Şehit Oğlunun Beşiğini Bile Saklıyor
Hakkari'nin Yüksekova ilçesindeki Yeşiltaş Karakolu'na düzenlenen saldırıda şehit düşen 8 askerden biri olan Samsunlu Umut Bulut'un annesi Gülbahar Çayıroğlu, oğlunu salladığı beşik başta olmak üzere oğlunun eşyalarıyla evinin bir odasını donattı.
Teröristlerce 19 Haziran 2012'de Yüksekova'daki Yeşiltaş Karakolu'na düzenlenen saldırıda, terhisine 5 ay kala 7 silah arkadaşıyla şehit olan evli ve 1 çocuk babası piyade er Bulut'un annesi Gülbahar Çayıroğlu, oğlunun hatırasını evinin bir odasında yaşatıyor.
Beş çocuk annesi Çayıroğlu, AA muhabirine, devletin verdiği evde yaşadığını, şehit oğlunun tüm eşyalarını bu evin bir odasında sakladığını söyledi.
- Her gece şehit oğlunun fotoğrafları ve eşyalarıyla konuşuyor
Samsun'da 2012 yılının yaz ayında yaşanan ve 13 kişinin hayatını kaybettiği sel felaketinde dere kenarında bulunan evlerindeki tüm eşyaların sel sularına kapıldığını, şehit oğlunun da kullandığı eşyaları tek tek sel sularından topladığını belirten Çayıroğlu, şöyle konuştu:
"Sel felaketinin ardından Samsun Valiliği bize ev verdi. Bu evde oturuyorum. Sel suları arasından şehit oğlumun son hatırası eşyaları ve fotoğraflarını çıkarttım, hepsini sakladım. Şehit oğlumun eşyaları benim tek hatıram. Sonra diğer çocuklarıma sorarak, evin bir odasını, o yaşıyormuş gibi onun eşyaları ve fotoğraflarıyla donattım. Ben de bu odada uyuyorum. Her gece onun eşyaları ve fotoğraflarıyla konuşuyorum. Beni kimse deli gibi algılamasın, ben çocuğumun nefes aldığını ve eve tekrar geldiğini bile hissediyorum."
Hayatını tamamen çocuklarına adadığını, özellikle şehit oğlunun eşyaları arasında ömrünü tamamlamak isteğini ifade eden anne Çayıroğlu, şehit oğlunun hatıralarında birinin de 2,5 yaşındaki torunu Selçuk Yağız olduğunu anlattı.
- Hem oğlunun hem torununun beşiğini saklıyor
Torununun, oğlu askerdeyken dünyaya geldiğini dile getiren Çayıroğlu, şunları kaydetti:
"Oğlum askere gitmeden önce torunum için suntadan beşik yapmıştı. İzne geldiğinde birkaç sefer bu beşikte çocuğunu sallamıştı. Şimdi hem oğlumun kendi çocuğuna yaptığı beşiği hem de benim onu salladığım beşiği hatırasını yaşatmak için saklıyorum. Ayrıca oğlumun ilkokulda giydiği üniformadan elbiselerine, ayakkabılarından çoraplarına kadar hepsini bir gün gelip giyecekmiş gibi muhafaza ediyorum. Eşyalarının üzerinde kokusu var. Onları koklayarak özlem gideriyorum."
Kaynak: AA
Beş çocuk annesi Çayıroğlu, AA muhabirine, devletin verdiği evde yaşadığını, şehit oğlunun tüm eşyalarını bu evin bir odasında sakladığını söyledi.
- Her gece şehit oğlunun fotoğrafları ve eşyalarıyla konuşuyor
Samsun'da 2012 yılının yaz ayında yaşanan ve 13 kişinin hayatını kaybettiği sel felaketinde dere kenarında bulunan evlerindeki tüm eşyaların sel sularına kapıldığını, şehit oğlunun da kullandığı eşyaları tek tek sel sularından topladığını belirten Çayıroğlu, şöyle konuştu:
"Sel felaketinin ardından Samsun Valiliği bize ev verdi. Bu evde oturuyorum. Sel suları arasından şehit oğlumun son hatırası eşyaları ve fotoğraflarını çıkarttım, hepsini sakladım. Şehit oğlumun eşyaları benim tek hatıram. Sonra diğer çocuklarıma sorarak, evin bir odasını, o yaşıyormuş gibi onun eşyaları ve fotoğraflarıyla donattım. Ben de bu odada uyuyorum. Her gece onun eşyaları ve fotoğraflarıyla konuşuyorum. Beni kimse deli gibi algılamasın, ben çocuğumun nefes aldığını ve eve tekrar geldiğini bile hissediyorum."
Hayatını tamamen çocuklarına adadığını, özellikle şehit oğlunun eşyaları arasında ömrünü tamamlamak isteğini ifade eden anne Çayıroğlu, şehit oğlunun hatıralarında birinin de 2,5 yaşındaki torunu Selçuk Yağız olduğunu anlattı.
- Hem oğlunun hem torununun beşiğini saklıyor
Torununun, oğlu askerdeyken dünyaya geldiğini dile getiren Çayıroğlu, şunları kaydetti:
"Oğlum askere gitmeden önce torunum için suntadan beşik yapmıştı. İzne geldiğinde birkaç sefer bu beşikte çocuğunu sallamıştı. Şimdi hem oğlumun kendi çocuğuna yaptığı beşiği hem de benim onu salladığım beşiği hatırasını yaşatmak için saklıyorum. Ayrıca oğlumun ilkokulda giydiği üniformadan elbiselerine, ayakkabılarından çoraplarına kadar hepsini bir gün gelip giyecekmiş gibi muhafaza ediyorum. Eşyalarının üzerinde kokusu var. Onları koklayarak özlem gideriyorum."