Asırlık Camiler Razaman İçin Hazırlandı
Anadolu'da kültürel varlıklar bakımından en zengin iller arasında yer alan Erzurum'daki tarihi camiler onbir ayın sultanı ramazan için hazırlandı.
Yüzyıllarca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Erzurum'da, Ulu Cami, Lalapaşa Camisi, Gürcü Kapı Camisi, Narmanlı Cami, Cennetzade Cami, Derviş Ağa Cami, Divit Kalem Minareli gibi camiler tarihi özellikleri yanı sıra mimarisiyle de dikkati çekiyor.
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan kentte, Osmanlı, Artuklu dönemlerinde yaptırılan camilerde asırlardır ezan sesi yankılanıyor. Söz konusu camilerin ramazan dolayısıyla il ve ilçe müftülükleri tarafından bakım ve onarımı yapılarak, ses sistemleri kontrollerden geçirildi. Bazı camilere, mahyalar asıldı.
Tarihi camilerin yanı sıra, Atatürk Çniversitesi yerleşkesine, hayırseverler tarafından 10 dönümlük alan üzerine yaptırılan ve "divit kalem" şeklindeki minaresiyle Türkiye'de ilk olduğu ifade edilen cami de ramazanda hizmet verecek.
- Ulu Cami
Kentteki ibadethanelerin en eskilerinden olan ve cemaatin yanı sına birçok ziyaretçiye ev sahipliği yapan Ulu Cami, Saltuk Emirlerinden Nasiruddin Muhammed tarafından 1179 yılında yaptırıldı.
Mimari yapısıyla ziyaretçilerin ilgisin çeken cami, Erzurum'da vatandaşların en çok tercih ettiği camiler arasında yer alıyor. Düzgün kesme taşlarla yapılan Ulu Cami'nin, 3'ü kuzeyde, 2'si doğu yönünde 5 kapısı mevcut.
Kapıların birbirine hiç benzememesi, caminin özgün yanlarından biri olarak dikkati çekiyor. 835 yıldır ayakta duran Ulu Cami, ramazanda binlerce Müslümana aynı anda ibadet yapma imkanı sağlıyor.
Günümüze kadar çok sayıda onarımdan geçen Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde, "Erzurum'daki camilerin hepsinin kadimi" olarak nitelendirdiği Ulu Cami, ünlü edebiyatçı Ahmet Hamdi Tanpınar'ın da ''Beş şehir" isimli eserinde de anlatılıyor.
- Lalapaşa Camisi
Mimar Sinan'ın eserleri arasında yer alan ve Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından küçük bir pırlantaya benzetilen Lalapaşa Camisi ise Erzurum'daki ilk Osmanlı mimarisi olma özelliğini taşıyor.
Yakutiye kent meydanında yer alan Lala Mustafa Paşa'nın Erzurum'da Beylerbeyi olarak görev yaptığı dönemde, 1562 yılında yaptırılan Lalapaşa Camisi, en güzel mimari örnekler arasında yer alıyor.
Yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinden biri olma özelliğini taşıyan ve Osmanlı padişahlarından 4. Mehmed'in Erzurum'da yaşayanlara vergi muafiyeti getiren fermanı da Lalapaşa Camisi'nin duvarında duruyor.
- Gürcü Kapı Camisi
Gürcü Kapı semtinde bulunan ve Ali Ağa Cami olarak da bilinen, 1608 yılında kül renkli kesme taşlarla yaptırılan Gürcü Kapı Camisi, kentteki Osmanlı Devleti döneminden kalan camiler arasında yer alıyor.
Erzurum Kalesi yakınındaki tromplar üzerine oturan bir kubbeyle örtülü Caferiye Camisi'nin 1645 yılında Ebubekiroğlu Hacı Cafer tarafından yaptırıldığı biliniyor.
- "Divit kalem" minareli cami
Atatürk Çniversitesi TEKNOKENT yolu güzergahında, 10 dönümlük alan üzerine inşa edilen ve 2,5 yılda tamamlanan camide engelliler için hem abdest alma hem de namaz kılmak için özel bölümler bulunuyor.
Osmanlı ve Selçuklu motifleriyle süslenen cami, 4 bin 300 kişi kapasiteli. Tuvalet ve abdest alma yerlerinde sıcak suyu bulunan camide, minber ve vaaz kürsüsünün görüntüsü canlı olarak perdeye aktarılarak, arka ve köşede oturan cemaatin de imamı görmesi sağlanıyor.
Bin 300 metrekarelik oturma alanına sahip olan caminin, divit kalem şeklindeki minareleriyle Türkiye'de ilk olma özelliği taşıyor
- Narmanlı Cami
Son cemaat yeri 6 taş sütun üzerine oturtulan ve 5 küçük kubbeyle örtülü olan Tebrizkapı semtindeki Narmanlı Cami'nin, küçük kubbelerin her biri üstten çok yüzeyli piramidal birer külahla örtülü olması da dikkati çekiyor.
Hepsi değişik tonlardaki kül renkli kesme taşlarla kaplı caminin taç kapı girişi basık bir kemerle örtülmüş ve bir çift kemerle taçlandırılmış. Alt sıradaki pencereleri sağır kemerlerle taçlandırılan cami yüksek bir kubbeyle örtülü. 1738 yılında Narmanlı Hacı Yusuf tarafından yaptırılan cami taş mihrabının mukarnaslı bir kavrası bulunmaktadır. Camideki ahşap mahfil ise 8 destek üzerinde bulunmakta.
- Cennetzade Cami
Tarihi Taş Ambar yakınında bulunan ve 1786 yılında İsmail adlı kişi tarafından yaptırılan cami, kentteki tek kubbeli camilerle benzerlik göstermekte.
