Mhp Grup Başkanvekili Vural, Adıyaman'da Açıklaması

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, partilerine yönelik sansür iddialarıyla ilgili olarak, "Sayın genel başkanımız medya üzerinden değil, milletle birlikte Türkiye'nin her yerini dolaşma kararı almıştır" dedi.

Vural, partisinin il başkanlığında yaptığı açıklamada, MHP olarak her yere gideceklerini ve mesajlarını herkese ileteceklerini söyledi.

Medyada kendilerine yapılan sansürün suç olduğunu belirten Vural, "Biz anketlerle manşetlerle 45 yıldır siyaset yapmıyoruz. Anketleri ve manşetleri aşarak mertçe siyaset yapmaktayız. Eğer demokraside partiler arası rekabetin mertçe tecelli etmesini istiyorsak, medyaya müdahale edilmesin. Sayın genel başkanımız medya üzerinden değil, milletle birlikte Türkiye'nin her yerini dolaşma kararı almıştır" diye konuştu.

Medyanın, milletin bilgi edinme birimi olduğuna işaret eden Vural, özgürlüklere, demokrasiye ve hukuka herkesin sahip çıkması gerektiğini dile getirdi.
Gazetecilerin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin fezlekesini hatırlatması üzerine Vural, şunları kaydetti:
"Biz, bakanların fezlekesini beklerken genel başkanımızın fezlekesi geldi. Bu nasıl bir cumhuriyet savcılığıdır ki 'sokak karanlıktır, çatışmadan uzak durun' diyen bir zihniyeti suç işlemeye teşvik diye suçluyor. Bu tehdittir, bunlara pabuç bırakacak değiliz. O fezlekeleri de yeniden getirteceğiz. Biz hesap vermekten kaçınmayız ama yargıyla bizi tehdit edemezler. İşte garabet bakanların fezlekesini bekletenler bizimkileri gönderiyorlar. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na yapılan müdahale yargıyı yürütmenin emrine vermektir. Kanla, tekme, tokatla maalesef böyle bir kanunun çıkması, yürütmenin yargıya bir darbesidir."
Bir gazetecinin, "17 Aralık operasyonundan sonra cemaatin MHP ile görüştüğü söyleniyordu, böyle bir görüşme oldu mu ve cemaat bu operasyonun neresinde?" sorusuna Vural, şu yanıtı verdi:
"16 Aralık'ta yapılmayan 17 Aralık'ta mı oldu? Yanlış yapanları, bütün cemaatlere, camialara yüklemek zulümdür. Zulümle payidar olunmaz. İnsanların tamamını kötülemek doğru bir şey değil. Rüşvet ve yolsuzluk yapanlar ayrılmalıdır diyoruz. Dolayısıyla bu şekilde toptancı bir anlayışla camiaları kötülemek, o camianın eğitim ve hayır yönünde hizmet insanlarını töhmet altında bırakmak zalimliktir."
Kaynak: AA