Almanya'da Sığınmacıların 'Çadır Eylemi' 18 Ay Sürdü
Afrika ve Asya'daki çeşitli ülkelerden Almanya'ya gelen 100 kişinin, Almanya'nın mülteci politikasını protesto etmek amacıyla 18 aydır bir parkta kurdukları çadır ve barakalarda yaşayarak yaptıkları eylem, yerel yönetimin parkın boşaltılması kararıyla sona erdi
Almanya'da İranlı sığınmacı Muhammed'in 2012'de intihar etmesinin ardından Avrupa Birliği'nin ve Almanya'nın mülteci politikasını protesto eden bir grup sığınmacının, aktivistlerin de desteğiyle Oranienplatz'daki bir parkta kurdukları çadır ve barakalarda yaşayarak yaptıkları protestodan olumlu sonuç alınamadı.
Berlin Eyalet Hükümeti, söz konusu parkın boşaltılarak sığınmacıların geçici olarak bir eve yerleştirilmesine karar verdi. Kararın üzerine aralarında Türklerin de olduğu hayırseverlerin desteğiyle hayata tutunmaya çalışan sığınmacıların çadırları kaldırıldı, barakaları iş makineleriyle yıkıldı.
Başkent Berlin'in merkezi bir noktasında, 18 ay boyunca soğuk-sıcak demeden çadırda kalan ve hayırseverlerin getirdikleriyle hayata tutunan sığınmacılar şimdi sınır dışı edilme
endişesi yaşıyor.
İç savaştan kaçarak Almanya'ya gelen Togolu Kuku, AA muhabirine, 2012 yılının ekim ayından bu yana Oranienplatz'daki parkta insanlık dışı şartlarda yaşadıklarını söyledi.
Sığınmacıların Asya ve Afrika'daki çeşitli ülkelerden geldiğini ifade eden Kuku, "Almanya'nın ve Avrupa Birliği'nin mültecilere yönelik politikalarını değiştirmesi için yaklaşık iki yıldır burada eylem yaptık" dedi.
Togo'daki savaş nedeniyle ülkesini terk ettiğini ve yaklaşık 10 yıldır Almanya'da kaçak yaşadığını ifade eden Kuku, Alman makamlarına yaptığı iltica başvurusunun kabul edilmediğini ve sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu söyledi.
Kuku, "Çok zor koşullar altındayız. Hükümetten herhangi bir yardım almıyoruz. Sadece bizim sorunlarımızı anlayan bazı insanların yardımıyla hayatımızı sürdürebiliyoruz. Bazen Türk toplumundan yardım geliyor. Özellikle anne dediğimiz bu hanım yardım getiriyor. Bu Türk kadın, Her zaman buraya geliyor ve bize yemek getiriyor" diye konuştu.
- Almanya'da ırkçılık
"Bütün dünya değişti, artık ırkçılığa, milliyetçiliğe yer yok. Sadece Almanya'da yurt dışından gelenlere karşı çıkan ırkçılara, siyaset yapabilme şansı tanınıyor" diyen Kuku, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bence bu normal değil. Başka ülkelere baktığınızda böyle değil. Bu insanlar, mülteciler neden burada? Çünkü kendi ülkelerinde savaş var, hiçbir şeyleri yok, o yüzden buradalar. Onların korunmaya ihtiyaçları var. Hepsi değil ama bazı Almanlar bizi gördüklerinde, 'buradan gidin' diyorlar. Ama başka ülkelere baktığımızda oralarda da Almanlar yaşıyor. Eğer o ülkedekiler de Almanlara, 'Hayır gelemezsiniz' deselerdi, dünya nasıl bir yer olurdu? Bence bu normal değil."
Almanya'da daha önce de ırkçılarla çok problem yaşadığını, bazılarının kendisine acımasızca saldırdığını vurgulayan Kuku, "Doğu'da kent merkezine gittiğim zaman bazıları bana hakaret ediyordu. Bana 'hey zenci' diye bağıranlar, 'domuz' diyerek hakaret ederler oluyordu" ifadesini kullandı.
