Chp'nin Cumhurbaşkanlığı Bölge Toplantısı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Musul'da yaşananlara ilişkin, "'Şeytanla iş tutan cehenneme hazır olsun' diye bir söz vardır. Ortadoğu'da şeytanla iş tutmaya başlarsanız, Ortadoğu cehenneminin orta yerine düşersiniz" dedi.

Tezcan, Karesi Alışveriş Merkezi Toplantı Salonu'nda, partisinin Balıkesir, Bursa, Yalova ve Çanakkale il yöneticilerinin katılımıyla düzenlenen, "Cumhurbaşkanlığı Bölge Toplantısı"nda, Türkiye'nin önemli günlerden geçtiğini belirtti.

Her gün yeni bir olayla, herkesi fazlasıyla üzen durumlarla karşılaşıldığını dile getiren Tezcan, "Buraya gelmeden önce sevindirici bir haber aldım. Sanıyorum rehin alınan konsolosluk mensupları ve vatandaşlarımız serbest bırakılmış. Bu sevindirici bir gelişme. Öncelikle geçmiş olsun. Ancak geldiğimiz bu noktanın bizi hangi noktaya sürükleyeceğini ve Türkiye'nin nasıl bir maceranın ortasına atıldığını ifade etmeden geçmek mümkün değil" ifadesini kullandı.
Bugün Musul'da yaşananlar, Reyhanlı'daki patlamada vatandaşların canını kaybetmesine neden olan olayların, Türk konsoloslarına, büyükelçilerine, diplomatlarına yönelen silahların sorumlusunun, mevcut "Hükümetin sorumsuz dış politikası ve anlayışı" olduğunu ileri süren Tezcan, şöyle konuştu:
"Üç yıldan bu yana parlamento kürsülerinde bir milletvekilimiz yoktur ki, 'bu bataklığa girmeyin' demiş olmasın. Bütün milletvekillerimiz, ısrarla 'Ortadoğu bataklığına Türkiye'yi sokmayın' dedik. Ortadoğu'da güçlü devletler, devlet niteliğinde siyasal otoriteler ortadan kalktığı zaman yerini kimin dolduracağı belli olmaz dedik. Suriye'de, Irak'ta ve şimdi yaşanan tabloda, El-Kaide, El-Nusra, El-Kaide'nin uzantısı Işid ve etnik kimlik siyaseti üzerinde Ortadoğu'daki terör bataklığının ortasına göbeğinden dalmış bir Türkiye var. Bugün diplomatlarımıza doğrultulan silahlar bu hükümetin verdiği silahlardır. Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği silahlardır. Günlerden bu yana bu eli kanlı terör örgütünü, Ortadoğu politikasında aktif pozisyon alacağız diye Türkiye'de eğiten bu hükümet değil mi?"
Tezcan, El-Kaide, Işid, El-Nusra gibi örgütlerin liderlerinin Türkiye'de eğitildiğini iddia ederek, "Ellerine silahlar buradan gönderilmiştir, sınır kalbura çevrilmiştir ve bugün Türkiye, Ortadoğu bataklığının hedefi haline gelmiştir. 'Şeytanla iş tutan cehenneme hazır olsun' diye bir söz vardır. Ortadoğu'da şeytanla iş tutmaya başlarsanız, Ortadoğu cehenneminin orta yerine düşersiniz. Şimdi, en azından bugün gelinen bu noktada, hızla bu yanlış dış politikayı terk etme zamanıdır. Hükümeti uyarıyoruz, dikkatlerini çekiyoruz. Bir musibet bin nasihatten iyidir" dedi.

Tezcan, 12 yıllık AK Parti iktidarı döneminde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, uluslararası alanda en önemli itibar kayıplarını yaşadığını öne sürdü.
İki ay sonra Cumhurbaşkanlığı için milletin önüne sandık geleceğini vurgulayan Tezcan, şunları kaydetti:
"Ülkelerin siyasal sistemlerinin tarihi geçmişi vardır. Kendi keyfi tercihleriyle şekillenmez, uzun süreli tarihi bir deneyimin üzerinde şekillenirler. Bizim demokrasimiz de kendi tarihimizden gelen birikimimizle, parlamenter demokrasi esası üzerine kurulmuştur. Şimdi, burada birileri kendi siyasi ikbal ve istikbali için Türkiye'nin demokratik sistemini kendi anlayışıyla yeniden tarif etmek istiyor. Aslında tarif etmek istemiyor, tahrip etmek istiyor. Türkiye demokrasisini, bütün yetkileri ve güçleri tek elde toplayacağı, yasama-yürütme-yargıyı doğrudan doğruya kontrol edeceği bir sisteme doğru taşımaya, Türkiye'yi bir diktatörlüğün pençesinde kıvranır hale sürüklemeye çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde bununla ilgili örgütleri kesimleri dolaşıyoruz."
- Cumhurbaşkanlığı seçimleri
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun heyetler halinde sendikaları, dernekleri, sivil toplum örgütlerini, siyasal partileri dolaşarak, fikirlerini aldığını anlatan Tezcan, hepsinin "Nasıl bir cumhurbaşkanı istiyorsunuz?" sorusuna verdiği değişik cevaplar bulunduğunu söyledi.

Tezcan, genel olarak cevapların belirli temel noktalarda buluştuğunu ifade ederek, "Kucaklayan, çatışma dili kullanmayan, nefret dili kullanmayan, halkını birbiriyle karşı karşıya getirmeyen, kamplaştırmayan, gerginlikten medet ummayan, gençlerini, kadınlarını cinsiyete ya da başka bir anlayışa göre halkını bölmeyen, kendi gençlerine inançlı ya da inançsız diye ayırmayan, vatandaşını Alevi-Sünni diye bölmeyen, hukukun üstünlüğüne saygı duyan, hukuka saygılı, hukuk devlet kurallarını korumaya kararlı bir cumhurbaşkanı istiyoruz" denildiğini kaydetti.

Anayasal sınırlar içinde hareket etmeye özen gösteren bir Cumhurbaşkanı istendiğini dile getiren Tezcan, şöyle dedi:
"Bunları daha çoğaltabiliriz. Ama hepsini özetlediğimizde ortak nokta; Türk halkı artık bir çatışma istemiyor. Türk halkı bölünme istemiyor. Türk halkı siyasetin kendini fay hatlarına ayırarak, toplumu bölerek onun üzerinden iktidarın yürütülmesini istemiyor. İşte bu tablo içerisinde her zamankinden daha fazla demokrasiye, hukuk düzenine ve adalete ihtiyaç duyduğumuz günleri yaşıyoruz. Gençlerin özgür bir Türkiye özlemini yaşatacağımız, insanlarımızın huzur içerisinde, ekonomik kalkınmayla, sosyal, siyasal, toplumsal gelişmeyi dengeli ve bir arada yürüttüğü geleceği kurma görevi önümüzde duruyor."

Kaynak: AA