'Ekonomi İçin Ekolojiyi Kurban Ediyoruz'

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Helil İnay Kınay, yatırımların önünü açmaya çalışırken ekolojinin kurban edildiğini söyledi.

Kınay, Oda merkezinde düzenlediği basın toplantısında İzmir İli Çevre Durum Raporu'nu basınla paylaştı.
Türkiye'de 2012 verilerine göre 2 bin 950 belediye bulunduğunu ve bu belediyelerde sadece 258 arıtma tesisinin olduğunu belirten Kınay, "22 ileri düzeydeki arıtmanın 14'ü İzmir'de. İçme suyu ve atık suyu verileri anlamında Türkiye'deki en iyi illerden biri" diye konuştu.

Arıtma tesisi oranlarına bakıldığında Türkiye'de her iki kişiden birinin sağlıklı içme suyuna sahip olamadığını ve her iki kişiden birinin de ürettiği atık suyun arıtılamadığını söyleyen Kınay, "Türkiye geneline baktığımızda İzmir diğer illere göre en iyi durumda olan kent ama zaten olması gereken de bu. İzmir'in daha alternatif çalışmalara, daha az enerji tüketen daha verimli şekilde kaynakları yönettiği bir sürece doğru gitmesi gerekiyor" dedi.

Kentteki katı atık problemine değinen Kınay, Türkiye'de 50 civarında düzenli katı atık depolama tesisi olduğunu belirterek, İzmir'in 8 transfer istasyonu ve Harmandalı katı atık düzenli depolama alanı ile bu sorunu çözmeye çalıştığına işaret etti.
Planlanan katı atık değerlendirme tesisi için alternatif alan arayışlarının devam ettiğini hatırlatan Kınay, çalışmanın Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin devam ettiğini dile getirerek, "Biz de kullanılan yöntemin ideal bir yöntem olduğunu tüm Türkiye'de ve gelişen dünyada da kullanıldığını, çöpün bir atık değil bir kaynak olduğu gerçeğinden yola çıkarak mümkün olduğu kadar her türlü verisinden yararlanmak istiyoruz. ÇED raporunun ardından daha ayrıntılı bir şey söylemek mümkün olacaktır. Sistemde Harmandalı'nda yaşanan problemlerin yaşanması zaten mümkün değildir" dedi.

- "Aliağa'da yatırım artık intihar anlamına gelir"
Özellikle sanayi anlamında Aliağa'da problemlerin bulunduğunu söyleyen Kınay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aliağa sanayi kenti olarak belirlenmiş ama çevresel altyapısını doldurmuş, artık oraya yapılacak her türlü yatırımın hem Aliağa'da yaşayanlar hem İzmir ve bölge halkının bütünü için problemler yarattığı bilimsel raporlarla ortaya konmuş bir gerçek. Orada irili ufaklı 2 binin üzerinde tesis var. Geçtiğimiz yıl yayımladığımız Aliağa raporumuzda Aliağa'nın mevcut halinin bir an önce rehabilite edilmesi gerektiğini belirtiyoruz. Kurulması planlanan termik santrallerle ilgili de görüşlerimizi paylaştık. Oraya yapılacak herhangi bir yatırımın artık intihar anlamına geldiğini, mevcut çevresel kalitesinin iyileştirilmesine yönelik özel çalışmalar yapılması gerektiğini belirttik."
- "Kamuoyu yeteri kadar bilgilendirilmiyor"
Kentteki altın ve bölgedeki nikel madenciliğinin tarım alanları ve içme suyu kaynaklarını tehdit ettiğine işaret eden Kınay, Gaziemir'deki kurşun fabrikası faaliyette olduğu dönemde radyasyonlu atıklarının toprağa gömüldüğü iddiaları yönelik de şunları kaydetti:
"Bununla ilgili henüz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bir değerlendirme yapılmış değil. İdari olarak bir para cezası uygulandığı açıklandı. Biz bölgede acil olarak bir çevresel durum tespit değerlendirmesi yapılması gerektiğini, mevcut kirliliğinin boyutlarının ortaya koyulması gerektiğini belirtmiştik. Bu kapsamda düzenli aralıklarla ilgili idarelerden çalışmalar hakkında bilgiler istiyoruz. Maalesef gelinen süreçte hala elimize ulaşmış bir veri yok, kamuoyunun yeteri kadar bilgilendirilmediğini düşünüyoruz.
Gaziemir'deki atıklarla ilgili yaşanan sürecin Türkiye'nin nükleer santral macerasında aslında ne kadar karanlık bir alana sürüklendiğinin de bi göstergesi olduğuna inanıyoruz. Radyoaktif atıklarımızı bile bertaraf edemediğimiz bir süreçte nükleer atıklarla nasıl başa çıkacağımız sorusu büyük bir soru işareti olarak karşımızda duruyor."
Kınay, rüzgar santralleri, taş ocakları, balık çiftliklerinin de çevre sorunları arasında olduğunu kaydederek, yatırımların çevresel etkilerinin gözetilmesi gerektiğini vurguladı.
Kınay "Yatırımın önünün açılması noktasında ÇED süreçlerinde de doğru irdelenememesi nedeniyle geri dönüşü olmayan sıkıntılar yaşıyoruz. Ekonominin önünü açalım derken ekolojiyi kurban ediyoruz" dedi.

Kaynak: AA