Reyhanlı Saldırısının Sanıkları Yargılanıyor

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde bombalı iki aracı patlatarak 52 kişinin ölümüne, 130 kişinin de yaralanmasına neden olan 18'i tutuklu 33 sanığın yargılanmasına Adana'da başlandı.


11 Mayıs 2013'te Reyhanlı Belediyesi ve PTT binası yakınlarına konulan bombalı araçlarla yapılan saldırılarla ilgili açılan davanın ilk duruşmasına Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.

Duruşmada, saldırının Türkiye'deki bir numaralı sanığı Nasır Eskiocak (35), bombalı araçları patlatan Doğan Özdemir (33) ile Süleyman Evet (27), patlatılan araçların sahibi gözüken Mehmet Genç (27), Ergin Ördek (31), Yusuf Büyükkasım (26), Ferdi Gazel (31), Fikret Nazik (27), İlhan Küçükdüveyki (30), Ali Düzel (25), Hacel Sat (30), Mehmet Kılıç (48), Yıldıray Çetin (33), Ahmet Mansuroğlu (31) ile başka bir suçtan da hükümlü bulunan Mahmut Alper Özgün (37) hazır bulundu.

Eski Adana Adliye binasındaki mahkeme için gelen bazı tutuksuz sanıklar ise daha sonra ifadeleri alınacağı için duruşma salonuna alınmadı.

Geniş güvenlik tedbirleri altında duruşma salonuna getirilen sanıkların kimlik sorgulamaları yapıldıktan sonra savunmaları alındı.

Duruşmayı, CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz da izledi.

Saldırının baş failleri Nasır Eskiocak, Doğan Özdemir, Süleyman Evet, Ergin Ördek, Yusuf Büyükkasım ve Ahmet Mansuroğlu şu anda savunma yapmak için hazır olmadıklarını belirterek, savunma yapmadılar.

Saldırıda patlatılan araçlardan birisinin sahibi olduğu ileri sürülen Mehmet Genç ise Nasır Eskiocak'ı 8 yıldır tanıdığını, ailece görüştüklerini hatırlatarak, "Patlamadan 20-25 gün önce Nasır Eskiocak bana, 'sana market açalım, araç alalım' diye teklifte bulundu. Ben de teklifi kabul ettim. Araçları bulup satın aldık. Araçların parasını Nasır verdi. Araçların bakımı için sanayiye Yusuf Büyakkasım götürdü. Araçları kime götürdüğünü bilmiyorum. Market için de 2 bin 400 liraya bir iş yeri kiraladım. Nasır'ı uzun süredir tanıyıp güvendiğim için yaptığı işlerden dolayı şüphelenmedim. Araçların ve kira kontratının benim adıma yapıldığından da şüphelenmedim. Patlamanın olduğu gece Ergin ile Doğan kaldığım barakaya geldi. 2-3 gün sazlıkta kaldık. Bir gün sonra Mercedes marka otomobil geldi, avcı kıyafeti giyen 5-6 kişi indi. Bizlere 'yatın' diye bağırmaları ve ateş etmeleri üzerine kaçtık. Suçsuz olduğum için jandarma karakoluna giderek teslim oldum. Diğer şahıslarla birlikte kaldığımız süre içinde bu olaya nasıl bulaştırıldığımızı konuştuk. Araçların anahtarlarını patlamanın olduğu gün saat 08.00'de Nasır'a teslim etmiştim" dedi.

Genç, suçsuz olduğunu belirterek, tahliyesini istedi.

Sanıkların kaçmasına, gizlenmesine yardımcı oldukları iddia edilen Ferdi Gazel, Fikret Nazik, İlhan Küçükdüveyki, Ali Düzel, Hacel Sat ve Mehmet Kılıç ise haklarındaki suçlamaları kabul etmediler.

Duruşmayı izlemeye gelen, patlamada hayatını kaybeden 17 yaşındaki Oğulcan Tuna'nın annesi Fatma Tuna, sanıkların müebbet hapisle cezalandırılmasını isteyerek, "Yapan, yaptıran, arkasında duran Allah'ından bulsun. Oğlumun ne günahı vardı? Ben oğlumu onlar için mi büyüttüm? Yapanlar da ciğerlerinden bulsun, evlatlarından bulsunlar" diye konuştu.

Oğlunun dershane çıkışında ikinci bombaya yakalandığını söyleyen baba Ahmet Tuna ise, "Patlama sonrasında oğlumu kendim budum. Sanki cehennemi yaşattılar bize. Mutlaka hesap sorulması gerek. Kim yaptırdıysa, arkasında kim varsa cezasını çeksin" dedi.

Kaynak: İHA