Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik Açıklaması
AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Bundan sonra daha ılımlı bir üslubu, daha yapıcı bir barış dilinin hakim olması gerektiğini şahsen temenni ediyorum. Sayın Başbakanımız dün balkon konuşmasında kucaklayıcı, kapsayıcı, gerginliği azaltıcı ve millete olan şükran borcunu ifade edici bir konuşma yaptı" dedi.
Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, AK Parti genel merkezinde düzenlenen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısı devam ederken, basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı seçiminin hayırlı olmasını dileyen Çelik, "Halkımız büyük bir olgunlukla sandığa gitti vatandaşlık görevini yerine getirdi, oyunu kullandı ve iradesini ortaya koydu" dedi.
Seçime katılımın daha yüksek olmasını istediklerini dile getiren Çelik, katılımın düşük kalmasının birçok sebebi bulunduğunu ancak en önemli sebebin ağustos ayının rehavet ve tatil ayı olması olduğunu söyledi.
Çelik, "Öyle veya böyle yüzde 74'e yakın, 73 küsur katılım oranı Avrupa'da yapılan seçimlerin hemen hemen hepsinden daha yüksek bir katılım oranıdır. Biz tabii yüzde 89-90 küsurluk katılım oranlarına alıştığımız için bu biraz bize düşük geliyor ama yüzde 70'in üzerinde bir katılım demokrasilerde aslında normal bir katılım olarak kabul edilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Seçim sonuçlarının dün netleştiğini söyleyen Çelik, sonuçların iktidar, muhalefet ve halk açısından güzelliklere vesile olmasını dilediğini söyledi.
"Sayın Başbakanımız halkımız tarafından seçilmiştir" ifadesini kullanan Çelik, "Sayın Başbakan, mazbatasını almadan, yemin etmeden fiilen cumhurbaşkanı değildir. Şu anda Türkiye'nin fiilen bir cumhurbaşkanı vardır, görevinin başındadır. Sayın Abdullah Gül 11. cumhurbaşkanımız görevine devam etmektedir. 28 Ağustos'a kadar da yani Sayın Başbakanımıza bu görevi devredinceye kadar da bu görevine devam edecektir" şeklinde konuştu.
Çelik, AK Parti'nin kuruluşu sonrasında kendi içinden 2 cumhurbaşkanı çıkarmasının, hareketlerinin başarısı açısından ve milletin hareketlerine gösterdiği teveccüh açısından takdire şayan olduğunu dile getirdi.
Hiçbir başarının tesadüfi olmadığını anlatan Çelik, şunları kaydetti:
"Durup dururken insanlar size destek vermezler. Birileri öyle okuyor birileri böyle okuyor, ben şunu da söyledim dedim ki, 'Öyle veya böyle' diyebilirler 'muhalefet söylenmesi gereken her şeyi söyledi, iktidar söylenmesi gereken her şeyi söyledi, halk kararını verdikten sonra bu iş bitmiştir'. Ben özellikle bundan sonra daha ılımlı bir üslubu, daha yapıcı bir barış dilinin hakim olması gerektiğini şahsen temenni ediyorum. Sayın Başbakanımız dün balkon konuşmasında kucaklayıcı, kapsayıcı, gerginliği azaltıcı ve millete olan şükran borcunu ifade edici bir konuşma yaptı."
Rakiplerinin hezimetiyle alay etmeyecek, hafife almayacak kadar tecrübe sahibi olduklarını aktaran Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer seçim sonuçları üzerinde yorumlar yapmaya kalkışırsam ben gerçekten söyleyecek çok şey var. Hatırlarsanız burada yine bu kürsüde şunu söylemiştim: CHP ve MHP bir çatı adayı gösterdi 'hayırlı olsun' dedik. Yanına 12 parti daha ilave oldu ve dediler ki 'Biz bu Türkiye, bir çatı adayıdır'. Şimdi çatı adayın alabildiği, netice itibarıyla aldığı oy 38,4. CHP ve MHP'nin de son seçimde aldığı oy oranının bir hayli altında bir oy oranıyla bu işi bitirdiler. Ben o diğer peşlerine takılanlarla ilgili olarak İngilizce bir tabir kullanmıştım, hatırlarsanız dedim ki onlar için, İngilizcede 'next to nothing' denir, 'hemen hemen hiçbir şey' ve öyle oldu. Referandumda da aynı şey yapıldı, bir şeyi eğer Hakk takdir ederse halk da bunu isterse hiçkimse buna mani olamaz. Halk iradesini, gücünü ortaya koymuştur ve bu sonuç gerçekleşmiştir."
