bayburt'un bu modelin dışında kaldığını savunarak, şöyle devam etti:
"Bayburt yerel yönetim anlamında, belediyecilik anlamında çok kötü bir sınav verdi, bunu hepimiz görüyoruz. Bunu inkar etmek yerine oturup konuşmamız gerekiyor. Eğer kötü bir belediyecilik örneği ortaya konulmamış olmasaydı, her dönem belediye başkanımız değişmezdi. İstanbul'da Kadir Topbaş üçüncü dönem kazandı, Ankara'da Melih Gökçek beşinci dönem kazandı, Bursa'da aynı şekilde ikinci dönem. Demek ki ortada bir yanlışlık var, bunu kişilere indirgememek lazım. Sistemsel olarak Bayburt'un mantığında, yaklaşımında, yönetsel yaklaşımında bir problem olduğu açık."
Gelinen noktada Bayburt'un tarihi, kültürü ve doğasının yok edilmeye başlandığını öne süren Yavuz, "Bunlara bir 'dur' dememiz ve vatandaşta farkındalık yaratmamız lazım. Hatalarımızdan dönmemiz ve güzelliklerimizi koruyup çocuklarımıza aktarmamız gerekiyor" diye konuştu.
Yavuz, Bayburt'ta bu anlamda bir problemin olduğunu herkesin kabullendiğini savunarak, şunları kaydetti:
"Bu şehirde acilen bir kent konseyi kurulmalı ve başına Hüsamettin Koçan getirilmelidir. Bilim adamları, sivil toplum örgütleri, gazeteciler, medya temsilcileri, köyler, muhtarlar geniş bir kent konseyi olmalıdır. Bu kentte yapılacak her imar uygulaması, kent konseyinin onayından geçmelidir. Kent konseyinin yaptıracağı bilimsel çalışmalarla bu kentin mastır planı, kentsel dönüşüm planı ortaya çıkartılmalıdır. Bu proje ortaya çıktığında ve Sayın Başbakanımıza gittiğimizde gerekli desteği ve fonu da alacağımızdan adım gibi eminim. Sayın Başbakanımız, İstanbul'da 2005 yılında Bayburtlularla toplantı yaptı ve 'Konaklarınıza, Bayburt taşına, kültürünüze sahip çıkın' dedi.
Aslında bunlar bir talimattır fakat Bayburtlular olarak biz bu talimatların gereğini bugüne kadar yerine getiremedik. Getirdiklerimiz var, getiremediklerimiz var. Getiremediklerimizi bundan sonraki dönemde oturup tamamlamamız gerekiyor."