Tbmm İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Heyeti Almanya'da
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Almanya'da devam eden aşırı sağcı Neonazi terör örgütü Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) davasında, bu örgütün arkasındaki kişilerin de ortaya çıkartılmasını istediklerini söyledi.
Üstün başkanlığında TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu heyeti bugün, NSU davasının görüldüğü Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'ne gelerek davanın 120| duruşmasının izledi. Heyeti kapıda mahkemenin başkanı Karl Huber karşıladı. Üstün, duruşmanın öğleden önceki bölümünü takip ettikten sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Meclis adına gözlem yaptıklarını ifade eden Üstün, davanın savcılık aşamasıyla 2 yıldır devam ettiğini hatırlatarak, davanın yavaş yürüdüğünü ve bir an önce sonuçlanmasını arzu ettiklerini ancak davanın en az bir yıl daha süreceğini gözlemlediklerini kaydetti.
Yargılamanın 5 sanıkla sınırlı kalacak gibi gözüktüğünü söyleyen Üstün, bu bakımdan yargılama bittiğinde 5 sanığın hak ettikleri cezayı almalarını ve vicdanları tatmin edecek bir kararın çıkmasını arzu ettiğini belirtti.
''Tabi bunun yanı sıra avukatların talep ettiği gibi bu sanıkların arkasında yer alan güçler, kurumlar, kişiler kimlerse, bunların da ortaya çıkartılmasını arzu ediyoruz. Bu yeni bir soruşturmayla mı olur, yoksa mahkeme kendisi inisiyatif kullanıp kendi kararıyla mı olur, hangi yöntemle olursa olsun mutlaka bu kişilerin arkasında olan, yönlendiren kişilerin de ortaya çıkmasını arzu ediyoruz'' diyen Üstün, aksi takdirde bu yargılamanın eksik kalacağını ifade etti.
Bu davayı, ırkçılıkla alakalı olarak son yıllarda açılmış belki tek dava olmasından dolayı önemsediklerini vurgulayan Üstün, ''Avrupa'da ırkçılık süratle yükseliyor. Son seçimlerde de bunu gördük. Zaten Almanya'nın ve batının tarihinde maalesef bu ırkçı yaklaşımlar sürekli var. Dolayısıyla ırkçılığa karşı kuvvetli bir ses çıkmaz ise adil bir yargılama olmaz ise bu ırkçıları cesaretlendirir'' şeklinde konuştu.
Mahkemeden vicdanları rahatlatacak adil bir karar çıkmasını ümit ettiklerinin altını çizen Üstün, bu davanın daha sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne de gidebileceğini, kararın burada düzeltilme olanağının bulunduğuna işaret etti.
-Türkiye'nin davaya ilgisi devam ediyor-
Ziyaretin Türk vatandaşlarına moral vermek, Türkiye'nin bu davaya ilgisinin devam ettiğini göstermek adına yapıldığını belirten Üstün, bu kararlılığı gösterme adına mecliste bulunan tüm partilerin temsilcileriyle İnsan Hakları İnceleme Komisyonu adına Münih'e geldiklerini kaydetti.
Mahkemedeki davanın baş sanığı Beate Zschaepe ile ilgili izlenimlerini akataran Üstün, şunları söyledi:
''Zschaepe'nin davranışları maalesef çok rahat ayrıca, hem mahkemeye hem mağdurlara hem de kamuoyuna karşı hareketleri var. Bunun yanı sıra susma hakkını kullanıyor. Aslında bir yerde suçluluğunu da ortaya koyuyor. Fakat susma hakkını muhtemelen birileri telkin etti. Yani daha fazla fail ortaya çıkmasın, olaylar ortaya çıkmasın diye susma hakkını kullanıyor''. Zschaepe'nin suçlu bulunacağı kanaati taşıdığını belirten Üstün, Beate Zschaepe bu işin daha fazla yayılmaması ve farklı sanıkları koruma adına söz konusu davranışları sergilediğini tahmin ettiğini kaydetti.