Seçim sonuçlarına AK Parti cephesinden bakıldığında sadece Tunceli, Hakkari ve Şırnak'ta yüzde 20'nin altında oy aldıklarını bildiren Çelik, şöyle devam etti:
"Bunun dışında Türkiye'nin her tarafında yüzde 30'un altında neredeyse oyumuz yok, Iğdır'da sanırım yüzde 27'lik bir oyumuz var. Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, çatı adayın, ben zaten Selahattin Demirtaş'ın aldığı oylarla mukayese etmiyorum, Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aldığı, orada önde olduğu illerde bile yüzde 40, yüzde 40'ların üzerinde, bazı yerlerde burun farkıyla, hani şu harita boyanıyor ya, diyelim ki Manisa'ya bakıyorsunuz gıdım bir fark var, Balıkesir'e bakıyorsunuz çok küçük bir fark var. Bunları çok önemsemiyoruz ama böyle bir sonuç çıkmıştır. Fakat çatı adayı 50 vilayette yüzde 40'ın altındadır, 30 vilayette 29'un altındadır, 20 vilayette 16'nın altındadır, 11 vilayette yüzde 10'un altındadır, yine 11 vilayette yüzde 5'in altındadır."
"Bütün partilerimizin Türkiye partisi olması bizim arzumuzdur" ifadesini kullanan Çelik, "Bölgesel siyaset yapan değil, bütün Türkiye'yi kucaklayan partiler olması gerekiyor. CHP'nin Türkiye'nin 81 vilayetinde var olması bizim arzumuzdur, MHP'nin Türkiye'nin her noktasında siyaset yapabilmesi bizim arzumuzdur, BDP HDP'ye dönüştü, HDP'nin de Türkiye'nin her noktasında siyaset yapması ve bir Türkiye partisi olması demokrasimiz açısından son derece hayırlıdır, önemlidir" değerlendirmesini yaptı.
(Sürecek)
Kaynak: AA
Cumhurbaşkanı seçiminin hayırlı olmasını dileyen Çelik, "Halkımız büyük bir olgunlukla sandığa gitti vatandaşlık görevini yerine getirdi, oyunu kullandı ve iradesini ortaya koydu" dedi.
Seçime katılımın daha yüksek olmasını istediklerini dile getiren Çelik, katılımın düşük kalmasının birçok sebebi bulunduğunu ancak en önemli sebebin ağustos ayının rehavet ve tatil ayı olması olduğunu söyledi.
Çelik, "Öyle veya böyle yüzde 74'e yakın, 73 küsur katılım oranı Avrupa'da yapılan seçimlerin hemen hemen hepsinden daha yüksek bir katılım oranıdır. Biz tabii yüzde 89-90 küsurluk katılım oranlarına alıştığımız için bu biraz bize düşük geliyor ama yüzde 70'in üzerinde bir katılım demokrasilerde aslında normal bir katılım olarak kabul edilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Seçim sonuçlarının dün netleştiğini söyleyen Çelik, sonuçların iktidar, muhalefet ve halk açısından güzelliklere vesile olmasını dilediğini söyledi.
"Sayın Başbakanımız halkımız tarafından seçilmiştir" ifadesini kullanan Çelik, "Sayın Başbakan, mazbatasını almadan, yemin etmeden fiilen cumhurbaşkanı değildir. Şu anda Türkiye'nin fiilen bir cumhurbaşkanı vardır, görevinin başındadır. Sayın Abdullah Gül 11. cumhurbaşkanımız görevine devam etmektedir. 28 Ağustos'a kadar da yani Sayın Başbakanımıza bu görevi devredinceye kadar da bu görevine devam edecektir" şeklinde konuştu.