Togolu Kuku, şöyle devam etti:
"Almanya, Avrupa'da büyük bir güç, sağlam bir ekonomisi var ama bizi burada istemiyorlar. Almanya sadece avantajlarına bakıyor. Mali'de, Fildişi Sahili'nde, Gine'de savaş oluyor. Hiçbir şey bilmiyorlar ama bu savaşları kim provoke etti? Bazen bunların yeraltı kaynakları için çıkarıldığını görüyoruz. Avrupa siyaseti tarafından provoke edildiklerini görüyoruz. Afrika'da insanlar şiddet olayları nedeniyle, açlık olayları nedeniyle artık orada kalamadıkları için buraya geliyorlar ama buradakiler bizimle ilgilenmiyor. Biz burada kalma hakkı istiyoruz. Dolaşmamıza sınır getiren 'zorunlu ikamet' uygulamasına son verilmesini istiyoruz. 10 yıldır buradayım ama Yabancılar Dairesi benim serbest bir şekilde dolaşmama izin vermiyor. Nereye gitmek istersem, kontrol altında tutmak istiyorlar. Başka ülkeler böyle değil. Biz de insanız, bize hayvan gibi davranamazlar. Zorunlu ikamet uygulamasıyla bizleri, cezaevini andıran yerlerde tutuyorlar ama onlar Afrika'ya gittiklerinde, istedikleri yere serbestçe gidebiliyorlar."
Berlin Eyalet Hükümeti yetkililerinin bir süredir kendileriyle görüşme halinde olduğunu ifade eden Kuku, "Bu parkın boşaltılmasına karar verildi.
Biz de eylemi sonlandırdık ancak hepimizin sınır dışı edilme ihtimali bulunuyor. Bizi burada istemiyor, çaresiz kaldık. Eve yerleştirileceğiz ancak bu geçici çözüm" dedi.
Çadırda kalan başka bir sığınmacı ise "Buradaki insanlar daha iyi koşullara kavuşacak. Artık kalabileceğimiz, banyo yapabileceğimiz bir yerimiz olacak. Yeni bir yaşama başlayabileceğizi ümit ediyorum" ifadesini kullandı.
- Sığınmacıların "annesi" oldu
Sığınmacıların "anne" diye hitap ettiği Mültecilere Selam Olsun Derneği Üyesi Nurdane Dabak ise çadırda yaşayanların Libya ve Afrika'dan geldiğini ve aylardır parkta yokluk içinde yaşadıklarını söyledi.
Libya'daki savaşında çadırlarda kalan birçok kişinin anne-babasını, çocuğunu kaybettiğini ifade eden Dabak, 18 aydır parkta çadır ve barakalarda yaşayan sığınmacılara dernek olarak esnaf ve hayırseverlerden topladıkları yardımlarla destek olmaya çalıştıklarını vurguladı.
Geçmişte sığınmacıların yemek bulamadığı günlerin yaşandığını ifade eden Dabak, sığınmacıların insan olarak kabul edilmek ve burada yaşama hakkı istediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Çok kötü şartlarda 18 ay burada yaşadılar. Banyo ve tuvaletleri dahi yoktu. Sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle banyo ve tuvalet imkanı sağlandı. Çok zor günler geçirdiler. İnsanca yaşamak için direndiler. Çok çaresizler. Gücümüzün yettiğince onların feryadına ses vermeye çalışıyoruz. Yardımlar toplayıp burada yemekler verdik. Şimdi buradan gitmek durumundalar. En son Berlin Eyalet Hükümeti, sığınmacıların eylemlerini bitirmeleri için birtakım girişimde bulundu. Sığınmacıların her birine 156 avro harçlık verilecek ve geçici olarak bir eve yerleştirilecekler. Sığınma talepleri alınacak ancak ülkeye kabul edilecekler, çalışma hakkı alacaklar diye bir şey yok. Bu sürecin sonunda sınır dışı edilme ihtimalleri de var. Bunun karşılığında eylemin yapıldığı park boşaltılacak. Zaten iş makineleriyle çadırlar ve barakalar yıkıldı. Bugün bura tamamen boşaltılacak. Bizim sığınmacılara yardımımız devam edecek."