Üstün, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu insanlar 10 yıl boyunca birçok suç işlemişler. 10 tane cinayet işlemişler. Sayısız banka soymuşlar. Bunlar ev kiralamışlar, araba kiralamışlar ve Almanya'nın içinde rahat gezmişler. Böyle hareketleri ancak kurumlardan, kişilerden destek alırsanız yapabilirsiniz. Almanya gibi disiplinli bir toplumda, disiplinli bir devlette, makina gibi tıkır tıkır işleyen bir devlette bu eylemleri rahat yapamazsınız. Bu hareketleri birileri tarafından kollanıyorsanız, korunuyorsanız yapabilirsiniz. Bizim kanaatimiz budur ki, bu insanlar 10 yıl boyunca korunmuş, kollanmışlar. O zaman bunları kim kollamış, kim korumuş, bunlar da ortaya çıkartılması gerekir''.
Bu işin arkasında olanların ortaya çıkarılmayacağı endişesi taşıdığını belirten Üstün, muhtemelen soruşturmanın genişletilmeyeceğini ancak avukatlarının planları bulunduğunu, kendilerinin de bazı düşünceleri olduğunu ifade etti.
Üstün, bu davayı sonuna kadar takip edeceklerini, Türkiye'de iktidarla muhalefetin bu konuda birlikte hareket ettiğini belirterek, Türkiye'nin vatandaşlarının hakkını sonuna kadar savunacağını kaydetti.
Üstün'ün yanı sıra CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Sıtkı Güvenç ve AK Parti Ağrı Milletvekili Mehmet Kerim Yıldız'dan oluşan heyetin izlediği NSU davasının 120| duruşmasının öğleden önceki bölümünde, 2001 yılında Köln kentinde İranlılara ait markette meydana gelen bombalı saldırıyla ilişkin bilir kişi raporları ele alındı.
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde görülen davada, NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Beate Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapan 4 kişi yargılanıyor.
NSU üyeleri Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011 tarihinde bir banka soygunu gerçekleştirdikten sonra polisin takibinden kurtulmak için saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü. Aynı gün Zwickau kentinde NSU'nun üçüncü üyesi Beate Zschaepe'nin ise en son kaldıkları evi, delilleri yok etmek amacıyla kundakladığı iddia ediliyor.
Kaynak: AA
Meclis adına gözlem yaptıklarını ifade eden Üstün, davanın savcılık aşamasıyla 2 yıldır devam ettiğini hatırlatarak, davanın yavaş yürüdüğünü ve bir an önce sonuçlanmasını arzu ettiklerini ancak davanın en az bir yıl daha süreceğini gözlemlediklerini kaydetti.
Yargılamanın 5 sanıkla sınırlı kalacak gibi gözüktüğünü söyleyen Üstün, bu bakımdan yargılama bittiğinde 5 sanığın hak ettikleri cezayı almalarını ve vicdanları tatmin edecek bir kararın çıkmasını arzu ettiğini belirtti.
''Tabi bunun yanı sıra avukatların talep ettiği gibi bu sanıkların arkasında yer alan güçler, kurumlar, kişiler kimlerse, bunların da ortaya çıkartılmasını arzu ediyoruz. Bu yeni bir soruşturmayla mı olur, yoksa mahkeme kendisi inisiyatif kullanıp kendi kararıyla mı olur, hangi yöntemle olursa olsun mutlaka bu kişilerin arkasında olan, yönlendiren kişilerin de ortaya çıkmasını arzu ediyoruz'' diyen Üstün, aksi takdirde bu yargılamanın eksik kalacağını ifade etti.
Bu davayı, ırkçılıkla alakalı olarak son yıllarda açılmış belki tek dava olmasından dolayı önemsediklerini vurgulayan Üstün, ''Avrupa'da ırkçılık süratle yükseliyor. Son seçimlerde de bunu gördük. Zaten Almanya'nın ve batının tarihinde maalesef bu ırkçı yaklaşımlar sürekli var. Dolayısıyla ırkçılığa karşı kuvvetli bir ses çıkmaz ise adil bir yargılama olmaz ise bu ırkçıları cesaretlendirir'' şeklinde konuştu.
