Muhasebeciler, Tahsil Etmedikleri Ücretin Vergilendirilmesine Tepkili

Mali müşavirler ve muhasebeciler, hizmet devam ettiği için tahsil etmedikleri ücretin Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre vergilendirilmesine tepkili.

Muhasebeciler, Tahsil Etmedikleri Ücretin Vergilendirilmesine Tepkili
İçel SMMMO Başkanı Göktaş, “Ben tahsil etmediğim ücretin KDV’sini nasıl ve neye göre hazırlayayım? Muhasebe ücreti tahsil etmediğim gelirin KDV’sini ödemek zorunda mıyım?” diyerek tepkisini dile getirdi.
İçel Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Dursun Göktaş, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır Katma Değer Vergisi (KDV) ile Gelir Vergisi kanunları arasında çelişkili bir hüküm olduğunu, bunun da mali müşavirler, muhasebeciler, avukatlar gibi serbest meslek mensuplarını sıkıntıya soktuğunu söyledi.

Mali müşavir ve muhasebe ücretlerinin vergilendirilmesinde Gelir Vergisi Kanunu’nun, muhasebe ücreti tahsilatında verginin tahsil edildiği anda doğduğunu, KDV Kanunu’nun ise hizmetin yapıldığı anda doğduğunu hükme bağladığını aktaran Göktaş, onun da aylık hesaplandığını kaydetti.

Uzun yıllardır çözemedikleri bu sorunun artık meslek mensuplarını isyan noktasına getirdiğini ifade eden Göktaş, muhasebe ücreti vergilemesinde önce verilen hizmetin iyi incelenmesi gerektiğini vurguladı. Muhasebe sözleşmelerinin en az bir yıllık yapıldığına dikkat çeken Göktaş, “Muhasebeci, mali müşavir, avukat hizmeti ne zaman başlar, ne zaman biter, bunun iyi tespit edilmesi gerekir. Bu hizmetin aylık olarak alınmasının doğru olmadığını biz Maliye Bakanlığı’na defalarca ilettik. 1990’dan beri bunu söylüyoruz. Bu arada birçok maliye bakanı da değişti, fakat hiç kimse dikkate almıyor. Bize ‘KDV’nin çatı sistemini bozarız’ diyorlar. Şimdi ben soruyorum halkıma, muhasebecinin hizmetinde KDV ne zaman doğar? Takdir onların” dedi.

“YIL BOYU DEVAM EDEN MUHASEBE HİZMETLERİNİ AYLIĞA TIKMAK DOĞRU DEĞİL”
Muhasebe hizmetleriyle ilgili bilgi veren Göktaş, Ocak ayının işlemlerinin belgelerinin genelde muhasebe bürolarına Şubat ayında geldiğini ve muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğini belirtti.

“Eğer biz aylık baz alırsak, şu an Maliye Bakanlığı’nın uygulaması gibi, Ocak ayında hiçbir iş yapmamışız ki, nasıl hizmet verdik, bununla ilgili belge düzenleyelim” diyen Göktaş, şöyle devam etti: “Ayrıca, Ocak ayının Sosyal Güvenlik Kurumu’na, vergi dairesine bildirgelerini Şubat ayında, yani ertesi ayda bildiriyoruz. Ocak-Şubat-Mart 1. Dönem geçici vergi dönemini 14 Mayıs’a kadar beyan ediyoruz. Hani aylık alacaktık? Hizmet devam ediyor. Yıllık gelir vergisine bakıyorsunuz, Ocak’tan Aralık’a kadar 12 aylık dönem ertesi yılın yıllık gelir vergisi için Mart ayında, Kurumlar Vergisi için de Nisan ayında bu hizmeti veriyoruz. Yine bitmedi hizmet, devam ediyor. Yine 1 yıl önceki defterleri ertesi yılın 30 Haziran’ına kadar kapanış tasdiklerini yine bu mali müşavirler, muhasebeciler yapacak. Yine bitmedi, vergide ve diğer bazı kanunlarda 10 yıl saklama süresi var. Bu süre içerisinde devlet baba ‘getir şu defter ve belgelerini inceleyeceğim’ dediği vakit, bu hizmeti kim verecek? Mali müşavir, muhasebeciler verecek. Aylıkta ısrar eden kafalara ben sesleniyorum; işte hizmetin gerçeğini gördünüz. Siz bunu aylığa tıkmakla doğru mu yaptığınızı zannediyorsunuz? Bu bence devekuşunun kafasını kuma gömmesinden başka bir şey değildir. Muhasebe ücretinde aylık dönem olduğunu iddia etmek abesle iştigaldir. KDV yönünden tahakkuk esasının muhasebe ücretleri konusunda uygulanması mümkün değildir.”
Gelir Vergisi Kanunu’nun, serbest meslek makbuzunun ücret tahsil edildiğinde düzenleneceğini hükme bağladığını anımsatan Göktaş, “Şimdi ben almadığım paraya KDV açısından serbest meslek makbuzu düzenlediğimde benim müşteri de uyanık, ‘sen ücreti almasan makbuzu niye kestin’ diyor. İcraya da versem tahsil diye almadığım parayı inanın devletin KDV alması yüzünden bizleri perişan ediyor. Biz buna yıllardır tepki gösteriyoruz, sesimizi duymuyorlar, bizi dinlemiyorlar. İnşallah doğru yolu gören birileri çıkar. Çünkü çok iktidarlar geldi geçti, çok bakanlar geldi geçti çözdüremedik. Yasal zeminlerde hakkımızı arıyoruz, inşallah çözeriz. Bununla ilgili mücadelemize devam edeceğiz, yılmak yok” ifadelerini kullandı.

“MALİYE BAKANLIĞI BU YANLIŞLIKTAN VAZGEÇMELİ”
“Maliye Bakanlığı bu yanlışlıktan vazgeçmelidir” diyen Göktaş, şunları söyledi: “Serbest meslek erbabı tahsil etmediği gelir için makbuz düzenleyip KDV hesapladığı takdirde, iş sahibi tarafından Gelir Vergisi Kanunu uyarınca kesilecek gelir vergisi stopajının beyanı ne olacaktır? Ayrıca, makbuz paranın alındığını gösteren belge kabul edildiğinden, iş sahibi bedeli ödemediği takdirde, serbest meslek erbabı almadığı para için makbuz düzenlediği için yasal takip yapamayacaktır. İş sahibi ödemeyi daha sonra yaptığında ödediği KDV’yi ne zaman indirecektir? Serbest meslek erbabı, örneğin Temmuz 2014 ayında beyan edip ödediği KDV’yi müşterisinden Haziran 2015 ayında tahsil ettiğinde, müşterisi ödediği KDV’yi hangi belgeye göre indirim konusu yapacaktır? Serbest meslek erbabının dönem geliri ile beyan ettiği KDV arasındaki bağlantı nasıl kurulacak ve denetimi nasıl sağlanacaktır? Tahsilattan önce ödenen KDV ile daha sonra makbuz üzerinde gösterilen KDV’nin ayrımında ve izlenmesinde bazı güçlükler yaşanacağı açıktır. Bugün devletin vergi, sosyal güvenlik, ticaret hukuku ve diğer mevzuatlar karşısında muhasebecilerin katkısı inkar edilemez. Muhasebeciler bir ay işi bıraksa iş piyasasının işlemleri ve sonuçları devlete aktarılmazsa devletin hali nice olur? Ülkeyi yönetenler bu gücü gözardı etmemelidir. Muhasebecilerin de insan olduğunu ve bir sabır sınırı olduğu unutulmamalıdır.”
Kaynak: İHA