Memur-sen İzmir İl Başkanı Abdurrahim Şenocak Açıklaması
Memur-Sen İzmir İl Temsilciliği'nin düzenlemiş olduğu Genişletilmiş Divan Kurulu Toplantısı'nda konuşan Memur-Sen İzmir İl Başkanı Abdurrahim Şenocak, gündemi değerlendirdi.
Şenocak, Türkiye'nin son 10 yılda çağ atladığını belirterek, "Ülkemiz nasıl olur da yolsuzluklarla bu çağ atlamayı gerçekleştirilebilir? Bunu sorgulamamız gerekiyor" dedi.
Şenocak, yaklaşan yerel seçimleri de adres göstererek, hem Türkiye hem de İzmir açısından 30 Mart yerel seçimlerinin bir milat olacağını söyledi.
Sendika olarak Türkiye'de yaşanan gelişmelerle ilgili sorumluluklarının olduğunu dile getiren Şenocak, "Sivil Toplum Kuruluşu olarak bunlara değinmemiz gerekiyor. Türkiye'de 10 yıl önce sabah-akşam irtica konuşuluyordu. İrtica geriye doğru gitmekti ama Türkiye son 10 yılda ekonomi, bilim, teknoloji gibi birçok alanda çağ atladı. Yani irtica diye itham edilen kadrolar Türkiye'ye çağ atlattı. Bugün bunlar konuşulmuyor ama her dönemde üretilen bir vesayet kavramı var. Bu vesayet anlayışı, bir kavram üretiyor ve bunun üzerinden her dönem Türkiye'yi engelleme girişimi içerisinde oluyor. Bunların temelinde ise Siyonizm vardır. Siyonizm ve batılılar 200 yıldır kaynaklarımızı bir şekilde kullanarak gerçek tabloyu görmemize engel oldular. Esas mesele ekonomidir. Türkiye, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında olmak için bir hedef koyup ve bu yoldaki projelerini adım adım uygulamaya başlamışken önce 'Gezi Olayları' şimdi ise 'Yolsuzluk Operasyonu' ile bunun önünü tıkamaya çalışıyorlar. Türkiye son 10 yılda çağ atlamışken nasıl olur da yolsuzluklarla bu çağ atlamayı gerçekleştirebilir? Bizim bunu sorgulamamız gerekiyor" diye konuştu.
"VESAYETİ DE KIRACAĞIZ"
Türkiye'deki vesayet kavramını dönemsel olarak değerlendiren Şenocak, "Önce aydınların bir vesayeti vardı. Sonra YÖK'ün vesayetinden söz ediyorduk. Mülkiyelilerin de bir dönem vesayeti olmuştu. Bürokrasideki vesayet ise kısmen devam ediyor. Yeni tasarıda inşallah buradaki vesayeti kıracağız. Her kesim kendine bir iktidar oluşturmuş. Hiç kimse halkla barışarak bütünleşmeye ve halka hizmet etmeye öncelik vermiyor. Bu vesayetlerle mücadele etmek bizim görevimizdir" diye kaydetti.
Yolsuzluk operasyonu sonrasında da bir vesayetin belirdiğini dile getiren Şenocak, şöyle konuştu: "Yolsuzluk operasyonunun geniş bir taban bulabilmesi için içeride yerli işbirlikçileri var. Bunun zeminini ise cemaat denilen bir unsur oluşturuyor. Burada muhafazakar demokrat bir iktidarı, dini bir kimliği olan yapı ile vurma oyunu oynanıyor. Bunu görmemiz lazım. Bu vesayeti de inşallah püskürteceğiz diye düşünüyorum"
"KAMU ÇALIŞANLARINA SİYASETİN ÖNÜ AÇILMALIDIR"
Kamu personelinin aktif siyaset yapabilmesi için önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen Şenocak, "Özgür bir Türkiye'de daha müreffeh daha üretken çalışanlar olacaktır. Memur-Sen bu nedenle kamu çalışanlarının da aktif siyasete geçerek rol alabilmelerini talep etmektedir. Siyasetin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Seçme hakkı olanların seçilme haklarının da olacağını çok yakında göreceğimize inanıyoruz" dedi.