Mahkemeden vicdanları rahatlatacak adil bir karar çıkmasını ümit ettiklerinin altını çizen Üstün, bu davanın daha sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne de gidebileceğini, kararın burada düzeltilme olanağının bulunduğuna işaret etti.
-Türkiye'nin davaya ilgisi devam ediyor-
Ziyaretin Türk vatandaşlarına moral vermek, Türkiye'nin bu davaya ilgisinin devam ettiğini göstermek adına yapıldığını belirten Üstün, bu kararlılığı gösterme adına mecliste bulunan tüm partilerin temsilcileriyle İnsan Hakları İnceleme Komisyonu adına Münih'e geldiklerini kaydetti.
Mahkemedeki davanın baş sanığı Beate Zschaepe ile ilgili izlenimlerini akataran Üstün, şunları söyledi:
''Zschaepe'nin davranışları maalesef çok rahat ayrıca, hem mahkemeye hem mağdurlara hem de kamuoyuna karşı hareketleri var. Bunun yanı sıra susma hakkını kullanıyor. Aslında bir yerde suçluluğunu da ortaya koyuyor. Fakat susma hakkını muhtemelen birileri telkin etti. Yani daha fazla fail ortaya çıkmasın, olaylar ortaya çıkmasın diye susma hakkını kullanıyor''. Zschaepe'nin suçlu bulunacağı kanaati taşıdığını belirten Üstün, Beate Zschaepe bu işin daha fazla yayılmaması ve farklı sanıkları koruma adına söz konusu davranışları sergilediğini tahmin ettiğini kaydetti.
Üstün, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu insanlar 10 yıl boyunca birçok suç işlemişler. 10 tane cinayet işlemişler. Sayısız banka soymuşlar. Bunlar ev kiralamışlar, araba kiralamışlar ve Almanya'nın içinde rahat gezmişler. Böyle hareketleri ancak kurumlardan, kişilerden destek alırsanız yapabilirsiniz. Almanya gibi disiplinli bir toplumda, disiplinli bir devlette, makina gibi tıkır tıkır işleyen bir devlette bu eylemleri rahat yapamazsınız. Bu hareketleri birileri tarafından kollanıyorsanız, korunuyorsanız yapabilirsiniz. Bizim kanaatimiz budur ki, bu insanlar 10 yıl boyunca korunmuş, kollanmışlar. O zaman bunları kim kollamış, kim korumuş, bunlar da ortaya çıkartılması gerekir''.
Bu işin arkasında olanların ortaya çıkarılmayacağı endişesi taşıdığını belirten Üstün, muhtemelen soruşturmanın genişletilmeyeceğini ancak avukatlarının planları bulunduğunu, kendilerinin de bazı düşünceleri olduğunu ifade etti.
Üstün, bu davayı sonuna kadar takip edeceklerini, Türkiye'de iktidarla muhalefetin bu konuda birlikte hareket ettiğini belirterek, Türkiye'nin vatandaşlarının hakkını sonuna kadar savunacağını kaydetti.
Üstün'ün yanı sıra CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Sıtkı Güvenç ve AK Parti Ağrı Milletvekili Mehmet Kerim Yıldız'dan oluşan heyetin izlediği NSU davasının 120| duruşmasının öğleden önceki bölümünde, 2001 yılında Köln kentinde İranlılara ait markette meydana gelen bombalı saldırıyla ilişkin bilir kişi raporları ele alındı.
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde görülen davada, NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Beate Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapan 4 kişi yargılanıyor.
NSU üyeleri Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011 tarihinde bir banka soygunu gerçekleştirdikten sonra polisin takibinden kurtulmak için saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü. Aynı gün Zwickau kentinde NSU'nun üçüncü üyesi Beate Zschaepe'nin ise en son kaldıkları evi, delilleri yok etmek amacıyla kundakladığı iddia ediliyor.