'Türk Ermeni İlişkilerinde Mevcut Durum, Sorunlar ve Çözüm Önerileri'

Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Başkanı emekli büyükelçi Alev Kılıç, "AİHM'in aldığı karar önemli bir yer işaret etmiştir. 'Holokost mahkeme kararıyla tescil edilmiş bir soykırımdır ama Ermeni iddialarına soykırım demek mümkün değildir' denilmiştir" dedi.

Kılıç, TASAM tarafından düzenlenen 3. Dünya Türk Forumu kapsamında, Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı'nda düzenlenen "Türk Ermeni ilişkilerinde mevcut durum, sorunlar ve çözüm önerileri" başlıklı oturumda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 17 Aralık 2013'te Ermeni'lerin iddialarına karşılık verdiği kararın bir dönüm noktası olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Karar sonrası Ermeni iddialarının önemli bir dönemece girdiğini ifade eden Kılıç, şöyle konuştu:
"Türkiye Ermeni uyuşmazlığı, Ermeni iddiaları karşısında Türkiye'nin rahatsızlığı çok önemli bir dönemeçten geçmiştir. Bu süreç AİHM'in aldığı Doğu Perinçek kararıdır. Bu kararla dünyanın en saygın mahkemesinde özetle, akademik dünyada tek yanlı kabul gören görüş yoktur. Ermeni tezleri lehinde de görüşler vardır ama bunun yanında aynı derecede tutarlı karşıt saygın görüşlerde vardır."
Kılıç, bazı ülkelerin parlamentolarında Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin kararlar alındığını, bunların hiçbir bağlayıcılığı olmadığını belirtti.

Bu kararların siyasi bildiriden öteye geçemeyeceğini dile getiren Kılıç, "AİHM'in aldığı karar önemli bir yer işaret etmiştir. 'Holokost mahkeme kararıyla tescil edilmiş bir soykırımdır ama Ermeni iddialarına soykırım demek mümkün değildir' denilmiştir" diye konuştu.

Kılıç, AHİM'deki 17 Aralık 2013 kararının Türk kamuoyundaki gerekli ilgiyi görmediğini aktardı. Bunun bir nedeninin kararın açıklandığı tarihte Türkiye'deki gündem, diğer nedenin de kararın sü olan Perinçek'in siyasi kimliği olduğunu anlatan Kılıç, "Bir başka nedeni de bu karar 3 ay sonra 17 Mart'ta kesinleşecekti. Kesinleşmesinden önce İsviçre itirazda bulundu" ifadelerini kullandı.

- "İlişkilere 3. unsurlar, aktörler müdahil oluyor"

Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı Başkan Yardımcısı Dr. Gürsel Dönmez de yerli yabancı kaynaklar incelendiğinde Türk tarihinde utanılacak şeylerin olmadığını ancak trajedilerin var olduğunu söyledi.

Ermenistan'la Türkiye'nin çok sorunu olmadığını, var olan sorunun kaynağı 1915 olaylarına ilişkin Ermeni diasporasının "köpürtmesinden" kaynaklandığını vurgulayan Dönmez, şöyle konuştu:
"Ermeni diasporasının sorun yaratmak için başka mercilere çekme girişleri devam etmesine karşı değişen durum da var, yurt dışında yarım asırlık bir geçmiş olan Türk diasporası var. Azerbaycan diasporası var. Fransa ve Amerika da konuyla ilgili çarpıtma içeren faaliyetler söz konusu olursa her seviyede akademik, siyasi, kültürel anlamda oradaki dostlarımız, kadim dostlarımıza olayın diğer boyutlarını da anlatma imkanına sahip olacaklar."
Dönmez, Ermenilerle ilgili yaşananlara bakıldığında, 1978'e kadar ASALA'yı, bu yıldan günümüze kadar PKK'yı gördüklerini, hep aynı şablon ve aynı trajedinin yaşandığını aktardı. Çeşitli çatışmalarda hep üçüncü bir unsurun olaya karıştığının görüldüğünü dile getiren Dönmez, "Türklerle Ermeniler, Türk, Kürt veya Alevi, Sünni... Bu tür çatışma noktalarında hep bir üçüncü unsurun, aktörün olaya müdahil olduğu maalesef aktüel bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Bunun, kadim komşularımız Ermeniler tarafından farkına varılması gerekiyor" diye konuştu.

Almanya Türk Toplumu Onursal Başkanı Prof. Dr. Hakkı Keskin ise, Türk, Ermeni ilişkilerindeki durgunluğun sebepleri arasında 1915 olaylarını Ermeni lobisinin sürekli gündeme getirmesi, bu olayların Avrupa ülkelerinde ders kitaplarına konulmasının sağlanması, 22 yıl önce yapılan savaşta Ermenilerin işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çıkmayışının bulunduğunu belirtti.

Fransa Anadolu Kültür Merkezi Başkanı Dr. Demir Fıtrat Onger de Fransa'da var olan Türk ve Ermeni diasporalarının profili hakkında bilgi verdi.
İsviçre Türk Toplumu Başkanı Kahraman Tunaboylu da Ermeni diasporasının önce kendi tarihiyle yüzleşerek, Hocalı katliamının hesabını vermesi daha sonra Türk tarihini sorgulaması gerektiğini vurguladı.
Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Farac Kulliev da hem Azerbaycan'ın hem de Türkiye'nin komşularıyla sıfır problem istemesine rağmen Ermenistan'ın her fırsatta asılsız iddialarını gündemde tutarak ilişkileri gerdiğini ifade etti.

Kaynak: AA