Divan kurulu toplantısına katılan AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, parelel yapıyı eleştirdi.
Akay, "Eskiden bazı filmlerde yüksek koltukta oturan, seyirciye sırtı dönük birinin önündeki kediyi okşadığını görürdük. Bu sahnenin de arkasında "derin devlet" yazardı. Şimdi derin devletin bir de kardeşi oldu paralel devlet" dedi.
Her Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi bir takım oyunların tezgahlandığını vurgulayan Akay, "Sahneye konulmak istenen oyunların bir yenisi bu dönemde de tezgahlanmaya başlandı. Sayın Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesinden önce "27 Nisan e-muhtıra" olayının gündeme getirilmesi. Türkiye'de halktan gelen birinin Cumhurbaşkanı olmasının önüne engeller konulmak isteniyor. 30 martta yapılacak seçimler bu açıdan çok önemlidir. Haziran ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi Türk siyasi hayatında belki de dönüm noktası olacaktır. Çünkü ilk defa bu halk kendi Cumhurbaşkanını kendi oylarıyla seçecektir. Bunu engellemek için yapılan tezgahların da farkına varmalıyız" diye konuştu.
"BAŞKA PARTİYE SEVGİNİZ OLSA DA BİZE DESTEKLEYİN"
Toplantıda konuşan AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait ise şu ifadeleri kullandı: "Kimileri için AK Parti bir melek olmayabilir, hataları olabilir ama yapılan işlere, geçmişe baktığımız zaman Türkiye'de çok güzel işler yaptık. Fakat son günlerde hiç ummadığımız, hayal bile etmediğimiz bazı arkadaşlarımız farklı konularla karşımıza çıktılar. Bunların içinde samimi insanlar da olabilir. Biz komple tüm cemaati eleştirmek veya bu insanları zan altında tutmak istemiyoruz ama o kardeşlerimiz de devlete karşı önemli bir saldırı olduğunu anlıyorlardır. Bundan sonra Türkiye'de artık eskisi gibi olmayacak. 30 Mart ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi bazı güçler engeller koymaya devam edecekler. 30 Mart seçimlerinde Türkiye'nin gelecekteki durumu belirlenecek. CHP'ye MHP'ye sevginiz olsa bile bizlere destek vermenizi istiyoruz. Bizim için halkın taktiri önemli"
Kaynak: İHA
Şenocak, yaklaşan yerel seçimleri de adres göstererek, hem Türkiye hem de İzmir açısından 30 Mart yerel seçimlerinin bir milat olacağını söyledi.
Sendika olarak Türkiye'de yaşanan gelişmelerle ilgili sorumluluklarının olduğunu dile getiren Şenocak, "Sivil Toplum Kuruluşu olarak bunlara değinmemiz gerekiyor. Türkiye'de 10 yıl önce sabah-akşam irtica konuşuluyordu. İrtica geriye doğru gitmekti ama Türkiye son 10 yılda ekonomi, bilim, teknoloji gibi birçok alanda çağ atladı. Yani irtica diye itham edilen kadrolar Türkiye'ye çağ atlattı. Bugün bunlar konuşulmuyor ama her dönemde üretilen bir vesayet kavramı var. Bu vesayet anlayışı, bir kavram üretiyor ve bunun üzerinden her dönem Türkiye'yi engelleme girişimi içerisinde oluyor. Bunların temelinde ise Siyonizm vardır. Siyonizm ve batılılar 200 yıldır kaynaklarımızı bir şekilde kullanarak gerçek tabloyu görmemize engel oldular. Esas mesele ekonomidir. Türkiye, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında olmak için bir hedef koyup ve bu yoldaki projelerini adım adım uygulamaya başlamışken önce 'Gezi Olayları' şimdi ise 'Yolsuzluk Operasyonu' ile bunun önünü tıkamaya çalışıyorlar. Türkiye son 10 yılda çağ atlamışken nasıl olur da yolsuzluklarla bu çağ atlamayı gerçekleştirebilir? Bizim bunu sorgulamamız gerekiyor" diye konuştu.