Çelik, AK Parti'nin kuruluşu sonrasında kendi içinden 2 cumhurbaşkanı çıkarmasının, hareketlerinin başarısı açısından ve milletin hareketlerine gösterdiği teveccüh açısından takdire şayan olduğunu dile getirdi.
Hiçbir başarının tesadüfi olmadığını anlatan Çelik, şunları kaydetti:
"Durup dururken insanlar size destek vermezler. Birileri öyle okuyor birileri böyle okuyor, ben şunu da söyledim dedim ki, 'Öyle veya böyle' diyebilirler 'muhalefet söylenmesi gereken her şeyi söyledi, iktidar söylenmesi gereken her şeyi söyledi, halk kararını verdikten sonra bu iş bitmiştir'. Ben özellikle bundan sonra daha ılımlı bir üslubu, daha yapıcı bir barış dilinin hakim olması gerektiğini şahsen temenni ediyorum. Sayın Başbakanımız dün balkon konuşmasında kucaklayıcı, kapsayıcı, gerginliği azaltıcı ve millete olan şükran borcunu ifade edici bir konuşma yaptı."
Rakiplerinin hezimetiyle alay etmeyecek, hafife almayacak kadar tecrübe sahibi olduklarını aktaran Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer seçim sonuçları üzerinde yorumlar yapmaya kalkışırsam ben gerçekten söyleyecek çok şey var. Hatırlarsanız burada yine bu kürsüde şunu söylemiştim: CHP ve MHP bir çatı adayı gösterdi 'hayırlı olsun' dedik. Yanına 12 parti daha ilave oldu ve dediler ki 'Biz bu Türkiye, bir çatı adayıdır'. Şimdi çatı adayın alabildiği, netice itibarıyla aldığı oy 38,4. CHP ve MHP'nin de son seçimde aldığı oy oranının bir hayli altında bir oy oranıyla bu işi bitirdiler. Ben o diğer peşlerine takılanlarla ilgili olarak İngilizce bir tabir kullanmıştım, hatırlarsanız dedim ki onlar için, İngilizcede 'next to nothing' denir, 'hemen hemen hiçbir şey' ve öyle oldu. Referandumda da aynı şey yapıldı, bir şeyi eğer Hakk takdir ederse halk da bunu isterse hiçkimse buna mani olamaz. Halk iradesini, gücünü ortaya koymuştur ve bu sonuç gerçekleşmiştir."
Seçim sonuçlarına AK Parti cephesinden bakıldığında sadece Tunceli, Hakkari ve Şırnak'ta yüzde 20'nin altında oy aldıklarını bildiren Çelik, şöyle devam etti:
"Bunun dışında Türkiye'nin her tarafında yüzde 30'un altında neredeyse oyumuz yok, Iğdır'da sanırım yüzde 27'lik bir oyumuz var. Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, çatı adayın, ben zaten Selahattin Demirtaş'ın aldığı oylarla mukayese etmiyorum, Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aldığı, orada önde olduğu illerde bile yüzde 40, yüzde 40'ların üzerinde, bazı yerlerde burun farkıyla, hani şu harita boyanıyor ya, diyelim ki Manisa'ya bakıyorsunuz gıdım bir fark var, Balıkesir'e bakıyorsunuz çok küçük bir fark var. Bunları çok önemsemiyoruz ama böyle bir sonuç çıkmıştır. Fakat çatı adayı 50 vilayette yüzde 40'ın altındadır, 30 vilayette 29'un altındadır, 20 vilayette 16'nın altındadır, 11 vilayette yüzde 10'un altındadır, yine 11 vilayette yüzde 5'in altındadır."
"Bütün partilerimizin Türkiye partisi olması bizim arzumuzdur" ifadesini kullanan Çelik, "Bölgesel siyaset yapan değil, bütün Türkiye'yi kucaklayan partiler olması gerekiyor. CHP'nin Türkiye'nin 81 vilayetinde var olması bizim arzumuzdur, MHP'nin Türkiye'nin her noktasında siyaset yapabilmesi bizim arzumuzdur, BDP HDP'ye dönüştü, HDP'nin de Türkiye'nin her noktasında siyaset yapması ve bir Türkiye partisi olması demokrasimiz açısından son derece hayırlıdır, önemlidir" değerlendirmesini yaptı.
(Sürecek)