'Bal Etiketinin Üzerine 'prolin'Miktarı Yazılmalı'
Elazığ Arıcılar Birliği Başkanı Yusuf Elitok, vatandaşın yediği balın kalitesini anlaması için, saflık derecesini ve kalitesini gösteren 3 önemli kriter olan prolin miktarı, diastaz sayısı ve invert şeker oranlarının ürün etiketleri üzerinde belirtilmesinin zorunlu hale getirilmesini önerdi.
Elitok, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insan sağlığı için son derece faydalı olan saf balın arıcıların yaz kış demeden ortaya koydukları yoğun bir emeğin sonucunda üretilerek sofralara geldiğini vurguladı.
Bazı insanların, daha fazla para kazanmak için çeşitli hilelerle katkılı ya da tamamen arısız ballar üreterek insan sağlığını hiçe saydıklarını savunan Elitok, balda sahteciliğin önlenebilmesi ve vatandaşın yediği balın kalitesini görebilmesi açısından üreticinin sattığı ürünü analiz ettirip özelliklerini ambalajının üzerine yazması ve bunun denetlenmesi gerektiğini bildirdi.
Yusuf Elitok, "Eğer vatandaşımıza kaliteli balı yedirmek istiyorsak, sahte bal, gerçek bal tartışmasının önüne geçmek istiyorsak, balın prolin miktarı, diastaz sayısı ve invert şeker oranı, ambalajı üzerinde mutlaka belirtilmelidir. Aksi halde balın kalitesini, akışkanlığıyla, tadıyla veya parmakla yoklayarak ölçmek mümkün değil. Bugün medya organlarında bir sürü reklam yapılıyor ve insanların hakikaten doğruyu öğrenmesi engelleniyor. Maalesef balın ambalajı üzerinde kaynağı nedir, hangi bitkinin özelliğini taşıyor, bunları belirten hiçbir ibare yok. Bu nedenlerle bugün piyasada balın fiyatı pekmez fiyatından çok daha aşağı seviyeye maalesef gelmiştir" diye konuştu.
-Balın kaynağına göre "prolin miktarı" aranmalı
Balda sahteciliğin önüne geçmek için Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği'nde yapılan değişikle çiçek balları, salgı balları ve her ikisinin karışımı olan tüm ballar için daha önce 180 mg/kg olarak belirlenen prolin miktarının 300 mg/kg'a çıkarıldığını dile getiren Elitok, ancak bunun daha da genişletilerek, balın kaynağına göre prolin miktarı aranmasının kötü niyetli kişilerin işini daha da zorlaştıracağını savundu.
"Balın, alındığı kaynağın özelliklerini taşıması gerekir" diyen Elitok, şunları söyledi:
"Yöremizde ağırlıklı olarak keven balı üretilmektedir. Keven balının da prolin değeri 730 mg/kg'dır. Bakanlık, eğer satılan balın üzerinde keven balı yazıyorsa prolin değerini 730 mg/kg olarak araması lazım veya diastaz sayısı, invert şeker oranı keven balı için kaçsa onu araması lazım. Bu ölçüler aynı olmayan balların içinde mutlaka katkı maddeleri vardır. Bakanlık böyle bir çalışmayı yaparsa insanların daha gerçekçi balı yemeleri sağlanmış olur. Aksi halde insanlar yediği balın gerçek bal olduğunu anlayamazlar."
Elazığ Arıcılar Birliği Başkanı Elitok, bu düzenlemelerin ve gerekli denetimlerin yapılması halinde balda sahteciliğin önlenebileceğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Bazı insanların, daha fazla para kazanmak için çeşitli hilelerle katkılı ya da tamamen arısız ballar üreterek insan sağlığını hiçe saydıklarını savunan Elitok, balda sahteciliğin önlenebilmesi ve vatandaşın yediği balın kalitesini görebilmesi açısından üreticinin sattığı ürünü analiz ettirip özelliklerini ambalajının üzerine yazması ve bunun denetlenmesi gerektiğini bildirdi.
Yusuf Elitok, "Eğer vatandaşımıza kaliteli balı yedirmek istiyorsak, sahte bal, gerçek bal tartışmasının önüne geçmek istiyorsak, balın prolin miktarı, diastaz sayısı ve invert şeker oranı, ambalajı üzerinde mutlaka belirtilmelidir. Aksi halde balın kalitesini, akışkanlığıyla, tadıyla veya parmakla yoklayarak ölçmek mümkün değil. Bugün medya organlarında bir sürü reklam yapılıyor ve insanların hakikaten doğruyu öğrenmesi engelleniyor. Maalesef balın ambalajı üzerinde kaynağı nedir, hangi bitkinin özelliğini taşıyor, bunları belirten hiçbir ibare yok. Bu nedenlerle bugün piyasada balın fiyatı pekmez fiyatından çok daha aşağı seviyeye maalesef gelmiştir" diye konuştu.
-Balın kaynağına göre "prolin miktarı" aranmalı
Balda sahteciliğin önüne geçmek için Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği'nde yapılan değişikle çiçek balları, salgı balları ve her ikisinin karışımı olan tüm ballar için daha önce 180 mg/kg olarak belirlenen prolin miktarının 300 mg/kg'a çıkarıldığını dile getiren Elitok, ancak bunun daha da genişletilerek, balın kaynağına göre prolin miktarı aranmasının kötü niyetli kişilerin işini daha da zorlaştıracağını savundu.
"Balın, alındığı kaynağın özelliklerini taşıması gerekir" diyen Elitok, şunları söyledi:
"Yöremizde ağırlıklı olarak keven balı üretilmektedir. Keven balının da prolin değeri 730 mg/kg'dır. Bakanlık, eğer satılan balın üzerinde keven balı yazıyorsa prolin değerini 730 mg/kg olarak araması lazım veya diastaz sayısı, invert şeker oranı keven balı için kaçsa onu araması lazım. Bu ölçüler aynı olmayan balların içinde mutlaka katkı maddeleri vardır. Bakanlık böyle bir çalışmayı yaparsa insanların daha gerçekçi balı yemeleri sağlanmış olur. Aksi halde insanlar yediği balın gerçek bal olduğunu anlayamazlar."
Elazığ Arıcılar Birliği Başkanı Elitok, bu düzenlemelerin ve gerekli denetimlerin yapılması halinde balda sahteciliğin önlenebileceğini sözlerine ekledi.