'Gökçeada Depreminin Hissedildiği Coğrafya Çok Geniş'
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, Ege Denizi'nde 24 Mayıs'ta yaşanan 6,5 büyüklüğündeki depremin çok geniş bir alanda hissedildiğini belirterek, "7-8 ilden hasar ihbarı aldık ve halen ihbarlar devam ediyor. Çoğu Çanakkale'den olmak üzere 386 hasar ihbarı aldık. İkinci sırada Tekirdağ ve üçüncü sırada İstanbul var" dedi.
Yazıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ege Denizi'nde meydana gelen 6,5 ölçeğindeki depremin, vatandaşlara ülkedeki afet gerçeğini ciddi bir şekilde hatırlattığını söyledi.
Depremin hissedildiği illerde sigortalılık oranının, ülke ortalamasının üzerinde olduğunu vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti:
"Çanakkale'de sigortalılık oranı yüzde 44. Balıkesir'de yüzde 38 seviyesinde. Depremin etkilediği çevre illere bakarsanız Tekirdağ yüzde 54, İstanbul yüzde 46, Edirne yüzde 45 seviyesinde. Marmara Bölgesi, diğer bölgelere kıyasla oldukça bilinçli. Batı illerimizde sigortalılık oranı daha yüksek, Doğu illerimizde düşük. Gökçeada depreminin hissedildiği coğrafya çok geniş. 7-8 ilden hasar ihbarı aldık ve halen ihbarlar devam ediyor. Çoğu Çanakkale'den olmak üzere 386 hasar ihbarı aldık. İkinci sırada Tekirdağ ve üçüncü sırada İstanbul var. Balıkesir'den de ihbar geldi. Gökçeada gibi denizde, uzakta görünen depremin ne kadar etkili olduğunu gördük."
Söz konusu depremde can kaybı yaşanmaması, olayın mal kaybı ve hasarla atlatılmasının, yapı kalitesiyle ilgili olduğunu aktaran Yazıcı, Çanakkale'deki birkaç ağır hasarlının dışında çoğunun hafif düzeyde kaldığı bilgisini verdi.
Binalarına sigorta yaptıranların hasarlarının karşılanacağını dile getiren Yazıcı, genellikle her depremden sonra sigorta yaptıran kişi sayısında artış görüldüğünü anlattı.
Depreme karşı sigorta yaptırma konusunda toplumda bilinirliğin yüzde 90'dan fazla olduğuna ancak eyleme geçmede sıkıntı yaşandığına dikkati çeken Yazıcı, "Deprem olduktan sonra belli bir hareket sağlanıyor. Telefonlarımız kilitleniyor. Sorgu yapanlar ve bilgi almak isteyenler oluyor. Poliçesi bitmiş mi bitmemiş mi diye soracak kişiler arıyor. Ege Denizi'ndeki depremden sonra da bunları yaşadık ama kalıcı büyüme ve süreklilik sağlamamız lazım" ifadesini kullandı.
- Aylık bir paket sigara parasına deprem sigortası
Yazıcı, ülke genelinde 6 milyon 351 bin konutun deprem sigortası bulunduğunu bildirdi.
Sigorta yaptıran kişilerin bir konut için yılda ortalama 111 lira ödediğine değinen Yazıcı, "Günlük 30 kuruşa denk geliyor. Aylık bir paket sigara parası. Bu fiyat gerçekten çok uygun" diye konuştu.
Vatandaşların sigorta yaptırmamak için mazereti olamayacağına işaret eden Yazıcı, bu konuda ihmaller bulunduğunu savundu.
Selamet Yazıcı, sigortanın ancak depremden önce yaptırılması halinde işe yarayacağını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Can kaybı yok Allah'a şükür ama mal kayıpları, hasarlar var. Nasıl gidereceğiz? Sigortayla. Niye böyle bütçemize ekstra umulmadık harcama kalemi girsin ki? Sigortalılık oranını yükseltmeyi hedefliyoruz. Şu anda 6 milyon 351 bin olan sigortalı konut sayısını 2017'de 10 milyona çıkarmayı hedefliyoruz. Oranı yüzde 36'dan 50'ye çıkarmayı amaçlıyoruz. Bunu başarabileceğimizi düşünüyorum. Bu bir ticari olay değil sosyal olay. DASK, ticari şirket değil. Depremden sonra yapılan sosyal dayanışmayı depremden önce yapıyoruz; sigorta mekanizmasıyla. Başımıza gelmese bile başkasının hasarına ödeme yaptığı için sosyal dayanışmanın en güzel örneklerinden biri."