Öte yandan, söz konusu parktaki çadır ve barakalarda 100 sığınmacının yaşadığı ancak Berlin'in çeşitli noktalarına yerleştirilen ve eyleme destek veren sığınmacı sayısının 467 olduğu bildirildi.
Berlin Eyalet Hükümeti, söz konusu parkın boşaltılarak sığınmacıların geçici olarak bir eve yerleştirilmesine karar verdi. Kararın üzerine aralarında Türklerin de olduğu hayırseverlerin desteğiyle hayata tutunmaya çalışan sığınmacıların çadırları kaldırıldı, barakaları iş makineleriyle yıkıldı.
Başkent Berlin'in merkezi bir noktasında, 18 ay boyunca soğuk-sıcak demeden çadırda kalan ve hayırseverlerin getirdikleriyle hayata tutunan sığınmacılar şimdi sınır dışı edilme
endişesi yaşıyor.
İç savaştan kaçarak Almanya'ya gelen Togolu Kuku, AA muhabirine, 2012 yılının ekim ayından bu yana Oranienplatz'daki parkta insanlık dışı şartlarda yaşadıklarını söyledi.
Sığınmacıların Asya ve Afrika'daki çeşitli ülkelerden geldiğini ifade eden Kuku, "Almanya'nın ve Avrupa Birliği'nin mültecilere yönelik politikalarını değiştirmesi için yaklaşık iki yıldır burada eylem yaptık" dedi.
Togo'daki savaş nedeniyle ülkesini terk ettiğini ve yaklaşık 10 yıldır Almanya'da kaçak yaşadığını ifade eden Kuku, Alman makamlarına yaptığı iltica başvurusunun kabul edilmediğini ve sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu söyledi.
Kuku, "Çok zor koşullar altındayız. Hükümetten herhangi bir yardım almıyoruz. Sadece bizim sorunlarımızı anlayan bazı insanların yardımıyla hayatımızı sürdürebiliyoruz. Bazen Türk toplumundan yardım geliyor. Özellikle anne dediğimiz bu hanım yardım getiriyor. Bu Türk kadın, Her zaman buraya geliyor ve bize yemek getiriyor" diye konuştu.
- Almanya'da ırkçılık
"Bütün dünya değişti, artık ırkçılığa, milliyetçiliğe yer yok. Sadece Almanya'da yurt dışından gelenlere karşı çıkan ırkçılara, siyaset yapabilme şansı tanınıyor" diyen Kuku, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bence bu normal değil. Başka ülkelere baktığınızda böyle değil. Bu insanlar, mülteciler neden burada? Çünkü kendi ülkelerinde savaş var, hiçbir şeyleri yok, o yüzden buradalar. Onların korunmaya ihtiyaçları var. Hepsi değil ama bazı Almanlar bizi gördüklerinde, 'buradan gidin' diyorlar. Ama başka ülkelere baktığımızda oralarda da Almanlar yaşıyor. Eğer o ülkedekiler de Almanlara, 'Hayır gelemezsiniz' deselerdi, dünya nasıl bir yer olurdu? Bence bu normal değil."
Almanya'da daha önce de ırkçılarla çok problem yaşadığını, bazılarının kendisine acımasızca saldırdığını vurgulayan Kuku, "Doğu'da kent merkezine gittiğim zaman bazıları bana hakaret ediyordu. Bana 'hey zenci' diye bağıranlar, 'domuz' diyerek hakaret ederler oluyordu" ifadesini kullandı.