Caminin üç kubbeli son cemaat yeri bulunmakta. Camiyi örten yarım küre şekilli kubbe, dıştan sekizgen piramidal bir çatıyla örtülüdür. Kubbe kasnağı üzerinde kartuşlar içine alınmış ayet şeritleri bulunmakta.
Kaynak: AA
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan kentte, Osmanlı, Artuklu dönemlerinde yaptırılan camilerde asırlardır ezan sesi yankılanıyor. Söz konusu camilerin ramazan dolayısıyla il ve ilçe müftülükleri tarafından bakım ve onarımı yapılarak, ses sistemleri kontrollerden geçirildi. Bazı camilere, mahyalar asıldı.
Tarihi camilerin yanı sıra, Atatürk Çniversitesi yerleşkesine, hayırseverler tarafından 10 dönümlük alan üzerine yaptırılan ve "divit kalem" şeklindeki minaresiyle Türkiye'de ilk olduğu ifade edilen cami de ramazanda hizmet verecek.
- Ulu Cami
Kentteki ibadethanelerin en eskilerinden olan ve cemaatin yanı sına birçok ziyaretçiye ev sahipliği yapan Ulu Cami, Saltuk Emirlerinden Nasiruddin Muhammed tarafından 1179 yılında yaptırıldı.
Mimari yapısıyla ziyaretçilerin ilgisin çeken cami, Erzurum'da vatandaşların en çok tercih ettiği camiler arasında yer alıyor. Düzgün kesme taşlarla yapılan Ulu Cami'nin, 3'ü kuzeyde, 2'si doğu yönünde 5 kapısı mevcut.
Kapıların birbirine hiç benzememesi, caminin özgün yanlarından biri olarak dikkati çekiyor. 835 yıldır ayakta duran Ulu Cami, ramazanda binlerce Müslümana aynı anda ibadet yapma imkanı sağlıyor.
Günümüze kadar çok sayıda onarımdan geçen Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde, "Erzurum'daki camilerin hepsinin kadimi" olarak nitelendirdiği Ulu Cami, ünlü edebiyatçı Ahmet Hamdi Tanpınar'ın da ''Beş şehir" isimli eserinde de anlatılıyor.
- Lalapaşa Camisi
Mimar Sinan'ın eserleri arasında yer alan ve Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından küçük bir pırlantaya benzetilen Lalapaşa Camisi ise Erzurum'daki ilk Osmanlı mimarisi olma özelliğini taşıyor.
Yakutiye kent meydanında yer alan Lala Mustafa Paşa'nın Erzurum'da Beylerbeyi olarak görev yaptığı dönemde, 1562 yılında yaptırılan Lalapaşa Camisi, en güzel mimari örnekler arasında yer alıyor.
Yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinden biri olma özelliğini taşıyan ve Osmanlı padişahlarından 4. Mehmed'in Erzurum'da yaşayanlara vergi muafiyeti getiren fermanı da Lalapaşa Camisi'nin duvarında duruyor.
- Gürcü Kapı Camisi
Gürcü Kapı semtinde bulunan ve Ali Ağa Cami olarak da bilinen, 1608 yılında kül renkli kesme taşlarla yaptırılan Gürcü Kapı Camisi, kentteki Osmanlı Devleti döneminden kalan camiler arasında yer alıyor.
Erzurum Kalesi yakınındaki tromplar üzerine oturan bir kubbeyle örtülü Caferiye Camisi'nin 1645 yılında Ebubekiroğlu Hacı Cafer tarafından yaptırıldığı biliniyor.
- "Divit kalem" minareli cami
Atatürk Çniversitesi TEKNOKENT yolu güzergahında, 10 dönümlük alan üzerine inşa edilen ve 2,5 yılda tamamlanan camide engelliler için hem abdest alma hem de namaz kılmak için özel bölümler bulunuyor.
Osmanlı ve Selçuklu motifleriyle süslenen cami, 4 bin 300 kişi kapasiteli. Tuvalet ve abdest alma yerlerinde sıcak suyu bulunan camide, minber ve vaaz kürsüsünün görüntüsü canlı olarak perdeye aktarılarak, arka ve köşede oturan cemaatin de imamı görmesi sağlanıyor.
Bin 300 metrekarelik oturma alanına sahip olan caminin, divit kalem şeklindeki minareleriyle Türkiye'de ilk olma özelliği taşıyor
- Narmanlı Cami
Son cemaat yeri 6 taş sütun üzerine oturtulan ve 5 küçük kubbeyle örtülü olan Tebrizkapı semtindeki Narmanlı Cami'nin, küçük kubbelerin her biri üstten çok yüzeyli piramidal birer külahla örtülü olması da dikkati çekiyor.
Hepsi değişik tonlardaki kül renkli kesme taşlarla kaplı caminin taç kapı girişi basık bir kemerle örtülmüş ve bir çift kemerle taçlandırılmış. Alt sıradaki pencereleri sağır kemerlerle taçlandırılan cami yüksek bir kubbeyle örtülü. 1738 yılında Narmanlı Hacı Yusuf tarafından yaptırılan cami taş mihrabının mukarnaslı bir kavrası bulunmaktadır. Camideki ahşap mahfil ise 8 destek üzerinde bulunmakta.
- Cennetzade Cami
Tarihi Taş Ambar yakınında bulunan ve 1786 yılında İsmail adlı kişi tarafından yaptırılan cami, kentteki tek kubbeli camilerle benzerlik göstermekte.
Caminin üç kubbeli son cemaat yeri bulunmakta. Camiyi örten yarım küre şekilli kubbe, dıştan sekizgen piramidal bir çatıyla örtülüdür. Kubbe kasnağı üzerinde kartuşlar içine alınmış ayet şeritleri bulunmakta.