Kaynak: AA
Depremin hissedildiği illerde sigortalılık oranının, ülke ortalamasının üzerinde olduğunu vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti:
"Çanakkale'de sigortalılık oranı yüzde 44. Balıkesir'de yüzde 38 seviyesinde. Depremin etkilediği çevre illere bakarsanız Tekirdağ yüzde 54, İstanbul yüzde 46, Edirne yüzde 45 seviyesinde. Marmara Bölgesi, diğer bölgelere kıyasla oldukça bilinçli. Batı illerimizde sigortalılık oranı daha yüksek, Doğu illerimizde düşük. Gökçeada depreminin hissedildiği coğrafya çok geniş. 7-8 ilden hasar ihbarı aldık ve halen ihbarlar devam ediyor. Çoğu Çanakkale'den olmak üzere 386 hasar ihbarı aldık. İkinci sırada Tekirdağ ve üçüncü sırada İstanbul var. Balıkesir'den de ihbar geldi. Gökçeada gibi denizde, uzakta görünen depremin ne kadar etkili olduğunu gördük."
Söz konusu depremde can kaybı yaşanmaması, olayın mal kaybı ve hasarla atlatılmasının, yapı kalitesiyle ilgili olduğunu aktaran Yazıcı, Çanakkale'deki birkaç ağır hasarlının dışında çoğunun hafif düzeyde kaldığı bilgisini verdi.
Binalarına sigorta yaptıranların hasarlarının karşılanacağını dile getiren Yazıcı, genellikle her depremden sonra sigorta yaptıran kişi sayısında artış görüldüğünü anlattı.
Depreme karşı sigorta yaptırma konusunda toplumda bilinirliğin yüzde 90'dan fazla olduğuna ancak eyleme geçmede sıkıntı yaşandığına dikkati çeken Yazıcı, "Deprem olduktan sonra belli bir hareket sağlanıyor. Telefonlarımız kilitleniyor. Sorgu yapanlar ve bilgi almak isteyenler oluyor. Poliçesi bitmiş mi bitmemiş mi diye soracak kişiler arıyor. Ege Denizi'ndeki depremden sonra da bunları yaşadık ama kalıcı büyüme ve süreklilik sağlamamız lazım" ifadesini kullandı.
- Aylık bir paket sigara parasına deprem sigortası
Yazıcı, ülke genelinde 6 milyon 351 bin konutun deprem sigortası bulunduğunu bildirdi.
Sigorta yaptıran kişilerin bir konut için yılda ortalama 111 lira ödediğine değinen Yazıcı, "Günlük 30 kuruşa denk geliyor. Aylık bir paket sigara parası. Bu fiyat gerçekten çok uygun" diye konuştu.
Vatandaşların sigorta yaptırmamak için mazereti olamayacağına işaret eden Yazıcı, bu konuda ihmaller bulunduğunu savundu.
Selamet Yazıcı, sigortanın ancak depremden önce yaptırılması halinde işe yarayacağını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Can kaybı yok Allah'a şükür ama mal kayıpları, hasarlar var. Nasıl gidereceğiz? Sigortayla. Niye böyle bütçemize ekstra umulmadık harcama kalemi girsin ki? Sigortalılık oranını yükseltmeyi hedefliyoruz. Şu anda 6 milyon 351 bin olan sigortalı konut sayısını 2017'de 10 milyona çıkarmayı hedefliyoruz. Oranı yüzde 36'dan 50'ye çıkarmayı amaçlıyoruz. Bunu başarabileceğimizi düşünüyorum. Bu bir ticari olay değil sosyal olay. DASK, ticari şirket değil. Depremden sonra yapılan sosyal dayanışmayı depremden önce yapıyoruz; sigorta mekanizmasıyla. Başımıza gelmese bile başkasının hasarına ödeme yaptığı için sosyal dayanışmanın en güzel örneklerinden biri."