"VESAYETİ DE KIRACAĞIZ"
Türkiye'deki vesayet kavramını dönemsel olarak değerlendiren Şenocak, "Önce aydınların bir vesayeti vardı. Sonra YÖK'ün vesayetinden söz ediyorduk. Mülkiyelilerin de bir dönem vesayeti olmuştu. Bürokrasideki vesayet ise kısmen devam ediyor. Yeni tasarıda inşallah buradaki vesayeti kıracağız. Her kesim kendine bir iktidar oluşturmuş. Hiç kimse halkla barışarak bütünleşmeye ve halka hizmet etmeye öncelik vermiyor. Bu vesayetlerle mücadele etmek bizim görevimizdir" diye kaydetti.
Yolsuzluk operasyonu sonrasında da bir vesayetin belirdiğini dile getiren Şenocak, şöyle konuştu: "Yolsuzluk operasyonunun geniş bir taban bulabilmesi için içeride yerli işbirlikçileri var. Bunun zeminini ise cemaat denilen bir unsur oluşturuyor. Burada muhafazakar demokrat bir iktidarı, dini bir kimliği olan yapı ile vurma oyunu oynanıyor. Bunu görmemiz lazım. Bu vesayeti de inşallah püskürteceğiz diye düşünüyorum"
"KAMU ÇALIŞANLARINA SİYASETİN ÖNÜ AÇILMALIDIR"
Kamu personelinin aktif siyaset yapabilmesi için önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen Şenocak, "Özgür bir Türkiye'de daha müreffeh daha üretken çalışanlar olacaktır. Memur-Sen bu nedenle kamu çalışanlarının da aktif siyasete geçerek rol alabilmelerini talep etmektedir. Siyasetin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Seçme hakkı olanların seçilme haklarının da olacağını çok yakında göreceğimize inanıyoruz" dedi.
Divan kurulu toplantısına katılan AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, parelel yapıyı eleştirdi.
Akay, "Eskiden bazı filmlerde yüksek koltukta oturan, seyirciye sırtı dönük birinin önündeki kediyi okşadığını görürdük. Bu sahnenin de arkasında "derin devlet" yazardı. Şimdi derin devletin bir de kardeşi oldu paralel devlet" dedi.
Her Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi bir takım oyunların tezgahlandığını vurgulayan Akay, "Sahneye konulmak istenen oyunların bir yenisi bu dönemde de tezgahlanmaya başlandı. Sayın Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesinden önce "27 Nisan e-muhtıra" olayının gündeme getirilmesi. Türkiye'de halktan gelen birinin Cumhurbaşkanı olmasının önüne engeller konulmak isteniyor. 30 martta yapılacak seçimler bu açıdan çok önemlidir. Haziran ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi Türk siyasi hayatında belki de dönüm noktası olacaktır. Çünkü ilk defa bu halk kendi Cumhurbaşkanını kendi oylarıyla seçecektir. Bunu engellemek için yapılan tezgahların da farkına varmalıyız" diye konuştu.
"BAŞKA PARTİYE SEVGİNİZ OLSA DA BİZE DESTEKLEYİN"
Toplantıda konuşan AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait ise şu ifadeleri kullandı: "Kimileri için AK Parti bir melek olmayabilir, hataları olabilir ama yapılan işlere, geçmişe baktığımız zaman Türkiye'de çok güzel işler yaptık. Fakat son günlerde hiç ummadığımız, hayal bile etmediğimiz bazı arkadaşlarımız farklı konularla karşımıza çıktılar. Bunların içinde samimi insanlar da olabilir. Biz komple tüm cemaati eleştirmek veya bu insanları zan altında tutmak istemiyoruz ama o kardeşlerimiz de devlete karşı önemli bir saldırı olduğunu anlıyorlardır. Bundan sonra Türkiye'de artık eskisi gibi olmayacak. 30 Mart ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi bazı güçler engeller koymaya devam edecekler. 30 Mart seçimlerinde Türkiye'nin gelecekteki durumu belirlenecek. CHP'ye MHP'ye sevginiz olsa bile bizlere destek vermenizi istiyoruz. Bizim için halkın taktiri önemli"