Engelli Annelerine Terapi Gibi Kurs
Aydın'da otistik çocukların bakımı sürecinde sosyal faaliyetlerden uzak kalan anneler, el sanatları kurslarıyla rahatlamaya çalışıyor.
Aydın Özel Eğitim Uygulama Merkezi Müdürü Müdürü Mustafa Ural, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okullarında 24 otistik çocuğun eğitim gördüğünü, annelerinin de ihtiyaçları için gün boyu yanlarında kalmak zorunda olduğunu söyledi.
Annelerin genellikle çocukların bakımı nedeniyle kendilerine vakit ayıramadığını ve büyük stres yaşadığını anlatan Ural, Aydın Halk Eğitimi Merkezi (HEM) Müdürlüğü ile görüşüp okul bünyesinde el sanatları kursu açtıklarını dile getirdi.
Ural, engelli annelerinin tamamının kursa katılıp dikiş ve nakış gibi farklı el sanatlarını öğrendiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Engelli çocuklarıyla meşgul olup sürekli onlarla vakit geçirmek anneler için büyük stres kaynağı. Çocukları dersteyken anneler boş kalıyor ve sıkılıyordu. Onların boş vakitlerini değerlendirmesi adına HEM yetkilileriyle görüşerek el sanatları kursunu başlattık. Sonuçta engelli anneleri çeşitli el sanatları öğrendiler. Velilerimiz işlerle uğraşıp ortaya çok güzel eserler çıkarıyorlar. Engelli çocukları dersteyken el işleriyle uğraşan velilerimiz mesleki beceri kazanmanın yanı sıra stres atıp rahatlıyor."
Engelli annelerinin ortaya koydukları eserleri belirli zamanlarda sergileyip satışa sunduklarını aktaran Ural, elde edilen gelirin ihtiyaç sahibi otistik çocuklara bağışlandığını sözlerine ekledi.
- "Rahatlayıp stresimizi atıyoruz"
Otizm hastası Yasin Öztürk'ün annesi Emine Öztürk, merkezde çocuklarını beklerken kendileri için böyle bir imkan oluşturulmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Dikiş ve nakış kursu sonrasında ev tekstil ürünleri, havlu, örtü, seccade ve bohça gibi birçok el işi ürünü yapmaya başladıklarına işaret eden Öztürk, "Çocuğumuzun otistik olması, sürekli kendisiyle ilgilenmemiz bizleri strese sürüklüyor. Bu işleri yaparken rahatlayıp üzerimizdeki stresi atmış oluyoruz" dedi.
Otizm hastası Büşra Dinç'in annesi Fatma Dinç ise "Çocuklarımızın bakımında depresyona girdiğimiz oluyor. O kadar zor şartlarda yaşıyoruz ki gezmeye, bir komşumuzun, akrabamızın evine dahi gidemiyoruz. Sosyal hayatımız yok. Ancak burada el işlerini yaparken bize terapi gibi geliyor. Rahatlayıp stresimizi atıyoruz" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Annelerin genellikle çocukların bakımı nedeniyle kendilerine vakit ayıramadığını ve büyük stres yaşadığını anlatan Ural, Aydın Halk Eğitimi Merkezi (HEM) Müdürlüğü ile görüşüp okul bünyesinde el sanatları kursu açtıklarını dile getirdi.
Ural, engelli annelerinin tamamının kursa katılıp dikiş ve nakış gibi farklı el sanatlarını öğrendiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Engelli çocuklarıyla meşgul olup sürekli onlarla vakit geçirmek anneler için büyük stres kaynağı. Çocukları dersteyken anneler boş kalıyor ve sıkılıyordu. Onların boş vakitlerini değerlendirmesi adına HEM yetkilileriyle görüşerek el sanatları kursunu başlattık. Sonuçta engelli anneleri çeşitli el sanatları öğrendiler. Velilerimiz işlerle uğraşıp ortaya çok güzel eserler çıkarıyorlar. Engelli çocukları dersteyken el işleriyle uğraşan velilerimiz mesleki beceri kazanmanın yanı sıra stres atıp rahatlıyor."
Engelli annelerinin ortaya koydukları eserleri belirli zamanlarda sergileyip satışa sunduklarını aktaran Ural, elde edilen gelirin ihtiyaç sahibi otistik çocuklara bağışlandığını sözlerine ekledi.
- "Rahatlayıp stresimizi atıyoruz"
Otizm hastası Yasin Öztürk'ün annesi Emine Öztürk, merkezde çocuklarını beklerken kendileri için böyle bir imkan oluşturulmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Dikiş ve nakış kursu sonrasında ev tekstil ürünleri, havlu, örtü, seccade ve bohça gibi birçok el işi ürünü yapmaya başladıklarına işaret eden Öztürk, "Çocuğumuzun otistik olması, sürekli kendisiyle ilgilenmemiz bizleri strese sürüklüyor. Bu işleri yaparken rahatlayıp üzerimizdeki stresi atmış oluyoruz" dedi.
Otizm hastası Büşra Dinç'in annesi Fatma Dinç ise "Çocuklarımızın bakımında depresyona girdiğimiz oluyor. O kadar zor şartlarda yaşıyoruz ki gezmeye, bir komşumuzun, akrabamızın evine dahi gidemiyoruz. Sosyal hayatımız yok. Ancak burada el işlerini yaparken bize terapi gibi geliyor. Rahatlayıp stresimizi atıyoruz" ifadelerini kullandı.