Togolu Kuku, şöyle devam etti:
"Almanya, Avrupa'da büyük bir güç, sağlam bir ekonomisi var ama bizi burada istemiyorlar. Almanya sadece avantajlarına bakıyor. Mali'de, Fildişi Sahili'nde, Gine'de savaş oluyor. Hiçbir şey bilmiyorlar ama bu savaşları kim provoke etti? Bazen bunların yeraltı kaynakları için çıkarıldığını görüyoruz. Avrupa siyaseti tarafından provoke edildiklerini görüyoruz. Afrika'da insanlar şiddet olayları nedeniyle, açlık olayları nedeniyle artık orada kalamadıkları için buraya geliyorlar ama buradakiler bizimle ilgilenmiyor. Biz burada kalma hakkı istiyoruz. Dolaşmamıza sınır getiren 'zorunlu ikamet' uygulamasına son verilmesini istiyoruz. 10 yıldır buradayım ama Yabancılar Dairesi benim serbest bir şekilde dolaşmama izin vermiyor. Nereye gitmek istersem, kontrol altında tutmak istiyorlar. Başka ülkeler böyle değil. Biz de insanız, bize hayvan gibi davranamazlar. Zorunlu ikamet uygulamasıyla bizleri, cezaevini andıran yerlerde tutuyorlar ama onlar Afrika'ya gittiklerinde, istedikleri yere serbestçe gidebiliyorlar."
Berlin Eyalet Hükümeti yetkililerinin bir süredir kendileriyle görüşme halinde olduğunu ifade eden Kuku, "Bu parkın boşaltılmasına karar verildi.
Biz de eylemi sonlandırdık ancak hepimizin sınır dışı edilme ihtimali bulunuyor. Bizi burada istemiyor, çaresiz kaldık. Eve yerleştirileceğiz ancak bu geçici çözüm" dedi.
Çadırda kalan başka bir sığınmacı ise "Buradaki insanlar daha iyi koşullara kavuşacak. Artık kalabileceğimiz, banyo yapabileceğimiz bir yerimiz olacak. Yeni bir yaşama başlayabileceğizi ümit ediyorum" ifadesini kullandı.
- Sığınmacıların "annesi" oldu
Sığınmacıların "anne" diye hitap ettiği Mültecilere Selam Olsun Derneği Üyesi Nurdane Dabak ise çadırda yaşayanların Libya ve Afrika'dan geldiğini ve aylardır parkta yokluk içinde yaşadıklarını söyledi.
Libya'daki savaşında çadırlarda kalan birçok kişinin anne-babasını, çocuğunu kaybettiğini ifade eden Dabak, 18 aydır parkta çadır ve barakalarda yaşayan sığınmacılara dernek olarak esnaf ve hayırseverlerden topladıkları yardımlarla destek olmaya çalıştıklarını vurguladı.
Geçmişte sığınmacıların yemek bulamadığı günlerin yaşandığını ifade eden Dabak, sığınmacıların insan olarak kabul edilmek ve burada yaşama hakkı istediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Çok kötü şartlarda 18 ay burada yaşadılar. Banyo ve tuvaletleri dahi yoktu. Sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle banyo ve tuvalet imkanı sağlandı. Çok zor günler geçirdiler. İnsanca yaşamak için direndiler. Çok çaresizler. Gücümüzün yettiğince onların feryadına ses vermeye çalışıyoruz. Yardımlar toplayıp burada yemekler verdik. Şimdi buradan gitmek durumundalar. En son Berlin Eyalet Hükümeti, sığınmacıların eylemlerini bitirmeleri için birtakım girişimde bulundu. Sığınmacıların her birine 156 avro harçlık verilecek ve geçici olarak bir eve yerleştirilecekler. Sığınma talepleri alınacak ancak ülkeye kabul edilecekler, çalışma hakkı alacaklar diye bir şey yok. Bu sürecin sonunda sınır dışı edilme ihtimalleri de var. Bunun karşılığında eylemin yapıldığı park boşaltılacak. Zaten iş makineleriyle çadırlar ve barakalar yıkıldı. Bugün bura tamamen boşaltılacak. Bizim sığınmacılara yardımımız devam edecek."
Öte yandan, söz konusu parktaki çadır ve barakalarda 100 sığınmacının yaşadığı ancak Berlin'in çeşitli noktalarına yerleştirilen ve eyleme destek veren sığınmacı sayısının 467 olduğu bildirildi.